MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Yalnızlığa yakılan neşeli bir ağıt: En sevdiğim pastam

Ana SayfaKültür SanatYalnızlığa yakılan neşeli bir ağıt: En sevdiğim pastam
Yalnızlığa yakılan neşeli bir ağıt: En sevdiğim pastam
09 Ekim, 2024, Çarşamba 07:15
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın

En Sevdiğim Pastam baskı altında, pek çok sahnesinin riske girilerek çekildiğini bir film. Altın Ayı için yarışırken Berlin’deki prömiyere cezai suçlamalar ve seyahat yasağı sebebiyle yönetmenler katılamadı. Film, taşı delen çiçek gibi dünyayı dolaşıyor.

“Eğer evime gelirsen ey sevgili bir lamba getir bana ve

küçük bir pencere ki oradan mutlu sokağın kalabalığını seyredeyim”

Füruğ Ferruhzad

Yaşamaya dair ne varsa gençliğe atfediyoruz. Sistemin çalışamayanı, dişlileri döndüremeyeni dışarı itmesinden bağımsız bir durumdan bahsediyorum. Arzulanma arzusu, seks, yalnız kalma ya da yalnızlığı dağıtma isteği, eğlenmek, arkadaşlarla aynı masanın etrafına dolanıp kikirdemek, birbirine değen kadehlere eşlik eden ten, kendinden geçercesine dans etmek… Bütün bunlar gençliğe özgü mü sahiden?

Berlin Film Festivali’nde FIPRESCI Ödülü kazanan En Sevdiğim Pastam, Maryam Moghaddam ve Bentash Sanaeeha’nın ikinci uzun metraj filmleri. Yetmiş yaşındaki Mahin, İran’da yaşayan özgürlükçü bir kadın. Evlatları seneler önce terk etmiş memleketi. Bir başına kalan Mahin’e kendine özgü rutinleri olan hayat bir gün yetmiyor. Çoğu zaman başımıza gelir. İçine gömüldüğümüz hayatta salınıp dururuz. Görev gibi yaşarız o hayatı. Bizi rahatsız edeni ya da arzu ettiğimizi görmek için küçük bir kıpırtıya ihtiyaç duyarız.

Mahin kendi yaş grubunda, birbirinden farklı kadın arkadaşlarıyla buluşuyor. Hediyenin tansiyon aleti, filmin kolonoskopi videosu olduğu muhabbetten kahkahalar eksik olmuyor, hoşsohbet rüzgârı havalanıyor ve konu yalnızlığa, erkeklere geliyor. Böylece hikâyenin ana karakterini kadın arkadaşlarına kurduğu masada, en sağlam zeminde tanıyoruz. Mahin de bu masanın sahiciliğini biliyor ve kadınlık deneyimlerine önem veriyor. Tam da bu yüzden ortamda esen kadınsı rüzgâr yalnızlığını dağıtma isteğiyle ürpertiyor içini.

Kalkıp bir hırka almıyor üstüne, üşümek hoşuna gidiyor. Kızıyla görüntülü telefon konuşmaları da yetmeyince kaderini ve yaşını kabullenip oturmuyor. Aksine kendine özgü yöntemlerle aşkı bulup getiriyor. Aşkı arayıp bulma sekansı dışında da film tek mekânda geçiyor. Bu kısacık sekans, İran rejimi ve Mahin’in rejime kafa tutuşu gibi büyük olayları resmederken yüzleri de güldürüyor. Film en büyük başarısını ve temel matematiğini de güldürürken ağlatma; ağlatırken güldürme üzerine kuruyor.

Mahin, kendi yaşlarındaki Faramarz’la tanışıyor ve tereddüt etmeden onu evine davet ediyor. Böylesine davetlerin erkeklere özgü olmadığını geç de olsa öğrenmiş bir kadın Mahin. Taksi şoförü Faramarz ve Mahin, önce ürkek sonra birbirini senelerdir tanıyormuş gibiler. O gece Faramarz sayesinde Mahin’in bahçesi yeniden aydınlanıyor ve o ışıkta şarap içiyorlar. Mahin, içinde biriktirdiği hayatı ortalığa döküyor, paylaşmak istiyor. En iyi yaptığı yemekleri, senelerdir sakladığı şarabı, kendini tanıtan cümleleri koyuyor masaya. Faramarz da masaya kendinden anekdotlar koyarak Mahin’e eşlik ediyor. İkilinin sıcacık dansının eklendiği gece, bir huzursuzluk da yayıyor insanın içine. Yönetmen, en sıcak ve komik anları dahi resmederken mekânın İran olduğunu unutturmuyor. Mahin’in gecenin finalinde hazırladığı pasta, filmi final sekansına taşıyor. Filme adını veren bu pasta sürprizli bir tat bırakıyor hem Mahin’in hem seyircinin damadığında. Neyse ki bahçesinin ışığı hiç sönmüyor.

Yaşama özgü duygu ve durumların gençliğe özgü olmadığını hatırlatan En Sevdiğim Pastam, 70 yaşlarında iki yaşlı insanın kısacık aşkını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Filmin başarısı bu aşktan ziyade bu aşkın İran rejimi gölgesinde yaşanıyor olması. Bu aşıklardan birinin saçını gizlemeye gerek duymayan, geç kadnlara boyun eğmemeyi öğütleyen Mahin olması.

En Sevdiğim Pastam baskı altında, pek çok sahnesinin riske girilerek çekildiğini bir film. Altın Ayı için yarışırken Berlin’deki prömiyere cezai suçlamalar ve seyahat yasağı sebebiyle yönetmenler katılamadı. Film, taşı delen çiçek gibi dünyayı dolaşıyor.

 

 

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı