MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Kurallı ekonomiye geçmeyi unuttuk!

Ana SayfaEkonomi̇Kurallı ekonomiye geçmeyi unuttuk!
Kurallı ekonomiye geçmeyi unuttuk!

Mevcut ekonomik programın güçlendirilmesi ihtiyacının öne çıktığı bugünlerde kurala dayalı ekonomi politikasına yönelik adımlar atılması son derece yerinde olacaktır.

28 Nisan, 2025, Pazartesi 08:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
M. Coşkun Cangöz
M. Coşkun Cangöz

Mali disiplinin kurumsal çerçeveye kavuşturulamadığı bir ortamda, bütçe açıkları ve borç dinamikleri üzerindeki belirsizlikler yapısal bir sorun haline geldi.

Mehmet Şimşek 4 Haziran 2023 tarihinde görevi devir teslim aldığı basın toplantısında tam olarak şu ifadeleri kullanmıştı:

“Kurala dayalı öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır.”

Kaynak T24

Esasen, son yıllarda artan bütçe açıkları, yükselen borçlanma maliyetleri ve şeffaflık eksikliği gibi sorunlara bağlı olarak mali disiplini kalıcı bir şekilde sağlamak, ekonomik istikrarı korumak ve öngörülebilirliği artırmak için “mali kural” zaman zaman gündeme geliyor.

Ancak, aradan geçen neredeyse iki yıl içinde kurallı ekonomiye geçişe yönelik herhangi bir adım atılmadığı gibi bu konuda neredeyse tek bir kelime duymadık.

Nedenini tahmin etmek zor değil. Zira, kurala dayalı ekonomi özellikle maliye ve para politikası araçlarına ilişkin kurallar yoluyla siyasal iktidarların ekonomi politikası alanında takdir yetkilerinin kısıtlanması anlamına geliyor.

Nitekim, 2010 yılında dönemin hükümeti tarafından hazırlanan Mali Kural Kanun Tasarısı TBMM gündemine getirilmişti. Ancak, komisyon aşamasını geçen Tasarı, Genel Kurul’da yasalaşması beklenirken, gündemden çıkmıştı.

Mali kural girişimi neden başarısız oldu?

Dönemin hükümeti 2 Haziran 2010 tarihinde;

Kamu açığı ve borç yükünü sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak,

Mali disiplin anlayışını kalıcı hale getirmek,

Maliye politikasına olan güveni artırmak,

Artan güven ve kredibiliteyle beraber risk priminin düşmesini sağlayarak borçlanma maliyetini azaltmak

amacıyla Mali Kural Kanun Tasarısını TBMM’ye sunmuştu.

Kanun tasarısındaki mali kural genel yönetim açığının GSYH’ye oranı üzerinden tanımlanırken bir önceki yıl gerçekleşen açığın orta-uzun vadeli hedefin ne kadar uzağında olduğu ve konjonktürün etkisi dikkate alınarak formüle edilmişti. Böylece karşıt döngüsel bir mali kural oluşturularak ekonominin reel olarak büyüme ve daralma dönemlerinde maliye politikasına esneklik sağlanması amaçlanmıştı. Öte yandan mali kural genel yönetim üzerinden tanımlandığı için merkezi yönetimin yanı sıra mahalli idareleri ve sosyal güvenlik kurumunu da kapsamına alıyordu.

Mali Kural Tasarısı neden yasalaşmamış olabilir diye bugünden geriye doğru baktığımızda bazı ipuçları elde ediyoruz.

Bu kapsamda mali kural 2010 yılında yasalaşmış olsaydı ve 2011 yılı bütçesinden itibaren uygulansaydı ne olurdu sorusunun cevabı;

* 2012 ve 2016 yıllarında genel yönetim bütçe fazlası verilmesi,
* 2014 ve 2023 yıllarında da denk bütçeye yakın bir bütçe açığının olması

gerekirdi şeklinde ortaya çıkıyor. Oysa ki 2011'dan bu yana geçen 15 yıllık dönemde hazırlanan bütçelerin tamamı giderek artan şekilde bütçe açıkları içeriyor.

Kaynak: Cangöz (2025) Uluslararası Deneyimler ve Başarısız Mali Kural Girişimi Işığında Türkiye’de Mali Kural İhtiyacı, KAPDEM

Mali kuralın hayata geçirilmemiş olmasının bir yansıması olarak özellikle 2016 yılından başlayarak yıllar itibariyle giderek bozulan bir bütçe yapısı ile karşı karşıyayız.

2016 yılında döngü karşıtı mali kural tasarısına göre GSYH’nin yüzde 0,8'i oranında genel yönetim bütçe fazlası verilmesi gerekiyordu. Ancak OVP’de yüzde 0,7 olarak planlanan bütçe açığı dönem sonunda GSYH’nin yüzde 1,4'ü oranında gerçekleşmiş bulunuyor.

Benzer şekilde, 2023 yılında mali kurala göre yüzde 0,2 olması gereken genel yönetim bütçe açığı OVP’de yüzde 3,5 olarak öngörülmüş. Gerçekleşme ise GSYH’nin yüzde 5,2'si kadar olmuştu.

Kaynak: Cangöz (2025) Uluslararası Deneyimler ve Başarısız Mali Kural Girişimi Işığında Türkiye’de Mali Kural İhtiyacı, KAPDEM

2025 bütçesinde de mali kural formülüne göre genel yönetimin açığı azami yüzde 1,2 olarak hesaplanırken OVP’de yüzde 2,9'luk bir açık öngörülmüş durumda. Yani önceki yıllarda olduğu gibi Mali Kural Kanun Tasarısında ifade edilen “kamu açığını sürdürülebilir yapıya kavuşturmak ve mali disiplini sürdürülebilir hale getirmek” hedeflerinden oldukça uzak bir bütçe açık hedefi belirlenmiş durumda.

Mali kural olmadan geçen dönemin bilançosuna baktığımızda; mali disiplinden giderek uzaklaşıldığı, özellikle seçim dönemlerinde hükümetin popülist uygulamalara giderek daha fazla başvurduğu, koşullu yükümlülüklerin baskısının arttığı, enflasyonla mücadelede maliye politikasının gereken desteği veremediği bir dönemin yaşandığını görüyoruz.

Bu uygulamalar da aslında Mali Kural Kanun Tasarısının neden yasalaşmadığını açıklıyor.

Bu çukurdan nasıl çıkarız?

Düyun-u Umumiye deneyimini yaşamış olan Cumhuriyetin ilk kuşağı denk bütçe politikasına bağlı kalmıştı. Ancak, bu yaklaşımın yerini 1950'lerden başalayarak önceleri biraz mahçup bir şekilde, 1980'lerden itibaren de neredeyse serbest düşüşle açık bütçe politikası aldı. 2001 krizinin ardından nispeten sağlanan mali dengelenme ise son yıllarda yerini yüksek bütçe açıklarına bıraktı.

Kaynak: SBB ve kendi hesaplamalarım

Bütçenin gelir ve harcama tarafında etkinliğin kaybolduğu ve mali disiplinin sadece söylem olarak kaldığı koşullarda mali kural bir tür can simidi niteliği taşıyor.

Mehmet Şimşek de daha mesaisinin ilk gününde “kurala dayalı ekonomi politikası” gereğini ifade etmişti. Zaten yukarıdaki grafikte gözümüze batan çukura girmekten kaçınmak için mali kural gerektiği yıllar önce kabul görmüştü.

Bütçe ve borç göstergelerine sayısal sınırlamalar getirmesinin yanı sıra olası ihlal ve sapmalara karşı devreye giren resmi yaptırım mekanizmaları içerdiği ve hükümetler üzerinde kısıtlayıcı olduğu için politika belirleme ve uygulamada yetki ve esnekliğini korumak isteyen siyasi yapılar mali kuralı hayata geçirme konusunda isteksiz olabiliyor.

Buna karşılık bütçe hakkının güvenceye alınması, mali disiplinin hükümetlerden bağımsız olarak kalıcı bir şekilde uygulanması, maliye politikası kaynaklı belirsizliklerin bertaraf edilmesi, kamu mali yönetiminin şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine uyumundaki rolü nedeniyle mali kurallar özellikle son 20 yıllık dönemde yaygınlaşmış bulunuyor. Nitekim IMF’nin mali kural veri setine göre 2021 yılı verilerine 95 ülke ya da bölgede ulusal ve/veya uluslarüstü bir ya da daha fazla mali kural uygulanıyor.

Kaynak: IMF

Mali kural yeterli mi?

2008 krizi sonrasındaki deneyimler sadece mali kuralın belirlenmesini ve bunun için yasal çerçevenin oluşturulmasının yeterli olmadığını gösterdi. Bu nedenle, mali kuralların uygulanmasına ve genel olarak maliye politikasının güvenilirliğine ilişkin kurumsal yapının oluşturulması için “mali konsey” olarak adlandırılan, kamu maliyesi gözlemcisi niteliğindeki, partizan olmayan teknik organlar giderek yaygınlaşmaya başladı.

Mali konseylerin, orta vadeli mali planları ve hükümetlerin bu kapsamdaki performansını değerlendirmek, makroekonomik hedeflere ve bütçe tahminlerine ilişkin bağımsız değerlendirmelerde bulunmak, mali kuralların uygulanmasını ve gerektiğinde hükümetin düzeltici önlemleri hayata geçirmesini izlemek, düzeltici önlemlerin maliyetlerini belirleyerek kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini tespit etmek, mali şeffaflığın geliştirilmesine ve mali istikrarın desteklenmesine yardımcı olmak gibi fonksiyonları bulunuyor. Dolayısıyla mali kuralı izlemenin ötesinde maliye politikasının belirlenmesine katkı yapmak, makroekonomik değerlendirmelerde bulunmak ve ekonomi politikalarını analiz etmek gibi görevleri de var. Ve elbette bu fonksiyonların hayata geçirilmesi yoluyla mali sürdürülebilirliğin sağlanması ve genel olarak maliye politikasının ve hükümetlerin itibarının yükselmesine de katkıda sağlıyorlar.

Çözüm: Basit, anlaşılır ve gözetilen bir mali kural modeli

Mevcut ekonomik programın güçlendirilmesi ihtiyacının öne çıktığı bugünlerde kurala dayalı ekonomi politikasına yönelik adımlar atılması son derece yerinde olacaktır. Bu kapsamda;

* kamuoyu tarafından izlenmesi ve anlaşılması kolay olacak şekilde borç stoku ve bütçe açığının GSYH’ye oranla sınırlandığı bir mali kurallar setinin oluşturulması,
* ve tercihen TBMM bünyesinde esas olarak mali kuralı gözetlemekle görevli olan bağımsız bir mali konseyin kurulması

ihtiyacı bulunuyor. Böylece maliye politikasının etkinlik ve verimliği artarken, mali sürdürülebilirlik güvence altına alınacak ve kamu mali yönetiminin şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine uyumlu olması sağlanacaktır.

Türkiye’nin mali kural deneyimi ve iyi uygulamalara ilişkin detaylı bir değerlendirmeyi KAPDEM tarafindan yayımlanan “Uluslararası Deneyimler ve Başarısız Mali Kural Girişimi Işığında Türkiye’de Mali Kural İhtiyacı” başlıklı yazımda bulabilirsiniz.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
EkonomiFinansMaliKuralBütçeBorç

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
M. Coşkun Cangöz
    M. Coşkun Cangöz

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı