MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Estetik ve yaşama kültürü

Ana SayfaFelsefeEstetik ve yaşama kültürü
Estetik ve yaşama kültürü
17 Ocak, 2025, Cuma 07:20
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Iraz Yaşar
Iraz Yaşar

Sanatsal etkinlik dünyayı başka bir biçimde tasavvur etme cüretidir. Günlük yaşam pratikleri içinde sıradanlaşan insan ruhu, bu etkinlik içinde kendi otantikliğini, kendi benzersizliğini keşfeder. Bu bakımdan, sanatsal etkinlik insanın kendi yaratıcı çabasıyla kendisini de inşa ettiği bir süreçtir.

Seyahat ettiğim her yerde ilk olarak o bölgedeki arkeoloji müzesine gidiyorum. Arkeoloji müzelerini gezmek benim için geçmişe zaman yolculuğu yapmak gibi… Böyle bir yolculuk, o şehir ya da bölgede var olmuş kültürlerin, medeniyetlerin günlük yaşam pratiklerinden dini ve felsefi görüşlerine kadar birçok konuda bilgi sahibi olmaya imkân tanıyor. Üstelik Anadolu gibi sayısız medeniyetin var olduğu bir coğrafyada eşsiz bir kültürel mirasa sahip olduğumuz için epey şanslıyız.

Bugün neredeyse her şehirde bir arkeoloji müzesi var. Bu mekanları gezerken yalnızca entelektüel açıdan tatmin olduğunuzu hissetmiyorsunuz, aynı zamanda duyularınız da estetik bir şölen yaşıyor. Öyle ki, küçük bir kullanım eşyasındaki detaylı işçilikten tutun da bir mimari yapının kalıntılarındaki harikulade süslemelere varıncaya dek son derece zengin bir estetikle büyülenmemek elde değil. Fakat bu büyü maalesef müzeden dışarı çıkınca birdenbire yok oluyor. Dışarı çıkıp etrafınıza şöyle bir bakmanız gözlerinizin acımasına yetiyor. Çünkü müthiş bir görüntü kirliliği duyularınıza hücum etmeye başlıyor. İster istemez, estetiği bu kadar dışlayan bir yaşama kültürünün nasıl olup da bu derece yaygınlaştığını merak ediyor insan. Öyle ki hemen hemen her şeyde bir derme çatmalık, kaba bir işlevsellik ve duyulara işkence eden bir çirkinlik kendini gösteriyor.

Estetik sözcüğü Yunanca “aisthesis” sözcüğünden geliyor. Bu sözcük duyularla, duyumsanabilir olanla, algıyla bağlantılıdır. Duyularla algılama, hissetme anlamına geliyor. ‘Estetik’ aynı zamanda güzel olanı soruşturan, güzel olanla ilişkimizi anlamaya çalışan ve beğeni yargıları üzerine kafa yoran bir felsefe alanıdır. Felsefe tarihinde hemen hemen her filozofta estetik üzerine düşünme bulabiliriz. Örneğin Platon harikulade Şölen (Symposium) diyaloğunda eros (sevgi/aşk) üzerine tartışırken bu duygunun güzel olanla bağlantısını ortaya koyar. Ona göre sevmek ruhu güzelliğe taşımaktır. Sevmek bir yükseliştir. Bu yükseliş, duyusal olarak güzel olandan, kavramsal olan Güzel’e doğrudur. Başka bir deyişle, sevmek güzel olan şeyleri severek Güzel ideasını (güzeli güzel yapanı) kavramaktır. Dolayısıyla, hakikate bu dolayımla yani güzel olanı severek varılabilir. Platon için en yüce sevgi bu bakımdan philosophia’dır, yani felsefedir. Şölen diyaloğu en yüce sevgi olan hakikat sevgisinin yani felsefenin böyle estetik bir dolayımla ortaya çıktığını göstermesi açısından son derece ilginçtir.

Nietzsche ve Schopenhauer gibi filozofların felsefelerinde ise estetik önemli bir yere sahiptir. Nietzsche estetiği zengin yanılsamaların kaynağı olarak olumlar. Hakikat de ona göre zengin yanılsamalar oluşturabilme becerisidir. Bu açıdan ele alındığında, felsefe bize yavan bir hakikat sunar. Zira felsefe kavramlarla düşünür. Nietzsche ise duyusal metaforu ve imgeyi daha yaratıcı bir dünya tasavvuru oluşturması nedeniyle kavramlardan üstün tutar. Kavramlar olanca farklılığı içindeki dünyayı belli şemalara indirgeyen düzeneklerdir. İmge ise dünyanın daha zengin bir temsilini ortaya koyması açısından benzersizdir. Bu bakımdan sanat Nietzsche’ye göre kültürün en yüksek formudur. Sanatçı da en üstün güç istencine sahip kişilik olarak Nietzsche’nin düşüncesinde bir übermensch yani üstün insandır.

Schopenhauer için ise sanat bizi istemenin tahakkümünden kurtaracak iki seçenekten (diğeri asketizm/çilecilik) biridir. Estetik deneyim doymak bilmeden isteyen yanımızı susturur. Öyle ki, hoşumuza giden bir melodinin yarattığı coşkuda ya da etkileyici bir manzaranın seyrinde akan zaman birdenbire durur ve o an ebedi bir şimdiye (nuc stans) dönüşür. Schopenhauer’a göre böyle anlarda dünya bize kalbini açar ve biz şeylerin yüreğine dokunduğumuzu, yaşamın özüyle gerçekten temas ettiğimizi hissederiz. Aslında kısa bir an için güzelliğin keyfini çıkarmaktır bu.

Dolayısıyla felsefenin bu alanına bakmak bize estetiğin sadece duyusal bir ihtiyaç değil aynı zamanda ruhsal bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. İnsan güzeli sever, güzeli arar, güzelle varoluşunu yüceltir, yaşama bir anlam vermeye çalışır. Yaşam yalnızca eylemek, yapmak, problem çözmek değildir. Yaşamı yalnızca pragmatik bir anlayışla sürdüremeyiz. İnsanda bundan daha derin bir arayış da vardır. Çünkü insan yalnızca bir homo faber değil aynı zamanda bir homo esteticus’tur. Akıllı bir hayvan olan homo faber yaşadığı çevreyi kontrol etmek ve bu çevreyi yaşamını kolaylaştıracak şekilde dönüştürmek için şeyleri kullanışlı hale getirir. Burada yaratıcı bir çaba olmakla birlikte bu çaba temelde işlevselliğe yani problem çözmeye yöneliktir. Estetik anlamda yaratıcı bir çaba ise sorun çözmeyi hedeflemez. Homo esteticus’un çabası Güzel’i ortaya koymaktır. Sanatsal etkinlik dünyayı başka bir biçimde tasavvur etme cüretidir. Günlük yaşam pratikleri içinde sıradanlaşan insan ruhu, bu etkinlik içinde kendi otantikliğini, kendi benzersizliğini keşfeder. Bu bakımdan, sanatsal etkinlik insanın kendi yaratıcı çabasıyla kendisini de inşa ettiği bir süreçtir.  

Estetiği bu kadar ıskalamamıza gerekçe olarak tarihsel, sosyolojik ya da ekonomik sebepler ileri sürülebilir. Belki birçokları için temel sebep yoksulluktur. Fakat egemen olanın son yirmi yılda ortaya koyduğu estetiğe baktığımızda tek sebebin bu olmadığı aşikâr görünüyor.

ESTETİĞİ ISKALAMAK

Meseleyi yaşama kültürü açısından ele aldığımızda şunu söylemek mümkün; gerçekten büyük kültürler yalnızca işlevselliğe takılıp kalmadan kendi yaşama pratiklerini estetik bir çabayla da buluşturmuş olanlardır. Kendi kültürümüz açısından duruma baktığımızda ise yaşama pratiğimizin işlevsellik odaklı yürüdüğünü görüyoruz. Bu yüzden içinde yaşadığımız evler, şehirler, sokaklar, sokakları süsleyen heykeller ‘Güzel’ olandan hiçbir şekilde nasibini almış değil. Zaman zaman sosyal medyaya da yansıyan yapıların, anıtların, heykellerin duyularımızı paralize ettiği bir gerçek. Elbette hepsi bu şekilde değil ama çoğunluğu böyle. Estetiği bu kadar ıskalamamıza gerekçe olarak tarihsel, sosyolojik ya da ekonomik sebepler ileri sürülebilir. Belki birçokları için temel sebep yoksulluktur. Fakat egemen olanın son yirmi yılda ortaya koyduğu estetiğe baktığımızda tek sebebin bu olmadığı aşikâr görünüyor. Ben bunun aynı zamanda yeterince gelişmemiş bir beğeni duygusu eksikliğinden kaynaklandığınıve bir eğitim sorunu olduğunu düşünüyorum. Zira estetik beğeni duygusunun gelişmesine olanak tanıyan bir eğitim sistemimiz yok. Yalnızca temel bilimlerin öğretimine - o da eleştirel biçimde değil - odaklı bir eğitim anlayışında diretiyoruz. Güzel sanatlar eğitimi eğitimin hiçbir kademesinde yeterince önemsenmiyor. Beğeni duygusu gelişmemiş bir toplumda da her şey maalesef fazla özensiz, kaba, derme çatma oluyor. Sonuç olarak ne oluşturduğumuz mimaride ne çevre düzenlemesinde ne sokakları, meydanları süsleyen heykellerde kayda değer bir estetik görebiliyoruz.

  • Duygular felsefesi ya da ruhun sisli diyarını araştırmak Duygular felsefesi ya da ruhun sisli diyarını araştırmak
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Sanatsal EtkinlikArkeoloji Müzeleri​​​​​​​NietzscheSchopenhauerEstetik

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Iraz Yaşar
    Iraz Yaşar

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı