MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Buselik makamında Almanya

Ana SayfaKültür SanatBuselik makamında Almanya
Buselik makamında Almanya

Buselik makamında Almanya

03 Mayıs, 2024, Cuma 21:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Almanya’yı acı vatan klişesinden çıkardığınızda karşınıza doğadan çok kültürlü yaşama; politikadan edebiyata; güzel yemeklerden cinselliğe; tarihten müziğe çok katmanlı bir tablo çıkacaktır. Kızıl Gökyüzü’nün 1.5 saati bulmayan hikayesinde bütün bunların sade ama eksiksiz anlatımı ile karşılaşıyor ve saf Almanya’yı uzun hikayesini hiç tereddütsüz anlatırken buluyorsunuz.

Berlin’den Potsdam’a bisikletle bir ormanın içinden geçerek gitmiştim. Cep telefonunun yönlendirmesiyle güzel düzenlenmiş patikalarda geçen keyifli yolculuk akşam karanlığa kalınca dönüş yolunda korkutucu gölgelerin eşlik ettiği ufak bir alacakaranlık kuşağı kıvamına gelmişti. Berlin gibi bir metropolün dibinde sakin ormanların da ülkesidir Almanya. Almanya’yı acı vatan klişesinden çıkardığınızda karşınıza doğadan çok kültürlü yaşama; politikadan edebiyata; güzel yemeklerden cinselliğe; tarihten müziğe çok katmanlı bir tablo çıkacaktır. Kızıl Gökyüzü’nün 1.5 saati bulmayan hikayesinde bütün bunların sade ama eksiksiz anlatımı ile karşılaşıyor ve saf Almanya’yı uzun hikayesini hiç tereddütsüz anlatırken buluyorsunuz.

Öyle hikayeden, tahayyülen, korku salmak için değil 46 sene taammüden bölünmüş bir ülkenin ruhlara bıraktığı ağır tahribatın sadece toplumsal değil ondan daha ağır bireysel bir travma olduğunu söylemek lazım. Bölünmüş zihinler aradan geçen uzun yıllara rağmen birbirlerine mesafeli bakabilirler.  

TAAMMÜDEN BÖLÜNMÜŞ BİR ÜLKENİN RUHLARA BIRAKTIĞI TAHRİBAT

Öyle hikayeden, tahayyülen, korku salmak için değil 46 sene taammüden bölünmüş bir ülkenin ruhlara bıraktığı ağır tahribatın sadece toplumsal değil ondan daha ağır bireysel bir travma olduğunu söylemek lazım. Bölünmüş zihinler aradan geçen uzun yıllara rağmen birbirlerine mesafeli bakabilirler. Almanya’nın bizim Akdeniz’imize hiç benzemeyen Kuzey Denizi kıyılarında, eski Doğu Almanya’da, sakin bir orman/deniz coğrafyasında arada parlayan yangınlar gökyüzünü kızıla boyamaktadır. İlk kitabının başarısıyla ikinci kitabına soyunan Leon, yazmanın mesleki bir faaliyet olduğunu sanmaktadır. İşe giden bir bürokratın telaşı ve güvensizliği ile orman/deniz kıyısındaki evin keyfini çıkarmaktan uzak kalır. Herkesi ve her şeyi onun harika romanının ortaya çıkmasını engelleyen bir sorun olarak görmektedir. Onu evinde konuk eden arkadaşı Felix hayatı olduğu gibi kabul etmekten ve yeni insanlar tanımaktan ne kadar mutluysa hikayeye katılan her yeni karakter Leon’u daha da huzursuz eder. Bir yazar olarak işine engel olan gereksiz ayrıntılardır onlar. Boş olmasını bekledikleri evde buldukları Nadja sahilde dondurma satarak hayatını kazanmaktadır. Nadja’nın geceleri evi birlikte gürültüye boğduğu Devid ise plajın cankurtaranıdır.

4 kişilik kadro Leon’un huzursuz yaratım sürecini zaman zaman dışa vurmasıyla gerilse de birbirini daha yakından tanıdıkça kendi içlerine ve birbirlerinin yaşamlarına yaptıkları yolculuklarla dünyalarını zenginleştirirler. Leon’un gergin ruh hali Berlin’den gelen yayıncısının yanında kopma noktasına gelen bir yaya dönüşür. Ve gökyüzünün tamamen kızıla büründüğü gecenin sonunda yay kopmaz ama akort olur. Her şey aslına ve olması gereğine rücu etmiştir. Yazarlığın öğrenilen değil olunan bir şey olduğunu anlamak için Leon’un buna ihtiyacı vardır.

Kızıl Gökyüzü’nü daha fazla anlatmak filmin sürprizli akışında yol almak isteyenlere haksızlık olacak. Berlin Festivalinden Gümüş Ayı ile dönen bu filmin bir festival filmi olmaktan çok bir edebiyat festivalini de heybesine koyan çok katmanlı bir bireysel aydınlanma hikayesi olduğunu söylemeliyim.

KIZIL GÖKYÜZÜ, ÇOK KATMANLI BİR BİREYSEL AYDINLANMA HİKAYESİ

Kızıl Gökyüzü’nü daha fazla anlatmak filmin sürprizli akışında yol almak isteyenlere haksızlık olacak. Berlin Festivalinden Gümüş Ayı ile dönen bu filmin bir festival filmi olmaktan çok bir edebiyat festivalini de heybesine koyan çok katmanlı bir bireysel aydınlanma hikayesi olduğunu söylemeliyim. Filmin duygusal yoğunluğunun zirvesinde Heinrich Heine’nin dizeleri karşımıza çıkar “gün hep  ışıl ışıldı/sultan'ın kızı bir aşağı bir yukarı/ yürürdü ak suların şarıldadığı/çeşme başında akşamları her gün genç köle durakalırdı/ak suların şarıldadığı/ çeşme başında akşamları/giderek benzi solar sararırdı derken bir akşam prenses yanaştı/çabucak usul usul fısıldadı/ 'keşke bilsem gerçek adınızı/asıl vatanınızı ve kavminizi' ve köle cevapladı/'ben Yemen'den Muhammed/ ve Asra'dır kabilemin adı/onlar ki sevince helak olurlar' Sevince aceleyle sevişmenin değil helak olmanın mümkün ve gerekli olduğunu anımsamak için bugünlerde çok farklı anılan Yemen ülkesinden Muhammed’in Asra kabilesinden platonik aşkın sırrını öğrenmek için hiçbir vakit geç değil. Tanpınar’ı bile anımsamak bize yeterli gelmez mi?

Türkçemize şu cümleyi o emanet etmedi mi: “Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir; asıl mesele, hayatımızı verebilmektir. Baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır.” Bir filmden ruhlarımızı baştan sona yıkamasını beklemek haksızlık olacaktır. Ama Kızıl Gökyüzü’nün ruhunu temize çeken Leon’un hikayesinde kendini arındırmadan sahici bir şeyler anlatmanın imkansız olduğunu öğrenebiliyoruz. En fazla 90 dakikayı bulan bir çaba ile çok da fena bir nafaka olmasa gerek.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı