MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Burada dua etmek yasaktır

Ana SayfaGenelBurada dua etmek yasaktır
Burada dua etmek yasaktır
06 Temmuz, 2024, Cumartesi 15:02
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Yakın zamanda Kariye’yi gezmeye gittim. Binanın içinde sırtını duvara yaslamış dua eden bir turiste güvenlik görevlisinin müdahale ederek burada dua edilmez demesi ise bardağın artık taşmış olduğunu gösterdi. Güvenlik görevlisine ben ve başka insanların gösterdiği tepkiye karşılık siz bilmiyorsunuz yazılı olmayan talimatlar var açıklaması ise soğuk savaş ruhunun hiç bitmediği anlamına geliyor.

Türkiye’yi tek cümle ile anlat deseler Soğuk Savaşın yenik ülkesi diye tanımlarım.

Ülkemizi hala yaşlı ve Soğuk Savaş dönemini yaşamış, politize olmuş insanlar yönetiyor.

Soğuk Savaşın ülkemize verdiği iktisadi/politik/toplumsal zararları ciltlere sığdıramayız. Buna karşılık bu zararların hala telafi edilemiyor olması da zararın bir yerinden dönemediğimiz anlamına geliyor.

Cumhuriyetin ilk yıllarının bazı anlayış ve uygulamaları sanki dün yaşanmış gibi ağır biçimde eleştirilirken soğuk savaş döneminin çok daha yakın tarihli ve etkileri süren uygulamalarına karşı kayıtsız kalınıyor.

Soğuk Savaşın ikiye bölünmüş dünyasının bir cephesinde hür dünyayı temsilen Amerika diğerinde ise dinsiz/ateist komünizmi temsil eden Sovyetler bulunuyordu.

Türkiye 1945-91 döneminde bu bölünmenin tarafı olarak Sovyetlere karşı Amerikan cephesinde yer alırken, en güçlü anti komünist argüman olarak Marxizm’in dine karşı olan mesafeli duruşu da tezgahta hep satışa sunuldu.

Bu kış ülkeye komünizm gelirse camiler kapanacak, ahlaksızlık kadınları ortaklaştıracak, din elden gidecekti. Bu söylem çok uzun süre iş gördü ve ülkeyi adeta ağzını açan her muhalif için cehenneme çevirdi. İşçi Hakları, Kadın Hakları, İnsan Hakları hep komünistlerin ekmeğine yağ sürmek, dini yok etmek olarak yaftalandı. 

BU KIŞ ÜLKEYE KOMÜNİZM GELİRSE…

Komünizmi dinsizlik/allahsızlık/ahlaksızlık üçgenine hapsetmek halkın geniş yığınlarına bu propaganda ile pek çok uygulamayı benimsetmek ve onları manipüle etmek mümkün oluyordu.

Bu kış ülkeye komünizm gelirse camiler kapanacak, ahlaksızlık kadınları ortaklaştıracak, din elden gidecekti.

Bu söylem çok uzun süre iş gördü ve ülkeyi adeta ağzını açan her muhalif için cehenneme çevirdi. İşçi Hakları, Kadın Hakları, İnsan Hakları hep komünistlerin ekmeğine yağ sürmek, dini yok etmek olarak yaftalandı. Askeri Darbeler bu işi normal siyaset yoluyla yapılamayan noktalarda kilitte dönen anahtar işlevi gördü. Özellikle 12 Eylül Darbesi anti komünist tavrını elinde Kuranla gezen paşasıyla simgeledi. Amerikada Reagan’sa Sovyetlerin defterini ilelebet dürmek için yeşil kitaba sarılmıştı. Beyaz Saray’da ağırlanan Afgan Mücahidler Amerikanın kurucu babalarına eş değer görülüyordu.

11 Eylül 2011’de Amerika’yı vuran uçaklar Beyaz Saray’dan havalandı desek yalan olmaz.

Amerika 1990’lar başlarken Berlin Duvarını Sovyetler’in tepesine yıkarak Hür Dünyayı Komünizm tehlikesinden kurtarsa da açtığı Pandora Kutusundan çıkan din siyaseti özellikle İslam ülkelerinde yeşil kuşağı oluşturmuştu bile.Türkiye’de tüm muhalefetin ezildiği bu ortamda iktidarı İslami duyarlığı yüksek partinin devralması sadece 10 yıl gerektirmişti. İstanbul’da elde edilen başarıyı dikkate aldığınızda bu daha da kısa sürede gerçekleşti.

2024’ün Türkiye’sinde hala din elden gidiyor, değerler erozyona uğruyor retoriği iş yapmakla kalmıyor bir de üstüne harekete geçiyor ve Türkiye’yi evrensel değerlerden uzaklaştırıyor. Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi bunun en dolaysız örneği oldu.

DİN ELDEN GİDİYOR RETORİĞİ VE AYASOFYA

Türkiye soğuk savaşın dini siyasete dolaysız alet eden politikaları ile 1980’den beri baş etmeye çalışıyor. İşleri askeri darbe kurgulayacak noktaya bile getiren bu dinsel siyasetle siyaset kurumunun koalisyonu iniş çıkışlı da olsa hiç kesilmedi.

2024’ün Türkiye’sinde hala din elden gidiyor, değerler erozyona uğruyor retoriği iş yapmakla kalmıyor bir de üstüne harekete geçiyor ve Türkiye’yi evrensel değerlerden uzaklaştırıyor.

Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi bunun en dolaysız örneği oldu. Dinsel siyasetin biten ekonomiye doping sağlaması adına hepimizin gözü önünde Atatürk’ün karar ve imzası yok sayıldı. İslamcıların hep yakın dostu olan milliyetçiler de bu sürece teorik destek verdiler. Yusuf Halaçoğlu gibi akademisyenler soğuk savaşın Türk İslam sentezinin hiç yok olmadığını göz önüne serercesine Atatürk’e attığı imzadan bihaber yaftasını koymada tereddüt görmediler…

Son olarak Kariye de bu süreçten nasibini aldı ve o da camiye dönüştürüldü. Yakın zamanda Kariye’yi gezmeye gittim. Bu konuda gösterilen duyarlılık etkili olmuş olsa gerek cami olarak ayrılan bölümün dışındaki mozaikler gayet iyi bir sunumla izlenebiliyor.

Ama memlekette cami yokmuşçasına geniş bölümü Camiye çevrilen ve kapısında tuhaf biçimde geleni geçeni gözleyen bir güvenlik görevlisi duran yapı anakronik bir soğuk savaş projesini çağrıştırıyor.

Binanın içinde sırtını duvara yaslamış dua eden bir turiste güvenlik görevlisinin müdahale ederek burada dua edilmez demesi ise bardağın artık taşmış olduğunu gösterdi.

Güvenlik görevlisine ben ve başka insanların gösterdiği tepkiye karşılık siz bilmiyorsunuz yazılı olmayan talimatlar var açıklaması ise soğuk savaş ruhunun hiç bitmediği anlamına geliyor.

Sessizce dua eden Kanadalı turiste binanın önündeki çay bahçesinde çay ısmarladım ve Türkiye’de dinin siyasete nasıl ve neden araç olduğunu anlattım. Ayasofya’da da benzer bir durumun başına geldiğini söyledi.

Türkiye’de dini kullanarak iktidar olmanın mümkün olmadığı gün Soğuk Savaş bitecek. O günü ulusal bayram ilan etmeliyiz. Böyle devam ettiği sürece varacağımız yol  kısır döngüden çıkamayacak.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı