ABD verilerindeki karışıklık devam ederken FED in faiz indirim döngüsünde olması küresel iştahı destekliyordu ama, hafta sonuna doğru ABD nın 2.çeyrek GSYH büyümesi %3.33 beklentiye karşı %3,38 gelince kafalar yeniden karıştı.
Trump’ın Fed baskısı ABD dolarını zayıflatmaya devam edecek gibi duruyor. ABD dış ticarette net artıda olmadığı ülkelere baskı yapmaya, doların değerini düşürmeye devam edecek. Böylece devasa dış ticaret açığını düşürmeyi amaçlıyor. Pandemi sonrası Euro nun dolar karşısında değersizleşmesi Avrupa’nın rekabet gücünü artırarak toparlanmasını sağladı. Zaten dikkat edin yıllardır aynı şey oluyor. AB darda ise Euro, ABD darda ise dolar değer kaybederek birbirlerine destek oluyorlar orta ve uzun vadede. Bugüne gelirsek ABD açısından akıllıca bir hamle gibi duruyor.
Çin; ABD vergilerle Çin’in ihracatının önüne Çin Seddini çekerken Çin’de sel olup diğer ülkelere akıyor. Yakın zamanda diğer ülkelerinde Çin’e ek vergiler getirmesi kaçınılmaz. OECD, ABD nin vergi uygulamaları etkisinin dünyayı tam olarak henüz etkilemediğini, 2026 yılında daha çok etkileyeceği konusunda açıklamalar yaptı. G20 ülkelerinde Arjantin ve Türkiye hariç ortalama enflasyon 2025 ve 2026 için %2.2 bekleniyor. Enflasyon endişesi değil, ekonomik durgunluk endişesi daha ağır basıyor artık.
Savaş; Fransa’nın ardından uluslararası birlikteliğe Kanada, İngiltere ve Avustralya da katılarak ABD ye rağmen Filistin Devletini tanıdıklarını açıkladılar. Türkiye hergün Gazze için onlarca açıklama yapıyor, her hafta bir kaç devlet Filistin devletini tanıyor. Sonuç; Gazze’de çocuklar, kadınlar, erkekler açlık, korku ve ölümle pençeleşmeye devam ediyor.
Rusya gerginliği de tırmanmaya devam ediyor. Trump’ın gazı ile celallenen Avrupalı politikacılar Nato hava sahasını ihlal eden Rus hava unsurlarını düşürmeyi konuşmaya başladı.
Petrol stokları son beş yıl ortalaması altına gelince OPEC+, Ekim ayından itibaren üretim artışına gitme kararı aldı. Dünyada iş yok filan derken bu petrol stokları nasıl azaldı arkadaş?
Türkiye’den; CHP nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Yavaş’ı ima etmesi bile Ankara Belediyesine operasyon yapılmasına yol açtı. Konu ne kadar büyüyecek, Yavaş’a kadar ulaşacak mı, göreceğiz. Türkiye yargısının verdiği çelişkili kararlar ve yetki kargaşası dalgalanma, kafa karışıklığı ve kızgınlık yaratıyor.
TR büyüme ve enflasyon; İkinci çeyrek büyümesi beklenti üstünde gelmişti. Tüm Türkiye’yi sürekli gezdiğimi hep yazıyorum. Aralık 2024 sonundan Nisan 2025 ayına kadar iş insanları Nisan 2025 ile birlikte Türkiye ekonomisinde, ticaretinde ciddi toparlanma bekliyordu. Hüsrana uğradılar. Yeni beklentileri artık 2026 yılının dördüncü çeyreği. Doğal olarak da Türkiye 3. ve 4. çeyrek büyüme beklentileri %1 civarına gevşedi.
MB ısrarla “Enflasyon, 2025 sonu %30 altında kalacak” diye açıklamalar yapsa da %30 altına piyasa inanmıyor. Eylül ayı enflasyon beklentisi %2,5 civarında. Bence halen %30 altı mümkün. Eylül %2,5, Ekim %2, diğer iki ay %1 gelirse %30 altı hedefi tutabilir. 45 lira olan yıl sonu dolar hedefi ise büyük olasılık tutacak.
Erdoğan-Trump dostluğu; Yan yana, el ele sıkı dost mimikleri ve söylemlerinde bulundular sürekli. Aslında Trump’ın Erdoğan hakkında yaptığı her açıklama bilinçli ya da bilinçsiz biraz rendice ediciydi. Seçimlere hile karıştırdığını, rahibi talimatı ile serbest bıraktırdığını filan ima edip durdu. Peki bu görüşmelerden ne sonuç çıktı? “ABD ile dost kalabilmek için ABD den net ithalatçı olacaksın” politikasına uygun kararlar çıktı.
Azerbaycan’dan Rusya’dan 3 dolara alabildiğimiz doğalgazı 2045 yılına kadar ABD den 4,5 dolara alacağız kabaca. Şimdi bunun nedeni tek bir tedarikçiye bağlı kalmamak diye yorumlanabilir. Doğalgaz tedarikçimiz bizi fiyat artırma veya gaz vermemekle mi tehdit ediyordu? Hayır. Birisi kardeş Azerbaycan zaten. S-400 füzeleri alınırken de aynı geyik dönmüştü; “savunmamızı ABD tekeline mi bırakalım”. Aslında mantıklı bir açıklamaydı ama Nato üyesi olarak S-400 füzelerini kullanabilmen imkansızdı, nitekim milyar dolarlara aldığımız füzeler paketlerinde çürüdü.
THY ise Boeing firmasından 225 adet uçak alımı imzası attı. Nükleer enerji anlaşmasına varıldı. Şimdi de Rusların yaptığı Akkuyu ne olacak sorunu çıkacaktır. F-35 savaş uçağı alımı için bir adım atılamadı. Çünkü ABD, Türkiye’ye CAATSA uyguluyor. Yani “Amerika’nın düşmanlarına yaptırımlarla karşı koyma yasası”. İnsanın kafası karışıyor değil mi? Erdoğan ve Trump sıkı dost ama ABD ile Türkiye düşman.
Unutulan, basında hiç bahsedilmeye ama benim yazılarımda ısrarla belirttiğim Halkbank davasının gidişatıyla ilgili de bir sonuç çıkmadı. Anlaşılan Halkbank için 100 milyon dolar civarında cezayı ödeyeceğiz. Rusya’dan aldığımız petrole de yasak gelecek gibi duruyor.
Türkiye ne kazandı?; Trump, Erdoğan’a “dostum”, “Orta-Doğu’nun lideri” dedi, sandalyesini çekti. Ehh! Daha ne olsun. Trump’ın dostluğuna ne kadar güvenilir diye düşünmekten kendimizi alamayacağımız bir dönem. Trump hatırlarsanız daha bir kaç ay önce Putin’i yere göğe sığdıramıyor, “dostum”, “büyük lider” diye beyanlarda bulunuyordu. Üç gün önce Nato üye ülkelere, hava sahasını ihlal eden Rus hava unsurlarının vurulmasını önerdi.
Bankalar; Geçen hafta iki haber piyasalarda pek önemsenmedi. Birincisi; gerçek kişi TL mevduat oranı %60 ın altında kalan bankalara ceza verilecek olması. Bankalar ciddi ceza rakamları ile uğraşmamak için mevduat faizlerini yükseltip piyasadan para toplamak isteyecektir.
İkincisi ise, NTV ye dayandırılan haber. Masak, banka hesaplarını anlık izleyecek ve dondurabilecek. Düşünsenize çek borcunuz için bankaya para yatırdınız, anlık olarak MASAK bunu sakıncalı buldu, hesabınıza bloke koydu ve çekiniz karşılıksız olarak sisteme kayıtlandı. Sonra gelinde temizleyin temizleyebilirseniz.
19.09.2025 BDDK ve TCMB verilerine göre;
Yabancı Portföy; Hissede üst üste üç haftalık satıştan sonra ilgili haftayı 408 milyon dolar alışla kapadılar. Tahvilde 178 milyon dolar alış var.
TCMB rezerv ve DTH; İlgili hafta MB nın üç rezervi de 1 milyar dolar civarında arttı. DT hesaplarını vatandaş 1 milyar dolara yakın, kurumlar 1 milyar dolar üstünde artırdı.
Krediler; ilgili hafta krediler hacimsel olarak sakindi. Bu yıl Mart ayından sonra ilk defa ortalama üç aylık mevduat %50 in altına indi. Bu yıl ilk defa bireysel kredi faizleri %60 ın altına indi. Ticari kredi faizleri de yeniden %50 ın altına indi.
Piyasalar;
Dünya emtia endeksi; Bir önceki hafta 106 puan direncinden dönmüştü, geçen hafta tekrar 106 puana doğru toparladı. İne çıka 109 puanı görecektir.
Dolar/TL; 41,20 destek, direnç 41,65.
Eur/Usd; 1.1675 destek ile 1.1930 direnci arasında sıkışmış gibi. 1.1575 oldukça kuvvetli destek, burası aşağı kırılmadığı müddetçe Euro nun değer kazanma olasılığı daha yüksek.
ABD 10 yr tahvil; Fed faiz indirimi beklenti bitti etkisi ile tahvile satış devam etti. %4,30 yaklaştıkça alış gelecektir. %4,14 hedefi devam ediyor.
Dolar endeksi; 99,50 puan ile 96,75 puan arasında sıkışmaya devam.
Bist100; 11 600 puan direnç, 10 900 puan destek. Uzun vadeli “AL” a henüz dönmemiş olsa da, TL olarak yukarı harektinde sıkıntı yok. Dolar bazında 2,80 dolar ciddi direnç. Haziran 2025 ayında 2.40 dolar bazında aldıklarını Temmuz 2025 sonu 2.70 dolar seviyesinden sattılar. Eylül başı 2.45 dolardan aldıklarını da 2.70 dolardan satıyor gibiler. 2.80 dolar kırılmadan yukarı hayali kurmamak gerek.
Altın ons; 3450 dolar altına gelmedikçe yükselişin devam etmesi daha yüksek olasılık.
Gümüş; Ekim ayını büyük olasılık Eylül ayı fiyatı üzerinden kapatıp iki ay inip çıkmalı kar realizasyonları yaşayacak ve Aralık ayı ile birlikte sert yükseliş yaşayacak. 44,20 doları destek yapmayı istiyor. Direnç 49,50. Önemli direnç. Tarihi zirve.
Bitcoin; Ne zamandır bakmıyordum. Bir şey dikkatimi çekti. Aralık 2017 tarihinde zirve yapmış ve Kasım 2018 tarihinde zirvenin nerdeyse beşte birine kadar düşerek dip yapmış. Kasım 2021 tarihinde yeni zirve yapmış ve Ekim 2022 tarihinde üçte birine düşerek dip yapmış. Zirve tam 4 yıl ara ile gerçekleşmiş. 2025 Kasım ayı son zirveden bu yana geçen dördüncü yıl. Tarih tekerrür eder mi acaba? 124000 dolar yeni zirve ise 2026 yılında 42 000 doları görür müyüz?

Yorum Yazın