MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Kural koyuyor"muş" gibi çek

ANA SAYFAEKONOMİKural koyuyor"muş" gibi çek
Kural koyuyor"muş" gibi çek

Kural koyuyor"muş" gibi çek

12 Mayıs, 2024, Pazar 21:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan
yazı içi reklam

Türkiye, pek çok mevzuda "mış/muş" gibi yapılan ülkedir. En sevilen "mış/muş" lardan biri de kural koyuyor "muş" gibi yapmakla kendini gösterir.

Mış gibi yapmak hemşerim Oğuz Atay’dan mülhemdir. Türkiye, pek çok mevzuda "mış/muş" gibi yapılan ülkedir. En sevilen "mış/muş" lardan biri de kural koyuyor "muş" gibi yapmakla kendini gösterir. 8 Ekim 2013 akşamı Bankada mesaiyi bitirdik evimize döndük. Sabah geldiğimizde yapmamız gereken en önemli faaliyetlerden biri olan kredi kartı tahsis işini fiilen yapamaz durumdaydık. (O zaman) 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına gelirlerine göre kredi kartı tahsisi yapma kuralı gelmişti. Abarttığımın farkındayım rahmetli "Tonton" Özal deregülasyon yapıp ekonomiyi serbestleştireli ve Türkiye’de kredi kartı tedavüle çıkalı 20 sene olmuştu ama kesinlikle 30 sene olmamıştı. Türk insanı için kredi kartı görece yeniydi ama Malazgirt’ten bu yana Anadolu’da at ve araba koşturan Türk halkı öyle ya da böyle karnını doyuracak bir işle uğraşıyor, zanaat eyliyor, alıyor satıyor ve de para kazanıyordu. Kart yeni mevzuydu ok ama gelir eski mevzuydu.

Osmanlı, Türk halkını vergi işinden artık nasıl bezdirdiyse Türkiye’de gelirden vergi ödemek için sadece ücret kölesi olmanız gerek şarttır.  Kaynağında kesilen kira, mevduat vs de buna istisna değildir.

TÜRKİYE’DE GELİRDEN VERGİ ÖDEMEK İÇİN SADECE ÜCRET KÖLESİ OLMANIZ GEREK ŞARTTIR

Öte yandan Türkler kredi kartını değil ama kayıt dışı geliri ve gelir vergisi vermeden yaşamayı icat etmiş milletti. Defterin bir ön yüzü, bir de arka yüzü vardı. 

Yunanistan’a ne zaman gitsem "periptero"dan yani büfeden su aldığımda bana bir şişe suyun fişini veren büfeciye aval aval bakarım. Türkiye’de bu yazının da ana konusu olan kredi kartı kullanılmasa sattığına fiş kesecek esnaf bulamazsınız. Osmanlı, Türk halkını vergi işinden artık nasıl bezdirdiyse Türkiye’de gelirden vergi ödemek için sadece ücret kölesi olmanız gerek şarttır. Kaynağında kesilen kira, mevduat vs de buna istisna değildir. Tonton Özal’ın ve onu çok sevenlerin çok sevdiği yüksek dolaylı vergiler ise sadece satıcıları fiş kesmekten alıkoymaz, o fişlerle biriken "gelirin" vergisinden de korur. Türkiye bir nakit cenneti de olduğu için vergi vermeden servete ulaşmak çocuk oyuncağıdır. 

Sonuçta bu mevzulara çözüm arama çabasına kısaca yapısal reform deniyor. 

Türkiye ortalama hafıza düzeyine göre "sözde" 1 yıldır ülkenin maliyesini yöneten Sn. Mehmet Şimşek ise benim gibi ortalama dışı hafızaya sahip olanların zihninde tam "yapısal reformu" yapacaktı ki birden ortadan kayboldu bir 10 yıl kadar önce. Ta ki Nebati ekonominin içinden geçinceye kadar… Neyse 3 dakikada okunacak bir yazının müellifi olarak daha fazla konu dağıtmayayım. Yapısal reformu da "işallah maşallah" yapacak Mehmet bey. Unutkan (pardon) sabırlı milletiz. Asıl konuya dönersek 9 Ekim 2013 sabahı Türk vatandaşlarının tüm bankalardaki kart limiti gelirlerinin 4 katı ile tahdit edildi. Ücret köleleri, bordrolarının sınırlarında bu hesaplamada kaderlerine razı olsa da mahalledeki yufkacının, çilingirin, nalburun, pastanecinin, ayakkabıcının ve maaşa talim etmeyen umum ahalini geliri nasıl hesaplanacaktı? Tabi o zaman Ali Babacan’ın dünyada eşi olmayan "Makro İhtiyati Önlemler" manzumesinin zirve dönemlerindeyiz. Böyle hamlelerin kerametinden sual olunmaz. "Ol denir" olur. İyi de ömründe 5 değil 1 kuruş gelir vergisi vermemiş bir halkın geliri nasıl hesaplanacak diye soracak değiliz.

Kredi kartında ek sıkılaştırma vs söylemler en sevilen şarkı listesinde hep top 10’da yer almaya devam eder. Bu popülist ve içi boş söylemler, sorunu gayet parlak bir ödeme aracı olan kredi kartında aramak Türkiye’nin asıl yapısal sorunlarını nadasa bırakmaktır.

SORUNU KREDİ KARTINDA ARAMAK...

Sonuçta kural konur uygulanır. Ne diyor Oğuz Atay? Kuralları "koymuş" gibi yapacağız. Türkiye’de kredi kartı limit belirlenmesinde hala geçerli olan 4 kat kuralına bankalar bir şekilde adapte oldu. BDDK 365 gün 24 saat denetlediği bankalarda kurallarının uygulanmasına dair gerekli incelemelerini yapıyor. Ne zaman vatandaş kredi kartı borcuna battı, devlet önlem alacak diye ekonomik magazin haberi okusam, "yav bu işin kuralı kaidesi yok mu? neyi tartışıyorsunuz?" diye kendime sorarım. Kredi kartında ek sıkılaştırma vs söylemler en sevilen şarkı listesinde hep top 10’da yer almaya devam eder. Bu popülist ve içi boş söylemler, sorunu gayet parlak bir ödeme aracı olan kredi kartında aramak Türkiye’nin asıl yapısal sorunlarını nadasa bırakmaktır. Türkiye’nin derdi kredi kartı değil, tek bir kör kuruş gelir vergisi ödemeden beşikten teneşire sorunsuz ilerleyebilen Türk tipi homo economicus’tadır.

Arkasından hanlar hamamlar kalabilen ama bir kuruş vergi ödemeden yaşamını idame edebilen çok nadide bir insani dokuyu barındırır Türkiye Ekonomisi. Bu ekonomiyle kurduğu simbioz ilişkiyle varlığını güçlendiren inşaat düşkünü siyasal İslam ekolünün 8 Ekim 2013’ü de kapsayan bu "mış" gibi yapma tercihi ile en derin ekonomik krizlerin kapısı aralandı. Bundan sonra da aynı şeyleri "mış" gibi yaparak varılacak menzil de farklı olmayacak. Çözüm artık "mış" gibi yapanlara kapıyı göstermekte.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
Murat Aksoy
Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
Hasan Çetin
Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
Sema Erder
Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
Eser Karakaş
Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
Yüksel Işık
Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
Akın Özçer
Akın Özçer Yanlışta ısrar
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
Çağhan Uyar
Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
Reha Çamuroğlu
Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
Tunay Şendal
Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı