MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Devlete faiz ödemenin dayanılmaz ağırlığı

ANA SAYFAGENELDevlete faiz ödemenin dayanılmaz ağırlığı
Devlete faiz ödemenin dayanılmaz ağırlığı
29 Haziran, 2024, Cumartesi 20:05
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan
yazı içi reklam

Son yapılan PPK toplantısında sabit bırakılan faiz oranı %50. Türk parası cinsinden borç aldıkları için taksimetre 50’den açılıyor ve kilometre başına yük hızlı artıyor. Ticari ve bireysel kredi faizi aylık %5’i yıllık %60’ı buluyor ve geçiyor. Erdoğan iktidarda olduğu süre boyunca faizin hep düşük olacağına dair verdiği sözü ne hatırlıyor ne de hatırlatıyor.

Türkiye’nin yaşadığı iktisadi krizin en ağır faturasını finansman ihtiyacı olanlar ödüyor. Faiz oranları ülkede finansmana ulaşmanın maliyetini çok ileri noktalara taşıdı. Para pahalı ve el yakıyor.

Son yapılan PPK toplantısında sabit bırakılan faiz oranı %50. Türk parası cinsinden borç aldıkları için taksimetre 50’den açılıyor ve kilometre başına yük hızlı artıyor.

Ticari ve bireysel kredi faizi aylık %5’i yıllık %60’ı buluyor ve geçiyor.Erdoğan iktidarda olduğu süre boyunca faizin hep düşük olacağına dair verdiği sözü ne hatırlıyor ne de hatırlatıyor. Ekonomi yönetimi ise bütün bu olana seyirci ve biraz da bu hacimden parsa koparma peşinde.Türkiye’de kredi maliyeti faizden ibaret değil. Kredi kullandığınız takdirde devlet de parayı sanki o veriyor gibi ödenen faiz üzerinden sizden kesinti yapıyor. İster ticari kredi olsun ister taksitli tüketici kredisi ya da ek hesap veya kredi kartı. Hiçbiri fark etmiyor. Devletimiz her bir TL faiz üzerinden kendi payını talep ediyor.Ticari kredi faizi üzerinden alınan vergi %5, bireysel kredi üzerinden alınan vergi ve fon ise %30 düzeyinde.

Ticari kredide yıllık %3 bireysel kredide %18 devlet ilave yük bindiriyor. Bu vergi ve fonlar yeni değil. Yıllardır vardı ancak faizler bu denli artmışken bu oranları korumak veya bireysel kredilerde olduğu gibi artırmak aslında devletin krizi fırsata çevirmesi anlamına geliyor.

DEVLET KRİZİ FIRSATA ÇEVİRİYOR

Yani şirketler ödediği faizin %5’i kadar devlete de vergi ödüyor. %60 olan yıllık maliyet bununla 63’e çıkıyor. Diğer tarafta aynı orandan kredi kullanan vatandaş ise %60’ın %30’u kadar vergi ve fon ödemek zorunda. Bu da %18 yapıyor. Vatandaşın üzerindeki yük toplamda %78’e çıkıyor.

Ticari kredide yıllık %3 bireysel kredide %18 devlet ilave yük bindiriyor. Bu vergi ve fonlar yeni değil. Yıllardır vardı ancak faizler bu denli artmışken bu oranları korumak veya bireysel kredilerde olduğu gibi artırmak aslında devletin krizi fırsata çevirmesi anlamına geliyor.

Eğer faiz oranları %20 olsaydı ticari krediye 1 puan bireysel krediye ise 6 puan ilave yük gelmiş olacaktı. Ekonomiyi irrasyonel politikalarla boğacaksınız, faiz sonuç enflasyon netice diyeceksiniz, para biriminiz yeri öpecek ondan sonra bir sabah uyanıp şu türküyü çığıracaksınız: "Serhoştum aydım, ben bu işten caydım"Sizin türkülerinizi değiştirme tercihiniz size aittir. Biz karışmayız. Ama türkünüzün 180 desibelle kulağımızın zarını patlatmaya hakkı bulunmuyor.

Ortalama bir Avrupa ülkesinde kullanılan krediden devlet %18 oranında yıllık vergi alıyor deseniz size deli muamelesi yaparlar. Bireysel kredi için ödenen %18’lik vergi ve fonun Türkiye’nin özendiği ülkelerde bir benzerini bulmanız olasılık dışıdır. Ticari kredi için alınan %3 lük vergi ise aslında normal bir ülkede ortalama borçlanma maliyetine yakındır.

Halka reva görülen ve yüksek enflasyonun dolaysız bir sonucu olan yüksek faizden hicap etmeyen iktidar bir de suyundan, kılından ve de derisinden kendine bütçe denkliyor. Türkiye’de faiz belki yüksek ama faizden devletin kestiği vergi ve fonlar fahiş noktaya gelmiş durumda.

DEVLETİN FAİZDEN KESTİĞİ VERGİ VE FONLAR FAHİŞ NOKTADA

Türkiye’de krediler belki gelişmiyor ama yerinde sayıyor, gerilemiyor. Zorda kalan işletme ve bireyler en azından ek hesaplarını kullanıyor veya kredi kartlarının limitlerinden yararlanıyor. Halka reva görülen ve yüksek enflasyonun dolaysız bir sonucu olan yüksek faizden hicap etmeyen iktidar bir de suyundan, kılından ve de derisinden kendine bütçe denkliyor.

Türkiye’de faiz belki yüksek ama faizden devletin kestiği vergi ve fonlar fahiş noktaya gelmiş durumda.Eğer Türkiye’de bir şeyin fiyatının gerçekten yüksek olduğundan emin olacaksak bu kredi işlemlerinden fon ve vergi adı altından kesilen ilave faizdir.

Benden daha az akıllı bir insan olmayan Mehmet Şimşek bu çelişkiden habersiz değil. Ama yazık ki Türkiye ekonomisine dair kafa yoran sabahtan akşama faiz ne olacak diye ekonomi masalarından seslenenler de dahil olmak üzere kimse bu konunun altını yeterince çizmiyor. Belli ki fincancı katırlarını ürkütmekten korkanlar var.Türkiye ekonomisini yönetenlerin vergi olsun da çamurdan olsun anlayışının uç noktası KKDF ve BSMV ile yüklenen finansman maliyetidir. Ülkenin yükünü azaltacaksanız buradan başlamalısınız.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
Murat Aksoy
Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
Hasan Çetin
Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
Sema Erder
Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
Eser Karakaş
Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
Yüksel Işık
Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
Akın Özçer
Akın Özçer Yanlışta ısrar
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
Çağhan Uyar
Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
Reha Çamuroğlu
Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
Tunay Şendal
Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı