MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Altında kazanan

ANA SAYFAEKONOMİAltında kazanan
Altında kazanan

Hazine altın cinsinden borçlanma sevdasına düştüğü 2017 yılından bu yana toplam 553 ton altın borçlanmış. Bunun 216 tonunu tahvil, 337 tonunu da kira sertifikası yoluyla yapmış.

20 Nisan, 2025, Pazar 08:33
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
M. Coşkun Cangöz
M. Coşkun Cangöz
yazı içi reklam

Altın fiyatları rekor üstüne rekor kırarken bu sürecin de kazananı ve kaybedeni var. Peki, kaybedenler biz olabilir miyiz?

Altın rekor üstüne rekor kırıyor

Son günlerde medyada altının en yüksek getiri sağlayan yatırım aracı olduğuna ilişkin haberler var. Dahası, altın fiyatlarının yükselmeye devam edeceği konusunda da yaygın bir bekleyiş var.

Ekim 2024 tarihinde Altın borç alır mıydınız? diye sorduğumda Londra’da altının ons (31,10 gr) fiyatı 2686 dolar seviyesindeydi. Ve altı ay sonra, 17 Nisan 2025'de altın 3328 dolara yükselmiş durumda. Yani yüzde 23,9'luk bir artış söz konusu.

Kaynak: TCMB, Investing, kendi hesaplamam

Aynı dönemde Türkiye’de altının gram fiyatı nasıl değişmiş diye bakacak olursak; 4000 lira eşik değerini aşmış olduğunu görüyoruz. Ekim 2024'ten bu yana altın TL bazında yüzde 34,7 oranında değerlenmiş. Doların sadece yüzde 11 arttığı bir dönemde güzel bir getiri.

Kaynak: TCMB, Investing, kendi hesaplamam

Altın cinsinden varlıkları olanlar için son altı aylık dönemde dolar bazında elde edilmiş olan getiri inanılmaz.

Geçtiğimiz üç yılda altın fiyatlarındaki yükselişte etkili olan faktörler arasında küresel ekonomik ve politik koşulların yanı sıra merkez bankalarının net alıcı olmaları da sayılabilir. Nitekim 2010–21 döneminde ortalama 600 ton olan merkez bankalarının net alım miktarı 2022–24 döneminde 1000 tonun üzerine çıkmış bulunuyor.

Kaynak: Business Insider

Ancak, altın fiyatlarındaki son artışta Trump etkisinin belirleyici olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Altın borcu olan da var: Hazine

Herkesin kahvede, çarşıda, pazarda “filanca altın almış şu kadar getiri elde etmiş, biz de alalım” dediği bir devirde altın cinsinden borç alan var mı bilmiyorum. Ancak, TL geliri olduğu halde kurun baskı altında tutulmasından cesaret alarak döviz cinsinden borç almayı düşünenleri, hatta alanları biliyorum. Bir kısmının finansal okur yazarlığı düşük diğerlerinin ise risk iştahı yüksek olsa da döviz cinsinden borçlanmayı göze alanlar günün sonunda altın cinsinden borçlanmayı akıllarına bile getirmiyorlar.

Size şaşırtcı gelebilir ancak, böyle düşünmeyenler de var.

Mesela; devlet borcunun idaresinden sorumlu Hazinemiz.

Kaynak: HMB ve kendi hesaplamalarım

Hazine altın cinsinden borçlanma sevdasına düştüğü 2017 yılından bu yana toplam 553 ton altın borçlanmış. Bunun 216 tonunu tahvil, 337 tonunu da kira sertifikası yoluyla yapmış.

Altın borçlanmada ortalama vade 2 yıl olmuş . Yani 2025 yılı itibariyle 2022 yılından önceki altın borçlanmaları ya geri ödenmiş ya da geçen süre zarfında yeniden borçlanılarak vadesi ötelenmiş. Bu durumda 2022 yılındaki ortalama 3 yıl vadesi olan 49 tonluk altın borçlarının ödemesi 2025 yılına geliyor. Nitekim Hazine 2025 yılında da altın cinsinden borçlanmaya devam ediyor ve bu borçları öteliyor.

Kaynak: HMB ve kendi hesaplamalarım

Öte yandan Hazine 2025 yılındaki borçlanmalarında vadeyi 1 yıla indirmiş durumda. Dolayısıyla yapılan bu yeni borçlanmanın geri ödemesi 2026 yılında olacak. Ancak, 2024 yılındaki 2 yıl vadeli toplam 132 tonluk altın borcun vadesinin 2026'ya geleceğini de dikkate almak gerekiyor. Dolayısıyla 2026 yılında Hazineyi yüklü bir altın borcu itfası bekliyor olacak. Bu bağlamda Hazine 2026 yılında birikmiş olan bu borçları ya tamamen ödeyerek kapatma ya da bu yıl olduğu gibi öteleme konusunda bir yol ayrımında olacak.

Dikkat çekici bir başka husus ise bankalar altın mevduatına neredeyse sıfır faiz öderken Hazinenin altın cinsinden borçlarına yıllık yüzde 2,5'a yaklaşan oranlarda faiz ödemiş olması. Yani, Hazineye altın cinsinden borç veren yatırımcılar yükselen altın fiyatından dolayı olağanüstü bir getiri elde ederken piyasadakinin çok ötesinde bir faiz getirisi sağlıyorlar.

Tabii bu altın yatırımcısına bu getiriyi veren aslında Hazine değil, vergi mükellefleri: yani hepimiziz!

Kaynak: HMB ve kendi hesaplamalarım

Yol yakınken…

Geldiğimiz noktada ons altının önümüzdeki dönemde 3500 doları zorlayabileceği ve merkez bankalarının rezervlerinde ortalama yüzde 10 civarında olan altının payını yüzde 30'lar seviyesine çıkarabileceği yönünde değerlendirmeler yapılıyor.

Bu koşullarda Hazinenin kabaca 180 ton civarında olan altın cinsinden borç stokunu taşıma maliyetinin daha da artması sürpriz olmayacak. Ve vadesi dolan altın borçları ötelemektense itfa etmek ve bu deneyimden bir ders çıkarmak en doğru yaklaşımmış gibi görüyor.

Zararın neresinden dönülse kârdır.
 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
EkonomiFinansAltınHazineRisk

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
M. Coşkun Cangöz
    M. Coşkun Cangöz

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Pijamalı balon
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı