© Yeni Arayış

Bedenin sahibi kadındır!

Kadın bedeni kötülük, batıllık, fitne ve günah kaynağı olduğuna göre  kadın da kötülük, günah ve şeytanlık olarak ötekileştirilmektedir. Kadının  hapishanesi  olarak  kadın bedeni kabul edilmektedir. 

Kadın bedenine erkek üzerinden yapılan tanımlamalarla, kadının bizzat kendisine dair yapmış olduğu sahici tanımalarla anlamaya ihtiyaç vardır. Kadın, kendi varlığını ve bedenini tanıyan ve tanımlayan tek otoritedir.Kadın, kendi bedeninin tek sahibidir.

Kadının nasıl doğuracağı, kaç çocuk sahibi olacağı, kürtaj hakkının olup olmadığı gibi sorular tartışıldığı zaman, aslında kadın  bedeni üzerinde kimin sahiplik iddiasında bulunduğu konuşulmakta ve tartışılmaktadır. Kadının normal doğum yapması gerektiğini, en az üç çocuk doğurmasının zorunlu olduğunu ve kadının hiçbir şekilde kürtaj tercihinin olmaması gerektiğini savunan otoriter, tutucu ve ataerkil yaklaşım, kadın bedeninin asıl sahibinin erkek ve Tanrı olduğunu iddia etmektedir. Tutucu ve otoriter yaklaşıma göre kadın bedeni, erkeği her türlü günaha sokabilecek ve yoldan çıkarabilecek güzelliğe, çekiciliğe ve  baştan çıkarıcılığa sahip bulunmaktadır. Kötülükten ve günahtan sakınmak için kadın vücudu üzerinde   erkeğin sürekli olarak kontrol, yönetim, tahakküm ve  kullanma hakkı olmalıdır.

Gerici, tutucu, fanatik, cinsiyetçi ve modern dışı zihniyet kalıpları, kadının bedeninin güzel olduğunu tanımakta ve Tanrı tarafından kadının bedeninin sahibi olma hakkının ve imtiyazının erkeğe verildiği  doğma düzeyinde kabul edilmektedir. Erkek, kadın üzerinde hakim olmalıdır. Kadın vücudu, erkeğin tarlasıdır. Erkek, dilediği şekilde tarlası gibi kadın bedenini kullanma hakkına sahiptir. Tutucu anlayışa göre kadın, erkeğin zevk veren bir oyuncağıdır, malıdır ve nesnesidir.

Tutucu, dogmatik ve totaliter zihniyet, kadın bedenini, sevabın zıddı olarak günah, hakkın zıddı olarak batıl, doğrunun zıttı olarak fesad, barışın zıddı olarak fitne şeklinde kodlamıştır. Başka bir ifade ile kadın bedeni, günahtır, fitnedir, batıldır, şerdir, fesattır ve  şeytanlıktır. Tutucu düşünce açısından kadının ölçüsü bedenidir. Kadın bedeni kötülük, batıllık, fitne ve günah kaynağı olduğuna göre  kadın da kötülük, günah ve şeytanlık olarak ötekileştirilmektedir. Kadının  hapishanesi  olarak  kadın bedeni kabul edilmektedir. 

Kadını bir esir olarak özgürlüğünden ve onurundan mahrum etmek için erkeğe, kadın bedeni üzerinde mutlak hakim olma imtiyazı verilmiştir. Erkek, kadın bedeni denilen  hapishanenin hem gardiyanı, hem efendisi ve hem de sahibi olarak konumlandırılmaktadır. Tutucu ve gerici yaklaşım, kadın bedeninin uysal, itaatkar ve teslimiyetçi olmadığının çok iyi farkındadır. Uysal olmayan, biat etmeyen, teslim olmayan ve itaat etmeyen kadın bedeni,  aktif, yaratıcı ve çekici olmanın cezasını sürekli olarak erkeğin kontrolünde ve yönetiminde  olmakla ödemelidir. Erkek, kadını ve kadın bedenini sürekli olarak disipline etmekle, zabtu rapt altına almakla yükümlüdür.

Erkek, kadın bedeninin sahibi olarak kadını sürekli olarak  sindirir, silikleştirir ve siler. Kadını ve kadın bedenini sürekli olarak erkek tanımlamaktadır. Bedeni ileri sürülerek kadının enerjisi, aklı, sanatı, bilimi, düşüncesi, yaratıcılığı, siyaseti, ekonomisi, çalışması kısacası hayatı, sürekli olarak kısıtlanır, içi boşaltılır ve etkisizleştirilir.Tutucu zihniyete göre kadının bedeni, kadının kaderidir. Beden ileri sürülerek kadının erkeğin sahipliğinde bir nesneye dönüştürülmesi, kadının  özne, kişi ve  insan olarak kabul edilmediği anlamına gelmektedir. Tutucu, gerici ve dogmatik düşüncenin aksine kadının bedeni, kadının kaderi değildir. 

Kadını özne yapan ana dinamik, kadının aklı, ruhu, yaratıcılığı ve bedenidir.Kadın bedeni etrafında örülen  eril, ilkel, bedevi, gerici ve tutucu örgü, ahlaksız, akılsız ve baskıcı bir kurgudur. Kadın bedenine erkek üzerinden yapılan tanımlamalarla, kadının bizzat kendisine dair yapmış olduğu sahici tanımalarla anlamaya ihtiyaç vardır. Kadın, kendi varlığını ve bedenini  tanıyan ve tanımlayan tek otoritedir. Kadın, kendi bedeninin tek sahibidir. Erkek, kadın bedeninin hiçbir şekilde sahibi değildir. Kadın bedenine sahip  olma gücünde olarak vehmedilen insan üstü ve ötesi hiçbir gerçeklik de yoktur. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER