Zohran Mamdani: Yeni bir siyasi akım mı doğuyor?
DIŞ POLİTİKANew Yorklular kampanya başladığından beri bu sakallı ve oldukça güleryüzlü gence oldukça alıştılar. Önümüzdeki hafta seçimleri kazansa da kazanmasada belli ki ABD siyaseti, çok başka bir siyasetçi profiline sahip olacak.
ABD siyasetinde son döneme damga vuran, umutları yeşerten en önemli isme bakacağız bugün: Zohran Mamdani.
Bu genç, güler yüzlü New York Belediye Başkan adayı nasıl oldu da adı fazla duyulmayan demokratik sosyalisten ABD ‘nin nüfusu en yüksek kentinin en iddialı belediye başkan adayına dönüştü? Bu kadar seçmeni enerjisiyle çeken bu genç siyasetçi, bazıları için Demokrat Parti’nin ruhunu mu tazeledi? Seçimler bu hafta 4 Kasım'da gerçekleşecek. New York Belediye Başkanlığı seçimlerinde tüm nefesler tutulmuş, tüm seçmenler Mamdani’nin kazanıp kazanmayacağına kitlenmiş durumda. Genel beklenti, Mamdani ‘nin bu seçimlerden zaferle çıkacağı yönünde. Ancak Mamdani, New York şehrinin Belediye Başkan adayı namzeti, aynı zamanda pek de sık görülmeyen siyasi saldırılarla karşı karşıya.
Uganda ‘da doğan otuz dört yaşındaki Mamdani, New York’un ilk Müslüman belediye başkan adayı. Bu da onu, rakiplerinin doğrudan hedefi haline getiriyor. Onun sosyal demokrat duruşu, soğuk savaş dönemini hatırlatan eski tip siyasetin tehditlerine maruz kalmasını sağlıyor. Gerçekte ise Mamdani’nin sosyalizme bakış açısı biraz farklı; geniş bir politik ideolojiden çok pratik, günlük çözümlere odaklanmış bir siyaset şekli. Mamdani'nin kampanyası bu çözümlere odaklanmış durumda. Bunu da kendisi açıkça ifade ediyor; “İdeallerimizi ne kadar doğru bir yerde durduğumuzu vitrine koyarak değil, bu argumanların tartışılabileceği bir ortama çekmek istiyoruz.” Bu yüzden Mamdani, gittikçe benimsenen günlük reformların klasik devrimci retoriği geçtiği bir siyasi duruşun, eskinin deyimiyle “kanalizasyon sosyalizminin” temsilcisi olarak görülüyor.
Sosyalist liderlik yükselişte mi?
ABD’de anti komünizmin uzun tarihine rağmen Milwaukee ve Wisconsin eyaletleri senelerdir ülkenin sosyal demokrat başkentleri olarak biliniyor. Bu sosyalist belediye başkanlarının ortak özelliği ise temel hizmetleri vatandaşın ayağını götürebiliyor olmaları. Kanalizasyon sosyalisti deyimi ise ilk kez, Amerikan Sosyalist Partisi’nin kurucularından ve pek çok kez aday olmasını rağmen New York Belediye Başkanlığı’nı kazanamayan Morris Hillquit tarafından kullanılmış.
1932 senesinde Amerikan Sosyalist Partisi’nin kongresinde ilk kez kendini gösteren Milwaukee Belediye Başkanı Daniel Hoan, eyalete kazandırdığı kanalizasyon sistemi ile tanınıyordu. Hoan, aynı zamanda ABD’de de lk kez toplu taşıma sistemini kuran belediye başkanıydı. Hillquit’in “kanalizasyon sosyalizmi deyimini” kullanmasına ragmen, Hoan’ın bu yerel siyasetteki farklı çalışmaları seçmenin büyük miktarda oyunu aldı. Ve bugün, bu “kanalizasyon sosyalizmi” özellikle New York’un yaşam kalitesini bozan başarısız altyapı sistemi nedeniyle tekrar karşılık bulmuş durumda.
Ancak Mamdani’yi “milenyumun sosyalist aday”ı veya “kanalizasyon adayı” olarak bir ilk olduğunu söylemek doğru olmaz. Seattle eyaletinde, 43 yaşındaki sosyal demokrat aday Katie Wilson, 67 yaşındaki belediye başkanı Bruce Harell’in en büyük rakibi. Wison, Yerel Taşıma Sendikası’nın kurucusu, çalışmalarını kamu güvenliği ve evsizler konularına yoğunlaştırmış durumda. Ve daha da önemlisi kampanyasını “sosyalist etiket” üzerinde kurgulamamış olması: “Ben bir sosyalistim. Ancak bunu insanların çok da önemsemediği birdönemdeyiz. İnsanlar etiketlere bakmıyorlar, sadece günlük hayatlarının düzelmesini istiyorlar.” Aynen Wilson gibi Mamdani de, rakibi eski New York Valisi Andrew Cuomo ‘nun deneyimlerine sahip değil. Tam da bu yüzden Cuomo kampanyasını, Mamdani'nin “tecrübesizliği” üzerinde konumlandırmış durumda. Mamdani ise rakibinin “sadece geçmiş üzerinden konuştuğunu, çünkü başka bir konusu olmadığını” söylemekten çekinmiyor. Mamdani’nin seçmenleriyle New York şehrinde daha kaliteli bir yaşam söylemi üzerinde kurduğu bu bağ, onu 2028 genel seçimlerinde Demokrat Parti Başkan adayı olmaya taşıyacağı seçmenler arasında şimdiden konuşuluyor. Bunun ilk sinyallerini Mamdani, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü'nde gösterdi; “… Amerika çok güzel bir ülke, biraçıdan birbirine zıt ve henüz tamamlanmamış…
Hemen her gün daha iyiye gitmeye çalışacağız, bu yüzden ülkemle gurur duyuyorum.” ABD Başkan Yardımcısı JD Vince ise ertesi gün Mamdani’nin konuşmasını eleştirmekten çekinmiyor: “Burada bir minnet duygusu göremiyorum. Birinci veya onuncu nesil olsa da halkımızın Amerikalı oldukları için minnet duymaları lazım.” ABD Başkanı Trump ise “benim küçük komunistim” diye bahsettiği ve adaylığını “başkaldırı” olarak nitelendirdiği Mamdani’nin vatandaşlığının araştırılması gerektiğini sık sık dile getiriyor. Mamdani’nin New York Belediye Başkanlığı kampanyasının en önemli özelliği ise yerel siyaseti stratejik ve filitresiz bir söylemle daha şimdiden bir, hatta bir kaç basmak üste taşıması.
Obama’nın efsanevi seçim kampanyası hariç genllikle siyasi kampanyaların görmeyi sevmediği bir ilki de gerçekleştirmesi önemli: TikTok ve instagramda dolaşan apolitik gençlere ulaşmak. Online olarak süren siyasi kampanyası özellikle “ilk kez oy vereceklere” ulaşması açısından önemli. Özetle New Yorklular kampanya başladığından beri bu sakallı ve oldukça güleryüzlü gence oldukça alıştılar. Önümüzdeki hafta seçimleri kazansa da kazanmasada belli ki ABD siyaseti, çok başka bir siyasetçi profiline sahip olacak.
İlginizi Çekebilir