Modernite, iletişim araçları, demokrasi ve ifade hakkı
MEDYAModernleşme karşıtı hareket ve fikirler bile kendilerini modern stratejileri adapte ederken bulabilirler.
Baskı altındaki politik düşünce, yaklaşım ve/veya bireyler genellikle egemen siyasal iktidarın karşısında yer alanlardır. Görünüşte demokratik sistemin ve anayasal sistemin kendilerine tanımış olduğu düşünceyi ifade etme özgürlüğünden doğan haklarıyla eleştiri, savunu ve taleplerini dile getirmek ve yaymak için iletişim araçlarını kullanırlar.
Bu yazıda temas etmek istediğim konu tüm iktidar özne ve sujelerinin ve var olan her şeyin modern koşulların ürünü olduğudur. Geleneksele özlem duyan ve/veya korumak isteyen özneler ve grupların bile modern koşulların etkisi altında şekillendiğidir. Biraz daha açıklık getirecek olursak, modernlik ve modernite günlük dilde, yenilik ve ilerlemeyle eş anlamlı kullanılıyor olmakla beraber kapsamı çok daha geniştir. İnsana dair kimi özellikleri, kaynağı belli olmayan doğaüstü güçlerden üstün tutmakla, insan onuruna layık, parlak bir gelecek ve toplumsal sistem için gerekli olan pek çok değişimle özdeşleştirilir. Bu büyük oranda doğrudur, zira modern gelişimlerin ve değerlerin git gide hakim olduğu toplumsal ortamda pek az şey modern olanın dışında kalabilir.
Modernleşme karşıtı hareket ve fikirler bile kendilerini modern stratejileri adapte ederken bulabilirler. Modernleşmenin toplumsal ortamda daha doğrusu aynı tarihsel dönemi paylaşan tüm toplumlarda az veya çok hakim olduğu yaşam alanları bulunmaktadır. Bir başka deyişle insanlığın en büyük gerçeği iletişim ve temassa bir toplumun yaşadığı tüm değişim ve gelişimin bir diğeri tarafından olumlu veya olumsuz bir reaksiyona sebep olmaması düşünülemez. Bununla beraber, günümüz dünyasında batıya özgü değerler olarak görülmeye başlanan demokrasi, vatandaşlık hakları ve teknolojik gelişmelerin ilk adımları tüm dünyada o veya bu şekilde yankılara ve hatta benzeri değişimlere sebep olmuştur. Bu yüzdendir ki modernleşme batılılaşma olarak da adlandırıla gelmiştir.
Benim işaret etmek istediğim nokta, toplumun batılılaşma veya modernleşme karşıtlarının bile modern değer ve özellikle teknolojik gelişmeleri kullanmaktan geri durmadıklarıdır. Geçmiş, eski değer, gelenek ve yerleşik manevi değeleri korumak adına modernleşmenin kimi uygulama biçimlerine karşı olanlar bile, kendi fikirlerini ifade özgürlüğü tanımı kapsamının içinde olarak yayabilirler. İnsan aklının kavrayışının dışında herhangi bir şeyi kabul etmeyen modernliğin tanıdığı insan hakları, modern argümanlara karşı olanlar için bile elzem hale gelmiştir. Günümüzde kuşkusuz ki egemen iktidar ve karşı iktidar unsurları için kitle iletişim araçları özellikle de digital teknik özellikleriyle ön plana geçen sosyal medya mecraları büyük önem taşımaktadır.
Modernliğin getirilerinden biri olarak temsili demokrasilerde siyasi partiler oyları mobilize etmek ve seçmenleri kendi lehlerine siyasi eylemlilik içine sokmak için çeşitli stratejiler benimserler. Aslında strateji olarak değerlendirilebilecek aksiyon, söylem ve politikalar bütünü, sosyal, siyasal bağlam dikkate alınarak oluşturulur. Siyasal partilerin liderleri, sözcüleri, önceki dönemlerde de seçim mücadelesine girerek belli bir destekçi varlığı elde etmiş adayları, kamusal görevler için seçilmişleri partiye mal edilecek, fikir ve eleştirileri seçmen kararlarını etkilemek ve hatta seçim döneminden önce de seçmenlerin kendilerine dair perspektiflerini ve yargılarını değiştirmek amacıyla yaymak isterler.
Baskı altındaki politik düşünce, yaklaşım ve/veya bireyler genellikle egemen siyasal iktidarın karşısında yer alanlardır. Görünüşte demokratik sistemin ve anayasal sistemin kendilerine tanımış olduğu düşünceyi ifade etme özgürlüğünden doğan haklarıyla eleştiri, savunu ve taleplerini dile getirmek ve yaymak için iletişim araçlarını kullanırlar. Birbiriyle çelişik görünen politik görüşler ve yaşam tarzları da toplumda varlıklarını sürdürmek ve taleplerini hayata geçirmek için siyasal iktidar olma yolunda mücadele ederken iletişim araçlarını kullanacaklardır.
Araçların ortaya çıkmasını sağlayan tarihsel koşulları, hakları, özgürlükleri eleştirmeyi amaçlayanlar bile bu araçlara ihtiyaç duyacaklardır. Oldukça çelişkili görünen bu durum, bizi baskı görenler adına bir umuda götürecektir: kağıt üzerinde herkese, her akıl sahibine ve dolayısıyla her toplum ferdine tanınan demokratik hakların-ki ortaya çıkışı günümüzdeki şekliyle demokratik sistemlerin oluşmasıyla mümkün olmuştur- gücü elinde bulunduranlarca tahrip edilmesi o siyasal gücün destekçileri için bile tutarsız görünecektir.
İlginizi Çekebilir