Kent rantının önünü kestiğim için hedef seçildim
SÖYLEŞİBaşkanımızın önce alelacele diplomasının iptali, sonrasında İBB operasyonu elbette kötücül bir aklın milyonların iradesine, haksız, hukuksuz bir biçimde müdahalesi demek.
İmamoğlu ile birlikte tutuklanan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şehir Plancı Gürkan Akgün, avukatı aracılığıyla sorularımızı cevapladı.
Akgün; “Geçmiş dönemdeki sadece 130 projeyi incelediğimizde, yapılan imar planı değişiklikleri, verilen ayrıcalıklı imar hakları ile 85 milyar dolarlık bir imar rantının oluştuğunu ve paylaştırıldığını tespit ettik. Dolayısıyla tutuklanmamız şayet siyasi ise elbetteki engel olduğumuz kentsel rantın da bunda payı vardır diye düşünüyorum.” dedi
Silivri’de 39 günü geride bıraktınız. Neden tutuklu olduğunuz biliyor musunuz?
Hukuki açıdan soruyorsanız gerçekten bilmiyorum. Hakkımda bir suçlama, delil, bilgi, belge vs hiçbir şey yok. Devlet memuriyetimde 10. yılı, mesleğimde 20. yılı geride bırakıyorum. Belediyeciliğin her kademesinde, basamak basamak yükselerek görev yaptım. Bugüne kadar yapılmış olan tüm teftişlerden alnımın akıyla çıktım. Bunca yıldır tek bir disiplin işlemim bile olmadı. Ve görev yaptığım her yerde bilirler ki asla kamu yararına aykırı bir işlemde bulunmadım, bulunmam. Daha önce de zaman zaman türlü haksızlıklarla karşı karşıya kaldım.
Dönemin eski Beylikdüzü Belediyesi, açıkça farklı görüşlerde olduğumuzu beyan ederek beni işten çıkarmıştı. Dava açtım, kazandım, işime döndüm. Ve başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediyesi’ni kazanmasıyla birlikte yolculuğumuz başladı. Bu yüzden yol arkadaşlarımın olduğu gibi benim de tutukluluğumun sebebinin hukuki değil, siyasi olduğu tüm kamuoyunun takdirindedir sanırım.
Yani tutukluğunuzun İmamoğlu ile bağlantısı var…
Başkanımızın önce alelacele diplomasının iptali, sonrasında İBB operasyonu elbette kötücül bir aklın milyonların iradesine, haksız, hukuksuz bir biçimde müdahalesi demek. Ancak şunu gördük ki, o milyonlar iradesine; gençler de geleceklerine sahip çıktılar.
Geçtiğimiz günlerde sizin engel olduğunuz ciddi kent rantı yaratacak projeler gündeme geldi. Bunlara engel olduğunuz için mi hedef seçildiniz?
Açıkçası 2019'da göreve geldiğimizden bu yana İstanbul'un muhafızlığını yapıyoruz. Bir yandan Merkezi İdarenin, Bakanlıkların kamu yararına aykırı, birilerine ayrıcalıklı imar hakkı veren imar planlarına karşı mücadele verdik. Diğer taraftan da şeffaf, katılımcı, adil bir imar düzeni getirdik.
Eski düzeni bozulan bir avuç insan elbette bundan etkilendi. Geçmiş dönemdeki sadece 130 projeyi incelediğimizde, yapılan imar planı değişiklikleri, verilen ayrıcalıklı imar hakları ile 85 milyar dolarlık bir imar rantının oluştuğunu ve paylaştırıldığını tespit ettik. Dolayısıyla tutuklanmamız şayet siyasi ise elbetteki engel olduğumuz kentsel rantın da bunda payı vardır diye düşünüyorum.
Görev sürenizde ne kadarlık kent ranta engel oldunuz ve bunu nasıl yaptınız?
Bunu tespit edebilmek güç. Belki bir gün titizlikle çalışıp bunu da kamuoyuyla paylaşırız.
Ancak şunu söyleyebilirim, kamu görevini kişilere ya da belirli bir zümreye çıkar sağlamak için değil, halkın gerçek sorunlarını çözmek; özellikle de yoksulun, emeklinin, ezilenin, garibanın dertlerine derman olmak için yaparsanız bu ranta engel olursunuz.
Sizi tutukladıklarında bu rant mekanizmasının yolu açılmış mı olacak?
Belediyecilik bir kadro işidir. İBB’de görevinin başında binlerce İstanbul Muhafızı var. 2019 yerel seçimleri basit bir iktidar değişikliği değil, yerel yönetimlerde bütünlüklü bir anlayış değişikliğidir. Kreş, Kanal’ı yenmiştir. Ama görüyoruz ki son bir ayda bile Kanal İstanbul çevresinde on binlerce konutun ÇED onayı ve ihalesi yapıldı, i̇nşaatları başladı. İklim krizinin ortasında iken, Sazlıdere Barajı'nı, İstanbul'un suyunu yok etmek nasıl bir anlayıştır? İstanbul halkı bu rant düzenine geçit vermeyecektir. Çünkü bedelini 16 milyon İstanbullu öderken, rantına bir avuç insan çökecek.
Sizi gözaltı ve sorgu süresince en etkileyen şey ne oldu?
Moral ve motivasyonum bir an bile düşmedi. Elbette ki özellikle baştaki belirsizlik ve koşullar çok güzel anılacak zamanlar değil. Ama ne zaman ki insanların bu haksızlığa karşı sokaklara çıktığını, gençlerin meydanları doldurduğunu öğrendim, işte o zaman içim gerçekten umut doldu.
Peki son olarak Silivri’ye alıştınız mı, bir gününüz nasıl geçiyor?
Çok da alışmak istemem tabii ki. Ama insan düzenini kuruyor. Mümkün olduğunca okumaya, yazmaya, üretmeye çalışıyorum. İş yoğunluğundan dolayı uzun zamandır müzikten uzak kalmıştım. Gitarın gelmesiyle biraz pas atmaya başladım. Heyecanım yüksek. Bir an önce görevimin başına dönüp kaldığım yerden devam etmeyi bekliyorum.
İlginizi Çekebilir