CHP’nin Ümit Özdağ ile yürüyeceği bir yol var mı?
SİYASETAçıkça “ırkçılık yapan” bu partilerle CHP’nin birlikte yürüyeceği bir kulvar var mıdır ve bu kulvarın ilkeleri nelerdir? Doğrusu ben bunu çok merak ediyorum.
Açık söyleyelim! Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesinin arkasında Ümit Özdağ ile yaptığı anlaşma yatıyordu, şimdi ise arkasında ülkenin demokratlarından büyük destek almaya başlamış Özel’in bu “milliyetçilerle” dayanışma içinde olduğu izlenimi onu yıpratıyor. Benden söylemesi! Bu yol, yol değildir. Demokratların ırkçılarla yürüyeceği hiçbir ortak yol yoktur!
Milyonların gönlünde yer edinmiş Sırrı Süreyya Önder’i dün sonsuzluğa uğurladık. O gerçekten çok özel biriydi. Çok farklı inanç ve düşünce dünyasından insanla ilişki kurdu ama hep düşündüğünü ve inandığını söyleyerek bunu yaptı. Kıvırmadı, nabza şerbet laf etmedi, bir Anadolu çocuğu olarak, hep ezilenlerden yana oldu. Kürtlerden, işçilerden, doğadan yana çıktı. Üstelik bunu kaba bir sosyalizm içinden değil, bu toprakların kültürleri içinden giderek yaptı. Bence özgünlüğü de burada idi.
O nedenle de cenazesinde her inanç, kültür ve ideolojiden insan vardı. Bu topraklarda yaratmak istediğimiz bir toplumsal hayali o bize ölümüyle hissettirdi. O hayal de çok kimlikli Osmanlı bakiyesi olan bu toplumdan herkesin kendi kimlik haklarının da korunduğu yeni bir “biz” yaratmak! Hayalimiz buydu ve o bize bunun bir hayal olmayacağını hissettirdi. Umuyorum ki hissettirdiği bu hayal bir gün bu topraklarda gerçek olacak.
Tabii ki yüreğinde vicdan ve insanlık namına pek bir şeyleri olmamış insanlar da var bu dünyada. Mesela Zafer Parti’sinin gençleri bu kategoride. Gençleri diyorum ama yalnızca onlar değil. Kendini Türk milliyetçisi olarak niteleyen birçok insanın vicdan ve insanlığı gerçekten çok sınırlı ve yalnızca kendilerine yönelik bir duygu. Kendi gibi olmayanlara nefret kusmak ise doğal ve olması gerekenmiş gibi... Maalesef bu milliyetçi duygular üzerinden iki dünya savaşı oldu ve milyonlarca insan öldü. Ama milliyetçiler hala ayakta ve bence son hamleleri de Trump’la birlikte tarihe gömülecek. Yanlızca Amerika da değil bence bütün yeryüzünde.
Sırrı gibi güzel bir insanın defnedileceği gün Zafer Partisinin gençlik kolları, hiç üşenmemiş Sırrı’yı, öldürülüp “sarı torbayla” gömülecek“ bir terörist” olarak niteleyen afişler hazırlamış. Sosyal medyada paylaşılan bu afişler vicdanlı ve Sırrı’yı seven bir çok insanın tepkisiyle karşılaşınca Parti, Gençlik Kolları Başkanını görevden aldı. Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ bunu yapanları “edepsizler” olarak niteledi ve partisinde “edepsizlere yer yoktur” gibi bir açıklama yaptı. Ama söz konusu gençlik başkanı, sorunu kendinde değil Ümit Özdağ’ın etrafındaki parti yöneticilerinde bulmuş olmalı ki bu kararla ilgili olarak başkanın yanlış yönlendirildiğini söyleyerek istifa etti.
Bir siyasi partinin başkanının sebepsiz yere cezaevine atılmasına karşı çıkmak bence de her siyasi partinin yapması gereken bir davranıştır. Burada bir sorun yok. Ama ilişkinin sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir partinin böylesine vicdan ve düşünceden yoksun Türk milliyetçisi insanlardan oluşan Zafer Partisi ile birlikte yürümek şeklinde bir mecraya neden ihtiyacı var ki?
Bu olayın hemen arkasından Ümit Özdağ’ın yardımcısı Uğur Batur'dan bir başka mesaj geldi. Bu mesaj özü itibariyle gençlik kollarının afişlerinde söylenenlerden pek bir farkı yoktu. Batur’un, X hesabından paylaştığı mesaj şöyleydi: "Bırakın bu güzellemeleri. Terörist teröristtir. Ulu önderimiz Atatürk gibi asamadınız, anladık. Bari rahmet okumayın". Ama aynı Özdağ, yardımcısı Uğur Batur'dan gelen bu mesaja bir şey söyledi mi? Bildiğim kadarıyla tek bir laf etmedi.
Bir diğer milliyetçi parti olan İYİ Parti üyesi Mehmet Aslan'ın paylaşımı ise şöyle: "Allah taksiratını affetsin, tam Türkçülük gününde Allah aldı canını". Partiden bir tepki geldi mi, bildiğim kadarıyla hayır!
Türk milliyetçileri böyle. Daha doğrusu Türk milliyetçilerinin ahlaki, vicdani ve insanlık değerleri yalnızca kendilerini kapsıyor ve kendi dışındakileri de düşman olarak görebiliyor.
Peki ama durum bu iken neden CHP Ümit Özdağ’dan medet uman bir siyaset yapıyor sizce?
Bir siyasi partinin başkanının sebepsiz yere cezaevine atılmasına karşı çıkmak bence de her siyasi partinin yapması gereken bir davranıştır. Burada bir sorun yok. Ama ilişkinin sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir partinin böylesine vicdan ve düşünceden yoksun Türk milliyetçisi insanlardan oluşan Zafer Partisi ile birlikte yürümek şeklinde bir mecraya neden ihtiyacı var ki?
Açıkça “ırkçılık yapan” bu partilerle CHP’nin birlikte yürüyeceği bir kulvar var mıdır ve bu kulvarın ilkeleri nelerdir? Doğrusu ben bunu çok merak ediyorum. Tayyip Erdoğan ya da Devlet Bahçeli karşıtlığı üzerinden bir siyaset yapacaksanız, ya da yapıyorsanız amenna! Ama bilmeniz gereken böyle bir siyasetin Türkiye için bir demokrasi mücadelesi olma olasılığı yoktur. Böyle bir yol er ya da geç sizi de o milliyetçilerin kucağına atar.
Nitekim eski başkan Kılıçdaroğlu da benzer bir hata yapmıştı seçimlerde. Kılıçdaroğlu, seçimlerden bir gün önce, basına sadece kayyum istediği şeklinde geçmişti, ama sonradan öğrendiğimiz kadarıyla bayağı üç bakanlık verilerek taltif edilmiş Ümit Özdağ’dan çok şey beklemişti. Ama bir şey olmadı. Şimdi de Özgür Özel, neredeyse her konuşmasında ondan söz ediyor. Konuşmalarına katılanlar da “Apo’nun piçlerine diyerek” küfürler savuruyorlar.
Açık söyleyelim! Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesinin arkasında Ümit Özdağ ile yaptığı anlaşma yatıyordu, şimdi ise arkasında ülkenin demokratlarından büyük destek almaya başlamış Özel’in bu “milliyetçilerle” dayanışma içinde olduğu izlenimi onu yıpratıyor. Benden söylemesi! Bu yol, yol değildir. Demokratların ırkçılarla yürüyeceği hiçbir ortak yol yoktur!
Oysa bu ülkenin bütün farklılıklarıyla birlikte huzur içinde yaşayabileceği radikal bir demokrasi hattı da vardır. Sırrı’nın varlığı da söyledikleri de böyle bir hattın varlığı ile ilgiliydi.
İlginizi Çekebilir