MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Uğur Mumcu cinayetinin düğümünü Mehmet Ağar'ın tanıklığı çözebilir mi?

Ana SayfaGündemUğur Mumcu cinayetinin düğümünü Mehmet Ağar'ın tanıklığı çözebilir mi?
Uğur Mumcu cinayetinin düğümünü Mehmet Ağar'ın tanıklığı çözebilir mi?

24 Ocak 1993'te uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden Uğur Mumcu anılıyor.

24 Ocak, 2025, Cuma 13:14
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış

24 Ocak 1993'te uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden Uğur Mumcu'nun ölümü, aradan 32 yıl geçmesine rağmen hâlâ tam olarak aydınlatılamadı.

Hukuki süreç, aralarında Mumcu suikastının da bulunduğu faili meçhul cinayetlerle ilgili "Umut davası" üzerinden yürüyor. Davanın 16 Ocak'taki duruşmasında mahkeme heyeti, Mehmet Ağar'ın tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 12 Mayıs'ta görülecek.

Peki davanın avukatları neden Ağar'ın dinlenmesini talep etti? Ağar'ın tanıklığı neden önemli ve cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasını sağlayabilir mi?

Umut davası nedir?

Kamuoyunda Umut davası olarak bilinen davanın geçmişi, 17 Ocak 2000'de İstanbul Beykoz’da Hizbullah örgütüne ait bir eve yapılan baskına dayanıyor. Baskında ele geçirilen belgeler sayesinde; Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı'nın da aralarında bulunduğu 22 faili meçhul cinayete dair önemli bilgiler ortaya çıktı. 

Bunun üzerine, bu siyasi cinayetleri çözmek amacıyla kısa adı Umut olan, Uğur Mumcu Uzun Takip operasyonu başlatıldı. İlerleyen aylarda operasyon, bazı kilit isimlerin tutuklanmasıyla derinleşti.

Aynı yıl "Umut davası" başladı. Davada, sanıkların yasadışı Tevhid Selam Kudüs Ordusu ve İslami Hareket örgütleriyle bağlantılı oldukları ve İran gizli servislerinin yardımıyla cinayetler işlediği belirtildi.

2014'e kadar süren yargı süreçlerinde çeşitli sanıklar hapis cezalarına çarptırıldı.

Son cezaların onandığı, 31 Mart 2014 tarihli Yargıtay kararında, Tevhid Selam Kudüs Ordusu örgütünün,1988 - 1999 yılları arasında Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu 18 ayrı saldırıyı gerçekleştirdiği, beş ayrı saldırının ise İslami Hareket örgütü tarafından düzenlendiği belirtildi.

Bu süreçte, Mumcu'nun aracına bombayı koyduğu öne sürülen firari sanık Oğuz Demir'in dosyası ise ayrıldı. 1971 doğumlu Oğuz Demir, Ankara'da 2000 yılındaki bir polis operasyonunda yakalanmak üzereyken kaçarak kurtuldu. Bugün hâlâ kayıp olan Demir, İçişleri Bakanlığı'nın arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alıyor. 

Firari olduğu için de bu dava devam ediyor.

Davanın son duruşmasında neler yaşandı?

Bu davanın son duruşması, 16 Ocak'ta Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti duruşmada iki önemli karar verdi.

Bunlar biri, Mumcu ailesinin avukatlarının talebi üzerine, eski emniyet genel müdürü, içişleri bakanı ve adalet bakanı Mehmet Ağar'ın tanık olarak dinlenmesi. Heyet ayrıca, sanık Demir'in ve ailesinin Türkiye'de yaşayıp yaşamadığının araştırılmasına ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere (Yargılama makamının, bir kararın yerine getirilmesi konusunda belli bir makama yazdığı yazı) yazılmasını kararlaştırdı.

Bir sonraki duruşma tarihi, 12 Mayıs olarak belirlendi.

Mehmet Ağar neden önemli?

Davanın avukatlarından Turgut Kazan, mahkemenin Ağar'ın dinlenmesi kararının kendileri açısından da sürpriz olduğunu belirtiyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Kazan, Ağar'ın tanıklığını neden önemli bulduklarını anlatırken iki nedenden bahsediyor.

Öncelikle Ağar'ın geçmişte emniyet genel müdürlüğü, adalet bakanlığı ve içişleri bakanlığı gibi kritik görevlerde bulunmuş olmasından bahsediyor.

Kazan, "Türkiye'de 1993 ile 1996 yılları arasında birçok faili meçhul cinayet işlendiğini, Ağar'ın bu dönemlerde önemli görevlerde yer aldığını, Susurluk kazası sırasında içişleri bakanı olduğunu ve istifa etmek zorunda kaldığını" hatırlatıyor.

Kazan, Ağar'ın Susurluk davasında silahlı terör örgütü yöneticiliğinden ceza aldığını ve hapis yattığını vurguluyor. Ağar, o dönemki yeni yargı paketine dayanarak 1 yıl 4 gün hapis yattıktan sonra tahliye edilmişti.

Kazan ikinci neden olarak ise Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'nun 1996 yılında, Ağar'la arasında geçtiğini aktardığı diyaloğun da önemli olduğunu belirtiyor.

Güldal Mumcu'nun Ağar ile cinayet hakkındaki görüşmesi

Mumcu, görüşmeyle ilgili detayları 'İçimden Geçen Zaman' adlı kitabında yazmıştı.

Avukat Kazan'ın dosyaya da sunduğu kitapta aktarıldığına göre 1996 yılında, Uğur Mumcu davasında yakalanan bazı sanıkların, yakalanma tarihlerinin belge ve tutanaklarda farklı biçimde yer alması üzerine Güldal Mumcu, dönemin adalet bakanı Ağar'dan bir görüşme talep etti.

Ağar eve gelebileceğini söyledi, Mumcu ise tek görüşmek istemediği için avukatları Emin Değer'i de çağırdı. Kitaba göre görüşmede Mumcu ve Değer, belgelerdeki tahrifatların sehven yapılamayacağını savundu, belgeleri kontrol eden Ağar ise "Evet, buralarda bir şeyler olduğu görülüyor" dedi.

Aktardığına göre Mumcu, "Karşımıza sürekli engeller çıkıyor. Bir duvar örülüyor sanki" deyince Ağar "Evet, Güldal bir duvar örülüyor" karşılığını verdi.

Tanıklığına göre Güldal Mumcu, bunun üzerine, "O zaman bir tuğla çekin, duvar yıkılsın" dediğini, Ağar'ın "Çekemem" cevabını verdiğini, "Tuğlayı çekin, kenara çekilin" dediğinde "Yapamam. Onu da yapamam" cümlesini sarf ettiğini, ardından "Soruşturma için yeni bir ekip kurulmasını sağlayabilirsiniz belki" dediğinde ise "Kusura bakma Güldal, yapamam" cevabını aldığını aktarıyor.

Mumcu, kitapta daha sonra şunları yazıyor: "O zaman, başkaları çeker, altında kalırsınız" dedim. "Ona kimsenin gücü yetmez" gibi müstehzi bir ifadeyle gülümsedi." Ağar ise ilerleyen yıllarda yaptığı bir açıklamada, Mumcu'ya bu sözleri söylemediğini savundu.

Avukat Kazan, bu görüşmeyi yorumlarken "Burada biz görüyoruz ki Mehmet Ağar'ın bir bildiği var çünkü hem 'Bir şeyler olmuş' diyorsun hem de bilebilecek durumdayken hiçbir şey bilmiyorsun" diyor.

Kazan, 1977'deki seçim çalışmaları sırasında dönemin Cumhuriyet Halk Partisi lideri Bülent Ecevit'e ateş açıldığını, ilerleyen yıllarda ise Ecevit'in bu olayın aydınlatılmasını değerlendirirken "Karşıma bir duvar çıktı. Öbür tarafa geçemedik" dediğini hatırlatıyor.

"Mumcu cinayetinin elebaşlarının yakalanmadığını" belirten Kazan, "Biz bu tür yakalamamalarda o örülü duvara inanıyoruz ve ne yazık ki yakalamıyorlar" diyor. Ağar geçmişte yaptığı açıklamalar ve verdiği ifadelerde, faili meçhul cinayetlerle ilgili bilgisi olmadığını söylemişti.

Bir sonraki duruşmada ne olabilir?

Avukat Kazan'a göre Ağar'ın mahkemeye gelmesi konusunda, "Bizim sistemimize göre tanık olarak çağrılan bir yetkilinin mutlaka o tanıklığı yapması gerekir" diyor, ancak bunun bu şekilde gerçekleşmediği birçok örnekle karşılaştıklarını da belirtiyor.

Tanıkların, mazeret bildirerek duruşmadan farklı bir zamanda, avukatlar yokken ifade vermeleri ya da sağlık raporu gibi mazeretlerle hiç ifade vermemeleri gibi durumlar yaşandığını aktarıyor.

Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu Aybars, Ağar'ın sadece babasının değil, birçok faili meçhul cinayetin işlendiği bir dönemde kritik görevlerde yer almış olduğunu hatırlatıp, "Dolayısıyla tanık olarak çağrılması bu açıdan çok kritik" diyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Mumcu, "Gelip kendini tırnak içinde 'aklaması' ya da bildiklerini aktarması önemli olacaktır diye düşünüyorum" diye devam ediyor.

  • Özdağ’ın tutuklanması, muhalefetin halleri Özdağ’ın tutuklanması, muhalefetin halleri
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Uğur Mumcu DavasıMehmet AğarÖzge MumcuOğuz Demir

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’siz yeni sürecin imkansızlığı  
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin Disiplin, ölüm ve sessizlik
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Yıkımın adı Jarhanpur, acının adı Filistin
    Deniz Nas
    Deniz Nas Sosyal Demokrasi ve Sol Liberalizm: Modern siyaset felsefesinde özgürlük ve eşitlik açıklaması
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Tersine dönen modernleşme
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Belediyeler “rayiç” yerine taş mı yesinler? 
    Akın Özçer
    Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
    İlter Turan
    İlter Turan Türkiye’yi Lübnanlaştırma hevesleri yersizdir
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Alevi Açılımı
    Osman Erden
    Osman Erden Almanya- İsrail ilişkileri ve kültür sanat alanında ifade özgürlüğü (1)
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Unutmanın teolojisi: Kronos, Antigone ve küller arasında zamanın bedenini aramak
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı