MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Ne var ki şu "Adalar manzarası"nda?

ANA SAYFAKENTNe var ki şu "Adalar manzarası"nda?
Ne var ki şu "Adalar manzarası"nda?

Ne var ki şu "Adalar manzarası"nda?

10 Mayıs, 2024, Cuma 22:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Doğrusunu söylemek gerekirse gayrımenkul reklamlarında dikkatimizin ilk başta neden Adalar’a çekildiğini pek anlayamamıştım. Kendime soruyordum: Ne var ki şu "Adalar manzarası"nda? Meğersem bu iş sihirbazın numarası gibiymiş: "Karşıya bakın, karşıya... Adalar'a… Sakın buraya bakmayın!  Burada neler oluyor, görmeyin…" Ne zaman "Adalar manzarası"nın bu kadar değerli olduğunu duyduk, anlamalıydık ki şehir bir kere daha soyulacak."Eşsiz Adalar manzarası…  Eşsiz güzellikleriyle, tarihiyle, doğasıyla karşınızda…"Durup dururken -ve neden- ısrarla bunu söyleyip duruyorlar diye kendime sorduğumu çok iyi hatırlıyorum.Doğrusunu söylemek gerekirse gayrımenkul reklamlarında dikkatimizin ilk başta neden Adalar’a çekildiğini pek anlayamamıştım.Kendime soruyordum: Ne var ki şu "Adalar manzarası"nda?Meğersem bu iş sihirbazın numarası gibiymiş: "Karşıya bakın, karşıya... Adalar'a… Sakın buraya bakmayın!  Burada neler oluyor, görmeyin…"Ne zaman "Adalar manzarası"nın bu kadar değerli olduğunu duyduk, anlamalıydık ki şehir bir kere daha soyulacak. Çok şık adları, PR şirketleri, Hani bir de paragöz mimarları, baştan çıkarıcı sloganları, masalcı reklam şirketleri ve doymak bilmeyen spekülatörleri eşliğinde şehir bir kere daha yağmalanacak. Her şeyiyle çöpe dönüştürülecek. Şehrin yoksul mahalleleri daha da yoksullaşacak...Şimdi anladın mı “Adalar manzarası”nın ne kadar değerli olduğunu?Öyle az buz bir yağma değil. Bağdat Caddesi’nde yıkılıp yeniden yapılan bir apartman birkaç yüz metre fazlası ile yeniden yapılabiliyor. Burada “emsal” dedikleri yapılaşma miktarı belli. Oysa plan tadilatları ile şehrin geçmişte birkaç katlı yapıların ya da bostanların bulunduğu bu bölgesinde elde edilen yapılaşma miktarları dudak uçuklatıcı.Şehrin yalnızca Anadolu yakasındaki emlak operasyonlarında bir yılda gerçekleşen gelir transferi bakanlıkların dahi bütçelerinin üzerinde.Şöyle bir hesap yapalım. Yalnızca kalem oynatılarak bir projeden fazladan elde edilen gelir kimi yerde milyar dolarlarlar mertebesinde. Bir de bir anda heyüla gibi yükselenYüzlerce projeyi düşünün. Nasıl olsa bütün bu kaynaklar gökten yağıyor.Kendime sorduğum soruyu gene kendim cevaplandırıyorum:Şimdi anladın mı, şu “Adalar manzarası” denen şeyin ne kadar değerli olduğunu? Kaç milyar dolar ediyormuş?Bir de bu ülkede doğal güzelliklerin para etmediği söylenir.Oysa  Adalar'ın baktığı o manzara da kısa bir süre tıpkı baktıkları yer gibiydi.İdealtepe, Maltepe, Dragos, Pendik, Yakacık, Pendik, Güzelyalı, Üçağızlar… yaşayanların nefes aldığı bambaşka bir yerdi.Size diyecekler ki, "hiç merak etmeyin, yakında Adalar da aynı dönüşüme sahne olacak. Eli kulağında. " Evet haklısınız. Adalar'ın neyi eksik?Karşımızdaki kamu değil, kamu-özel karışımı ilişkilerle beslenen oligarşiMüşterek alanlarla ilgili yönetim kararları, planlar, projeler, bilgiler neredeyse tümüyle piyasa aktörlerine terk edilmiş durumda. İmar planlarını, tadilatlarını, yapılaşma projelerini şirketler hazırlıyor.Çoğu zaman fazlasıyla elde edilen imar izinleri bile yetmiyor, yapılaşma alanları planlarda öngörülenin bile iki-üç misline çıkıyor.2000’li yıllarda, şehrin merkezinde katmerli bir imar yasağının bulunduğu yere 134 metre yüksekliğinde bir gökdelenin nasıl yapılabildiğini unuttuk. Unuttuk çünkü o tarihteki bu olağanüstü olay günümüzde rutin bir uygulama halini almış bulunuyor. Neoliberal şehircilik, şehri planlamanın teknik bir konu olduğu miti üzerine kuruluyor.
Şehir planlama, koruma, geliştirme planları gibi yerle temas kurması ve etkileşime açık olması gereken kamu işlevleri piyasaya terk edilerek, politika imha ediliyor. Şehir işgal edilecek bir boşluğa dönüştürülüyor.

ŞEHİR İŞGAL EDİLECEK BİR BOŞLUĞA DÜNÜŞTÜRÜLÜYOR

Böylece şehirle ilgili politikalar boşlukta kalıyor. Temsil edilenler de tıpkı oligarklar gibi yalnızca kendi çıkarlarını kollamak zorunda kalarak sisteme dahil oluyorlar.Şehir planlama, koruma, geliştirme planları gibi yerle temas kurması ve etkileşime açık olması gereken kamu işlevleri piyasaya terk edilerek, politika imha ediliyor. Şehir işgal edilecek bir boşluğa dönüştürülüyor. Böylece yaşamı tasarlama hayallerinin krizler yarattığı koşullarda ideoloji arka plana saklanarak, her türlü kamusal işleyişi araçsallaştıran kutsal bir işlev kazanıyor.Hukuk toplumlarında da görüldüğü gibi neoliberal şehirciliğe direnmenin çaresi yok değil... Canlıları ve cansızları nesne olarak görmeyen, bilginin yeniden müşterekler arasına alınmasını sağlayacak yöntemleri, politikaları üretmek….
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Özgür Öğütcen
    Özgür Öğütcen “Liyakat”: Sahte bir kavram
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm Süreci için üç parti imkânsızı başarabilmeli
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Ekonomik gelişme, demokratikleşme ve Kürt Sorunu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Manifest düşmanlığı kadın düşmanlığıdır
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman Sol dönüşüm ve kültür
    Akın Özçer
    Akın Özçer Seyfettin Çilesiz’in çilesi
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş İhale kanununun iki, üç maddesi Türkiye’yi bitirdi
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 17 Ağustos’tan alınması gereken hisse
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Program tıkır tıkır Maşallah!
    Cengiz Kapmaz
    Cengiz Kapmaz Rojava süreci bozar mı?
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Büyük Dil Modellerinin Ateşi Çıkarsa
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (2)
    Murat Paker
    Murat Paker Psikoterapi nedir?
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Kamuoyu desteğinin süresi var mıdır?
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İnan Güney ya da nöbetleşe mağduriyet
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Dezenflasyon masalı, yoksulluk gerçeği
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Sistemin enkazı altında kalan hafızayı kurtarmak
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Siyasette etik omurga
    Deniz Nas
    Deniz Nas Machiavelli'ye göre bir ‘Prens’ hangi özelliklere sahip olmalıdır?
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Üniversite bina değildir, üniversite hümanizimdir!
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı