MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Makyajla yazılan manifesto

Ana SayfaDiş Poli̇ti̇kaMakyajla yazılan manifesto
Makyajla yazılan manifesto

MAGA feminenliği ve Mar-a-Logo yüzü, kadınların “güçlü” göründüğü ama sözlerinin hep bir başka erkek adına yankılandığı bir estetik rejim. Bu rejimde güzellik, özne olmaktan çok temsil aracı.

08 Ağustos, 2025, Cuma 02:05
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bora Şahin
Bora Şahin

Parodinin kancalı kucağıyla. “Republican Makeup Challenge” diye dalga geçerken, aslında o makyajı yüzlerinde taşımanın psikolojik bedelini ödemeden edemiyorlar. Mizah dediğimiz şey, iktidarın en etkili taşıyıcısına dönüşüyor. Bir şeye gülmek, onu ciddiye almamak değil; tam tersine, onu kanıksamaktır çünkü. Tıpkı hapishane mizahının -Silivri soğuktur- zincirleri gevşetmek yerine prangaları ısıtması gibi.

Son zamanlarda Türkiyeli YouTuber’ların da videolar çekmek için akın ettiği bir hapishane, CECOT.
Tam adıyla Centro de Confinamiento del Terrorismo -yani Terörle Mücadele Gözaltı Merkezi- El Salvador’un güneyinde, tarihin gördüğü en sert güvenlikli cezaevlerinden biri.

ABD’ye yalnızca coğrafi olarak değil, politik olarak da oldukça yakın bu cezaevi, uzun süredir Washington’ın dikkatinde. Özellikle sağ siyasetçiler tarafından "sertlik politikalarının" başarı örneği olarak gösteriliyor.

El Salvador’un yüksek güvenlikli cezaevi; taş bir zemine, projektör ışığıyla parlayan çamur izlerine, diz çökmüş bedenlere ve başları öne eğilmiş binlerce mahkûma sahip.

Her şey metalik, donuk ve tek renkli.

Tam da bu mutlak denetim ve teslimiyet manzarasının ortasında, kadrajı delen bir şey vardı. Mahkumların silinmiş kimliklerine karşılık, sahneye çıkan biri; tüm varlığıyla görünmek için oradaydı.

Geriye çekilmiş korkak omuzların, bastırılmış bakışların arasından, dikkatle yerleştirilmiş bir simge öne çıkıyordu: Bir çift inci küpe.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem’in kulaklarında, dikkatle seçilmiş iki beyaz nokta gibi asılı duruyorlardı. Üzerinde kurşun geçirmez yelek, başında beyzbol şapkası. Fakat gözleri bir operasyonun telaşına değil, bir reklam setinin ışığına bakıyordu.

Dudakları kontürlü, allığı dengeli, yüzü ekrana hazır. Kameraya döndü ve adeta podyumdan bildirir gibi konuştu: “Sokaklarımızı bu pisliklerden temizliyoruz.”

Yaşananlar, bir operasyondan çok ütopik bir polisiye dizisini andırıyordu.

Kristi Noem’in kulaklarındaki inci küpeler, bir tür politik tiyatronun kostümüydü. Sanki şiddetin soğuk metalik atmosferine, kadınsı bir dokunuş eklenmişti ama bu dokunuş, güç gösterisini yumuşatmak için değil, onu daha da keskinleştirmek içindi. Çünkü MAGA feminenliği, kadınları güçlü göstermekle kalmıyor; aynı zamanda bu gücü, erkeğin iktidar diline uygun şekilde paketliyor.

O anın görüntüsü sadece Noem’in göçmen politikalarını değil, Trump döneminin kadın estetiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu videodan günler sonra sosyal medya, Noem’in yüzünü değil, o yüze benzeyen onlarca başka kadınları konuşuyordu.

Melania Trump’tan Ivanka’ya, Lara Trump’tan Kimberly Guilfoyle’a kadar uzanan bir zincirde, aynı dudaklar, aynı alınlar, aynı gülüşler yer alıyordu. Bu benzerlik, estetik bir tesadüf değildi. Bu, bir politik ikonografiydi...

Güçlü kadın mı? Performans sanatı mı?

Kristi Noem’in kamera karşısındaki rahatlığı, medya koçlarının cilalı retoriğinden ziyade, uzun provalarla içselleştirilmiş bir karakterin sahne ışıklarına yansıması gibiydi. O gülüş; keskin, ölçülü, yumuşaklıkla maskelenmemiş bir otorite taşıyordu.

Ancak Noem, bu koreografinin tek oyuncusu değil. Kimberly Guilfoyle, Cumhuriyetçi Ulusal Kongre’de mikrofonu eline aldığında, ses tonundan önce yüzündeki kontür ışıltıları hafızalara kazındı. Lara Trump, Fox News’teki agresif retoriğini, Instagram filtrelieriyle yumuşatan bir ikili oyun sergilerken, Karoline Leavitt’in TikTok’ları, Z kuşağına "dijital samimiyet" pazarlarken, partinin sadakat naralarını da gizlemeyen bir performans sergiliyor.

Bu kadınlar, siyaset sahnesinde söz sahibi olmaktan çok, görsel bir manifesto sunuyor. Çünkü modern politikada bir kadının varlığı, artık yalnızca argümanlarının keskinliğiyle değil, kontrollü bir estetiğin kurallarına uymasıyla ölçülüyor....

Güçlü duruyorlar ama tehditkâr değiller; sert konuşuyorlar ama çekiciliklerini koruyarak; öfkeleniyorlar ama yüzleri hiç kırışmıyor.

MAGA femininitesi, kadınlara kameralar önünde bir "güç illüzyonu" vaat ediyor. Ancak bu güç, retorikten çok, bir dijital gladyatörlük arenasında beden dilinin ve makyaj paletinin sınırlarına hapsolmuş durumda. Sahnede söz alıyor gibi görünseler de, asıl konuşan, kadınlığın politik olarak ticarileştirilmesi.

Bu kadınlar, iktidarı elde mi tutuyor, yoksa iktidarın dekoratif bir parçası mı oluyor?

MAGA feminitesi nedir?

Trump evreninde kadınların yüzleri, fikirlerinden önce konuşuyor.

Makyaj yalnızca güzellik için değil; politik hizalanmayı anlatmak için yapılıyor. ABD medyasında "MAGA feminitesi" olarak tanımlanan bu estetik, yalnızca bireysel bir stil tercihi değil; ideolojik aidiyetin görünür hâli.

Amerika'nın aşina olduğu görsel kodlara sahip olan MAGA feminitesi, mat ten, belirgin kontür, hacimli kirpikler, hacim verilmiş ama sabit duran saçlar, dolgulu dudaklar ve vücuda oturan kıyafetlerle somutlaşıyor.

Kardashianlar'ın bile terk ettiği görünüm, Trump'ın kadınlarıyla yeniden canlanıyor.

Bu görünüm, bireysel tercihlerden ibaret değil; algoritmanın, erkek bakışının ve lider sadakatinin ortak kurduğu bir “makyaj rejimi.”

TikTok gibi platformlarda viral olan "Republican makeup challenge" videoları, hem makyaj trendini hem politik altmetinleri taşıyor. Mizahla karışık yapılan parodi videolarda bile, estetik biçim hiç değişmiyor..

Videolarda MAGA feminitesiyle dalga geçilse de görüntünün yeniden üretilmesi, imajı pekiştiriyor. "Güçlü kadın" görünümünü ödüllendirir gibi yaparken, aslında onu bir erkeğin gölgesine yerleştiriyor.

Ama bu görsel kültür, yalnızca sosyal medyada yaşamıyor.

Bu estetik, en keskin hâliyle Mar-a-Lago’da kristalleşiyor.

Nasıl oldu da 1968'de makyaj malzemelerini yakarak özgürleşmeye çalışan Amerikalı feministlerin torunları, bugün aynı malzemeleri birer itaat aracı olarak kullanır hale geldi? Oynadıkları "güçlü kadın" rolü milyonlarca genç kadın tarafından sahipleniyor, ama acımasız bir ironiyle. Bu rolün senaryosunu yazan bir erkek.

Mar-a-Lago Yüzü: Makyajın ideolojisi

Trump’ın Florida’daki malikanesi Mar-a-Lago, adını İspanyolca “denizden göle” anlamına gelen ifadeden alıyor. Atlantik kıyısından Palm Beach’in iç göllerine uzanan bu gösterişli yapı, Amerika’daki politik estetiğin yönünü de işaret ediyor.

MAGA feminitesi normları kuruyor, Mar-a-Lago yüzüyse onu kutsal hâle getiriyor. Biri sosyal medya algoritmalarında yayılıyor, diğeri kamera önünde resmiyet kazanıyor. İlki bir trend, ikincisiyse bir uygulama.

New York ve Palm Beach’teki estetik kliniklerde “Melania burnu” ve “Ivanka çenesi” gibi talepler her geçen gün yaygınlaşıyor.

MAGA feminenliği TikTok’ta viral olan "Republican makeup challenge"larda hayat bulurken, Mar-a-Lago yüzü, Melania’nın donuk ifadesi veya Ivanka’nın kusursuz kontürüyle malikanenin altın varaklı koridorlarında şekilleniyor.

Biri kitlelere "Siz de böyle görünebilirsiniz" diye seslenirken, diğeri "Ancak bu kadar yaklaşabilirsiniz" diyen bir elitizm taşıyor. MAGA Feminenliği kitleye sunuluyor, Mar-a-Logo yüzü ise liderin çevresine ait.

İronik olansa, bu kadınların savunduğu değerlerin -doğallık, gerçek kadınlık, abartıdan uzak durmak- kendi yüzlerine yansımaması.

Trump'ın uzmanlık alanı: Çelişkiler

MAGA feminenliği ve Mar-a-Logo yüzü, kadınların “güçlü” göründüğü ama sözlerinin hep bir başka erkek adına yankılandığı bir estetik rejim. Bu rejimde güzellik, özne olmaktan çok temsil aracı.

Bu durumun feminizmle kurduğu ilişki ise derin bir çelişki yüklü.

Evet, bu kadınlar ekran karşısında kendinden emin duruyorlar.

Evet, kamusal alandalar ve görüş belirtiyorlar.

Sayısız "kaçak göçmen"in önünde dalgalı uzun saçları, dolgun elmacık kemikleri ve tok ses tonuyla konuşan "güçlü kadın," ülkesini bu pisliklerden temizlediğini söylüyor.

Peki bunun feminizmle nasıl bir çelişkisi olabilir?

Nasıl oldu da 1968'de makyaj malzemelerini yakarak özgürleşmeye çalışan Amerikalı feministlerin torunları, bugün aynı malzemeleri birer itaat aracı olarak kullanır hale geldi?

Oynadıkları "güçlü kadın" rolü milyonlarca genç kadın tarafından sahipleniyor, ama acımasız bir ironiyle. Bu rolün senaryosunu yazan bir erkek.

Miss America protestolarında sütyenleri ve rujları ateşe atan feministler, kadınlığın kılık değiştirmiş bu yeni zincirlerini görseydi ne derdi?

MAGA feminenliği, Amerikalı kadınlara "özgürlük" diye sunduğu şeyi aslında bir tuzak olarak sunuyor.

Ve en kötüsü... Bu estetik kanseri yalnızca muhafazakâr kadınlara sirayet etmekle kalmıyor; feminist hashtag'lerle büyüyen, beden pozitifliği nutukları atan, cinsiyet normlarını sorguladığını zanneden genç Amerikalı kadınların damarlarına da sızıyor.

Nasıl mı?

İroninin zehirli şakasıyla. Parodinin kancalı kucağıyla. “Republican Makeup Challenge” diye dalga geçerken, aslında o makyajı yüzlerinde taşımanın psikolojik bedelini ödemeden edemiyorlar.

Mizah dediğimiz şey, iktidarın en etkili taşıyıcısına dönüşüyor. Bir şeye gülmek, onu ciddiye almamak değil; tam tersine, onu kanıksamaktır çünkü. Tıpkı hapishane mizahının -Silivri soğuktur- zincirleri gevşetmek yerine prangaları ısıtması gibi.

Kadınlık, bir kez daha -bu sefer kahkahalarla cilalanmış bir kabuk altında- erkeğin yazdığı senaryoyu oynuyor.

Perde, makyaj malzemelerinin tıkırtısıyla kapanıyor.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Bora Şahin
    Bora Şahin

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm sürecinde Meclis’te ilk güçlü adım
    Ahmet Öztopkara
    Ahmet Öztopkara Arendt ve fikri mülkiyet: Yaratıcı eylemin sınırları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Tüketiyorum, o halde VARIM!
    Bora Şahin
    Bora Şahin Makyajla yazılan manifesto
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Simi’den
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Diploma var, gelecek yok
    Mustafa Akın Özerdem
    Mustafa Akın Özerdem Otorite yerel demokrasiye karşı
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Silah teknolojisinden “Siyaset teknolojisine” geçiş: SİHA’sal Hareket
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'de 2025 yazı itibariyle dezenflasyon süreci ve uygulanması gereken politikalar
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Akdeniz’in yeni parametreleri: İstanbul Zirvesi ve çok katmanlı strateji
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Üniversite tercihi yaparken sadece bugünü değil, geleceği de düşünün
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk CHP’nin çözüm süreci komisyonuna katılımı
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Ahlak yoksa çürüme kaçınılmazdır
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan 2025 model demirperdenin ekonomiye zararları
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Evren boşluk sevmez: Gitmeden gelinmez, kapanmadan açılmaz
    Murat Paker
    Murat Paker Matematiğin kümeler teorisinden psikolojinin kimlik teorisine: Türkler, Kürtler, Türkiyeliler
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Demokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar İktidarın oyunu, CHP’nin açmazı
    Bumin Yağız Avcı
    Bumin Yağız Avcı Zamanın Ruhu: Neoliberalizmin tahakkümü, ideolojik boşluk ve sınıf bilincinin çözülmesi 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı