MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Kurultay olumlu gelişmelerin başlangıcı olsun

ANA SAYFAGENELKurultay olumlu gelişmelerin başlangıcı olsun
Kurultay olumlu gelişmelerin başlangıcı olsun
12 Kasım, 2023, Pazar 14:37
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
İlter Turan
İlter Turan
yazı içi reklam

CHP demokratik usullerin egemen olduğu örnek bir kurultay yaptı. Pek de uzak olmayan bir gelecekte belediye seçimleri yapılacak. İfade etmeye de çalıştım, daha yapılacak çok iş var. Vakit kaybetmeden çalışmaları hızlandırmak gerekiyor. Türkiye’de demokrasinin devamı, daha doğrusu yeniden işlerlik kazanması için CHP’nin desteğini genişletmesine ihtiyaç vardır. Bunun için de bazı adımların atılması gerekiyor. Umalım geride bıraktığımız kurultay olumlu gelişmelerin başlangıcı olsun.  

Cumhuriyet Halk Partisi’nde gerçekleşen lider yenilenme olgusu, gelecek için ümit veren bir gelişmedir. Sözlerim yanlış anlaşılsın istemem. Sayın Özgür Özel’in beklenmedik bir şekilde partinin genel başkanı seçilmesinden söz etmiyorum. Kişilerden bağımsız olarak gerçekleştiğini düşündüğüm bir olgudan söz ediyorum. Liderin konumunun çok güçlü olmasına rağmen, sıradan üyeler tarafından seçilen delegelerin mevcut yönetim kadrosunun yeterince başarılı olmadığını düşünerek partileri için daha iyi bir gelecek aramalarından söz ediyorum.

Bir siyasi hareketin başarılı olması için, o harekete mensup olanların lider kadrosunu yenileyerek daha iyi bir gelecek kurabileceklerini tahayyül etmeleri lazım. Belki yanılıyorum ama ben sonucu görünce lider yenilenmesi yönünde oy kullanan kadroların daha iyi bir geleceğin mümkün olabileceğini, bunun için yeni kadroları denemek istediklerini düşündüm.Tabii, delegeler kendilerine sunulan tercihlerden Sayın Özel’in geleceğe dönük bekleyişlerine daha uygun olduğunu düşündükleri sonucu çıkıyor. Ya da daha kötümser bir yorum yapacak olursak, yapılması gereken hamleleri Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapmasının pek muhtemel olmadığının düşünüldüğü anlaşılıyor. Kamuoyunda hemen tartışmalar başladı: Şu ana kadar yaptığı görevlere bakıldığı zaman, acaba Sayın Özel parti genel başkanlığı için uygun bir kişi midir? Kişilerin yeni bir göreve gelirken, daha önce yaptıkları işleri gözden geçirmek, oradaki başarılarını incelemek, edindikleri deneyimlerin yeni görevlerinde faydalı mı olacağı yoksa sorunlar mı yaratacağını sorgulamak tabii olmakla beraber, kişinin davranışlarının bulunduğu göreve göre şekillendiği, dolayısıyla kişinin bir önceki görevindeki durumuna bakarak, bir sonraki görevdeki başarısını tahmin etmenin yanıltıcı sonuçlar verebileceği de unutulmamalıdır.

Müsaadenizle bir örnek de vereyim. Bendeniz Başbakanlık yaptığı dönemlerde rahmetli Demirel’in hayranları arasında değildim. Kendisini çok partizan ve popülist bulurdum. Ancak, bekleyişlerimin tamamen aksine, rahmetli Demirel’in seçildikten sonra Türkiye’ye çok başarılı bir cumhurbaşkanı olarak hizmet verdiğini düşündüm. Yeni görevinde partizanlıktan uzak durmuş, toplumun her kesimine açık bir yaklaşım sergilemiş, muhaliflere ve eleştirilere karşı engin hoşgörü örnekleri vermiş, toplumdaki muhtelif güç merkezlerini birbiriyle çatışmaktan uzak tutmuş, kısacası parti başkanı olarak bildiğimiz kişilikten çok uzak ve yeni görevini aksatmadan yürütecek bir kişilik sergilemişti. Nur içinde yatsın.

Karmaşık seçmen yapısı partiyi bazen tutarlı olmayan çizgilere itebiliyor. Ben sorunun esnek bir yaklaşımla aşılabileceğini düşünüyorum. Bir kere, mutlaka geniş bir parti içi demokrasi uygulamak gerekiyor. Bir partinin içinde taraflar olması, aralarında mücadele etmeleri doğaldır. Gizli kapaklı mücadele yürüteceklerine, mücadelelerini parti içinde alenen yapmalarına izin verilmesi, yani parti içi tartışmanın tabiileştirilmesi lazımdır.

CHP: KARMAŞIK BİR DENKLEM

Ana muhalefet partimiz çok karmaşık destek yapısına sahip bir partidir. Bunun tabii sonucu olarak parti içinde her zaman geniş bir tartışma zemini bulunduğundan kamuoyunda iç dayanışması yüksek bir parti olarak algılanmaz, dolayısıyla pek iktidar adayıymış gibi de görülmez.

Pekiyi, bu karmaşık destek yapısının unsurları nelerdir veya kimlerdir? İlkin partinin tek parti olduğu dönemde savunduğu ilkeleri gözden geçirmeden, demokrasi çerçevesinde yeniden yorumlamaya dahi hazır olmayan bir grup var. Zamanla sayıları azalmakla birlikte, halen yine de sesleri yüksek çıkan bir topluluk oluşturuyorlar. Aralarında kendi benimsedikleri değerleri aynen benimsemeyenlerin cahil insanlar olduğunu ileri sürenler, topluma tepeden bakanlar da bulunuyor. Aslında bu grup seçim kazanmaktan çok partinin “doğru” değerleri savunması konusunda ısrar ediyor. İkinci bir grup sosyal demokratlardan oluşuyor. Bu grubun da homojen olduğu söylenemez ama az çok Batı’da da geçerli olan sosyal demokrasi fikrini savunduklarını ileri sürüyorlar.

Gerçekten öyle mi, ben emin değilim.  Bu gruptan bazıları daha çok “sosyal” diğerleri ise “demokrat” nitelik üzerinde duruyorlar. Aralarında bir kısım “sosyal” kelimesinden “bölüşümü”, diğer bir kısım ise “üretim araçlarının devletleştirilmesini” anlıyor. Keza, “demokratlığı” paylaşımla sınırlayanlar olduğu gibi, kelimeye daha klasik liberal demokrasi anlamı yükleyenler de var.  Partinin tanımladığı veya benimsediği bir “sosyal demokrasi” olmayınca, herkese kendine göre yorumlar yapıp, partinin “doğru yoldan” ayrıldığından yakınıyor.

Rivayete göre, birlikte hareket etmek kabiliyeti yüksek bir üçüncü grup Alevi mezhebine mensup kişiler. Bu grup mensupları daha önce saydığımız iki grup içinde yer alabiliyorlar ama kendi aralarında güçlü bir dayanışma sergiliyorlar. “Laikliğin korunması” konusunda duyarlılar ve anahtar parti görevlerinde kendi gruplarından kişilerin bulunmasını önemli görüyorlar. Belki iyi okumuş, çağdaş düşüncelerle donatılmış, diğer gruplara mensup olmayan ancak gidecek başka siyasi parti adresi bulamayan kişilerin oluşturduğu bir dördüncü gruptan da söz edebiliriz. Bu basit sayma işlemi şüphesiz partideki tüm grupları kapsamıyor. Coğrafi bölgelere göre gruplaşmalar, etnik kökene göre oluşan topluluklar ve başkaları da var.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
İlter Turan
    İlter Turan

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Pijamalı balon
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı