MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

İran’da çöken devlet, dağılan toplum ve gelmekte olan fırtına

Ana SayfaDiş Poli̇ti̇kaİran’da çöken devlet, dağılan toplum ve gelmekte olan fırtına
İran’da çöken devlet, dağılan toplum ve gelmekte olan fırtına

İran’ın bir iç savaş ya da parçalanma sürecine girmesi, yalnızca bu ülkenin değil, tüm bölgenin dokusunu altüst edecek bir domino etkisi yaratacaktır.

20 Haziran, 2025, Cuma 04:06
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ali Kılıç
Ali Kılıç

Sonuç olarak bu, İran halkının çığlığını ve bölgedeki halkların ortak kaderini duyurma sorumluluğudur. Çünkü mesele yalnızca Tahran değildir; Ortadoğu’nun tüm şehirleri artık gökyüzüne değil, kendi vicdanına, kendi yüzüne bakmalıdır. Çünkü siren sesi olmayan bir ülkede, savaş yalnızca dışarıdan gelmez. Bazen savaş, devleti terk etmiş bir toplumun içinde başlar.

İran’da artık ne gündoğumu umutla bekleniyor, ne de gece huzurla uyunabiliyor. Tahran sokaklarında yankılanan bombaların sesi, yalnızca bir savaşın değil, bir devletin çözülmesinin ve bir toplumun dağılmasının yankısıdır.

46 yıl önce “özgürlük” ve “adalet” vaatleriyle yapılan devrim, bugün halkını korku ve sürgüne mahkûm eden bir rejimin gölgesine dönüştü. Tüm uyarı işaretlerine rağmen yıllar içinde bastırılan her protesto, her muhalefet ve her reform çağrısı, bugün infilak eden birikimin ön sözüydü.

Çöken Devlet, Kayıp Toplum

İranlı bir sanatçının şu cümlesi çok şey anlatıyor: “Bu şehirde sığınak yok.” Çünkü İran’da uzun süredir devlet, yalnızca baskı için var; koruma için değil. Bir devletin en temel görevi olan halkını koruma yükümlülüğü yerini, halkı yönetme ve bastırma refleksine bırakmış durumda. Bugün Tahran’da, siren sesi bile bir lüks; çünkü güvenliğe değil, itaate yatırım yapılmış.

Bu koşullarda, halkın bir kısmının düşman füzelerini “kurtuluşun müjdesi” gibi görmesi yalnızca politik değil, aynı zamanda varoluşsal bir tepkidir. Çünkü insanlar sandığa, reformlara, diyaloga, tüm meşru yöntemlere inancını çoktan kaybetmiş durumda.

Bir ülkenin vatandaşları, düşman füzelerini alkışlıyorsa; bu, yalnızca o füzelerin geldiği ülkedeki değil, o halkın yaşadığı ülkedeki yönetim sorunlarının bir aynasıdır.

Derinleşen İç Bölünme

Bugün İran’da yalnızca İsrail füzeleri değil, toplumu ikiye bölen derin bir fay hattı da şehirleri sarsıyor. Bir yanda askeri müdahaleyi “devrimin sonu” ve “özgürlüğün başlangıcı” olarak gören kesimler; diğer yandaysa, bu saldırıları ulusal birliğe ve vatanseverliğe aykırı bulan gruplar. Bu kutuplaşma, yalnızca Tahran’da değil, Kürt bölgelerinde, Belucistan’da, Azeri nüfusun yoğun olduğu kentlerde ve Arap azınlığın yaşadığı Huzistan’da da kendini gösteriyor.

Bu çok katmanlı kimlikler ve kırılganlıklar dikkate alındığında, İran’ın toprak bütünlüğü bir siyasal harita meselesi olmaktan çıkıp, bir sosyolojik çözülme tehlikesine dönüşmüş durumda.

İran Çözülürse, Bölge Ne Olur?

İran’ın bir iç savaş ya da parçalanma sürecine girmesi, yalnızca bu ülkenin değil, tüm bölgenin dokusunu altüst edecek bir domino etkisi yaratacaktır. Çünkü İran, yalnızca bir ülke değil; Şii dünyasının merkezi, Körfez’den Kafkaslar’a, Yemen’den Lübnan’a kadar birçok denklemin mihenk taşıdır.

* Irak yeniden mezhepsel çatışmalara sürüklenebilir.

* Azerbaycan-İran sınırı yeni bir jeopolitik kriz odağı olabilir.

* Afganistan sınırında Taliban ve İran arasındaki kırılgan denge bozulabilir.

* Pakistan, Belucistan üzerinden ciddi güvenlik riskleriyle karşı karşıya kalabilir.

* İsrail ve ABD’nin müdahale alanı genişlerken, Rusya ve Çin gibi aktörler de bölgedeki kontrol alanlarını kaybetme riskiyle yüzleşir.

Ancak en büyük tehdit, bu çöküşün Türkiye’nin doğu sınırlarında yaratacağı yeni göç dalgası, terör ve güvenlik riskleridir.

Gerçek Soru: Kim Başlattı Değil, Ne Kaldı?

Bugün İran’da yaşananlar, yalnızca bir savaşın başlangıcı değil, bir rejimin son evresi olabilir. Ancak bu süreçte asıl mesele “kim başlattı” değil, bu halkın enkazdan ne kurtarabileceğidir. Umut mu, kimlik mi, gelecek mi?

Sonuç olarak bu, İran halkının çığlığını ve bölgedeki halkların ortak kaderini duyurma sorumluluğudur. Çünkü mesele yalnızca Tahran değildir; Ortadoğu’nun tüm şehirleri artık gökyüzüne değil, kendi vicdanına, kendi yüzüne bakmalıdır.

Çünkü siren sesi olmayan bir ülkede, savaş yalnızca dışarıdan gelmez. Bazen savaş, devleti terk etmiş bir toplumun içinde başlar.

Ve o savaş, tüm bölgeyi sarsacak kadar yankı yapar.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Ali Kılıç
Ali Kılıç

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz İsrail'in saldırıları karşısında CHP'siz iç cepheyi güçlendirmek
Ali Arslan
Ali Arslan Akademisyen gettolarından kurtulmak için acilen öğretim üyesi dolaşım sistemin kurulmalıdır
Murat Aksoy
Murat Aksoy İslam Dünyası İsrail’i durdurabilir mi?
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Gökten üç elma düştü, ‘Adalet’ yere çakıldı
Ali Kılıç
Ali Kılıç İran’da çöken devlet, dağılan toplum ve gelmekte olan fırtına
Mehmet Şafak Sarı
Mehmet Şafak Sarı Çıkış Yolu Diyalogda
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Yayımlanmayacak bir gazetede yazar olmak
Murat Paker
Murat Paker İmtiyaz psikolojisi bağlamında Türk-Kürt meselesi (2)
Serap Mumcu
Serap Mumcu Miken Sanatı
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan 1000 Yıl ve 6 Gün Savaşı: Yarın çok geç olmadan asla gelmez
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya LGS bitti, şimdi asıl maraton başlıyor
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk İsrail’le mücadelede paradigma değişikliği ihtiyacı
Erdem Bağcı
Erdem Bağcı İsrail - İran Savaşı’nın küresel ekonomiye etkileri
Emir Yaşar
Emir Yaşar Özgürlük için 'Liberalizm'e veda
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu Ares’in kılıcı, Hades’in kapısı: Unutmanın kıyameti üzerine bir deneme
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan Konfor alanının sessiz zincirleri ve yolculuğun çağrısı 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı