MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Geriye yürüyen olmayan kanun ve korku

Ana SayfaHukukGeriye yürüyen olmayan kanun ve korku
Geriye yürüyen olmayan kanun ve korku

2013 koşullarından çok daha kötü, çöküntü içindeki ekonominin etkisiyle Gezi benzeri bir protestonun başlama olasılığı, belli ki iktidara her şeyden daha büyük bir korku veriyor.

30 Ocak, 2025, Perşembe 09:23
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Günal Kurşun
Günal Kurşun

Kaynaklık ettiği hukuka ihanet edercesine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı - çünkü dünyanın inandığı o modern hukuk İstanbul’da yazıldı- menajer Ayşe Barım hakkındaki iddianameye kaynaklık edecek sevk evrakında, henüz meclisten geçip hukuk halini almamış “etki ajanlığı” suçuna dayanıyor.

Roma İmparatorluğu döneminde meşhur bir hukukçu aile olan Falcidia ailesinden gelen Publius Falcidius, MÖ 40 yıllarında Lex Falcidia adlı bir hukuk şerhi kaleme aldı. Daha sonraları, İstanbul’da MS.525 yılında Bizans İmparatoru Justinianus I’in toplayacağı antik dünyanın en önemli hukuk eseri olarak kabul edilen Corpus Iuris Civilis’in Institutiones bölümünde de alıntılanacak olan bu eserde Publius Falcidius, kanunların geriye yürümezliği adlı eski Roma hukuku kuralının evrensel bir etkide olmasını savunuyor ve hiçbir hukuk kuralının konuluşundan önceki bir tarihe uygulanmaması gerektiğini savunuyordu.

İşte hukuk tarihinde bilinen bu en eski haliyle kanunların geriye yürümezliği kuralı, modern hukuk sistemlerinin tamamı tarafından benimsenerek bugün de kullanılıyor, çünkü mantık bunu gerektiriyor. Osmanlıca deyimiyle “makabline şamil olmama”, yani geçmişe etkili olmama kuralı sayesinde hiç kimse, eskiden suç sayılmayan bir fiilden dolayı gelecek bir tarihte suçlanamıyor.

Aslında öyle idi. Kaynaklık ettiği hukuka ihanet edercesine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı - çünkü dünyanın inandığı o modern hukuk İstanbul’da yazıldı- menajer Ayşe Barım hakkındaki iddianameye kaynaklık edecek sevk evrakında, henüz meclisten geçip hukuk halini almamış “etki ajanlığı” suçuna dayanıyor. Henüz suç sayılmayan, 12 yıl önce de suç olmayan bir mesajlaşmaya dayanılarak tutuklanan Ayşe Barım üzerinden, “ünlüler” kitlesine de mesaj verilmiş oluyor.

“Türkiye medyasında en çok yayın başlatan gazeteci” unvanlı üstad Mehmet Y. Yılmaz, T24’de geçtiğimiz gün yayınlanan lezzetli analizinde menajer-oyuncu görüşmesinin nasıl suç delili olabildiğine dikkat çekiyor, savcılığın işine gelecek doğrultuda ifade vermeyen aktörler Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu için soruşturma başlatılmış olmasını ise “istenildiği gibi ifade vermeme suçu” olarak tanımlıyor. Hukukçu olmasa bile SBF’de aldığı hukuk eğitiminin hakkını fazlasıyla veren parlak bir muhakeme ile savcıların ve hakimlerin aslında bilip de bilmemezlikten geldikleri hukuk kaidelerini yerine yerleştiriyor, bizim amiyane tabirle “aşağıdan uydurmak” dediğimiz savcılık çıkarımını ise olanca nezaketiyle “niyet okumak” olarak tanımlıyor.

2013 koşullarından çok daha kötü, çöküntü içindeki ekonominin etkisiyle Gezi benzeri bir protestonun başlama olasılığı, belli ki iktidara her şeyden daha büyük bir korku veriyor. Böyle bir şey olursa, o dönem protestolara katılmayan kitlelerin de katılma olasılığı, iktidarı böyle hukuk dışı “tedbirler” almaya yöneltiyor. Korku, hukuku yeniyor.

KORKU, HUKUKU YENİYOR

Dün bu konuda bir açıklama da İzmir Barosu’ndan geldi. Benim uzun süredir okuduğum en net baro açıklaması olan kısa metinde “Bir toplumun demokratik hak ve özgürlük taleplerinin en güzel dile getirildiği süreç olan Gezi'nin üzerinden 12 sene geçmesinin ardından başlattığınız haksız ve hukuka aykırı soruşturmalar yetersizdir (!) Lütfen bir an önce 1826 yılında İstanbul kale inşaatında başlatılan işçi grevi, 1968 üniversite işgalleri ve 15-16 Haziran 1970 işçi direnişi ile ilgili de soruşturma başlatın. Ülkemiz yetmezse de 1871 Paris Komünü, 1917 Bolşevik Devrimi ve 1975 Vietnam Savaşı’na soruşturma açabilirsiniz. Nasıl olsa sınır, dur durak yok. Buyurun.” deniyor.

2013 koşullarından çok daha kötü, çöküntü içindeki ekonominin etkisiyle Gezi benzeri bir protestonun başlama olasılığı, belli ki iktidara her şeyden daha büyük bir korku veriyor. Böyle bir şey olursa, o dönem protestolara katılmayan kitlelerin de katılma olasılığı, iktidarı böyle hukuk dışı “tedbirler” almaya yöneltiyor. O korku yüzünden en azından iki bin yıldır uygulanan hukuk kuralları rafa kaldırılabiliyor, Hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisinin yapmayacağı olmadık hukuk hataları, savcılar tarafından “yorum” adı altında geçerlilik kazanabiliyor. Korku, hukuku yeniyor.

İşte bu durumda bile, yeniden hukuk, daima hukuk demek gerekiyor. Pekâlâ iktidar çevreleri de bu kendi yarattıkları anti-hukuk düzeninde yargılanmak istemiyorlar. Hukuk tarihi ise, kurulan hukuk bumeranglarının geri dönüp sahibini vurduğu, ayarını bozdukların kantarın günü gelince ayar bozanı tarttığı örneklerle dolu. Diğer yandan, daha basın toplantısı devam ederken, toplantıda söylediği sözlerden ötürü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na soruşturma açmak, korkunun bir başka veçhesi. Bunların tümü, hukukun artık nasıl terkedilerek yalnızca iktidarı besleyen uygulamalara izin verildiğinin kanıtları…

Hukuku bu derece araçsallaştırıp, yalnızca kendi çıkarına dayanan bir anti-hukuk uygulamasına imza atmak, geri dönülemeyecek hasarlara yol açıyor. Hukuk tarihi bunları da elbette kaydediyor.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Etki AjanlığıAyşe BarımGezi Direnişi

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Günal Kurşun
Günal Kurşun

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı