MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Genç bir gazeteci gözünden duayene veda

Ana SayfaMedyaGenç bir gazeteci gözünden duayene veda
Genç bir gazeteci gözünden duayene veda

Popülizmle arasına mesafe koydu. Günlük alkışlar yerine uzun vadeli kazanımları önceledi. Bu da onu, özellikle demokrasi ve özgürlükler söz konusu olduğunda farklı bir konuma yerleştirdi.

20 Temmuz, 2025, Pazar 09:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Tuğba Yıldırım
Tuğba Yıldırım

O artık aramızda değil. Ama yazdığı her yazı, söylediği her söz, taşıdığı o duruş…  Hepsi bir karakter mirası olarak kaldı. Günümüzde en çok da bu eksiliyor: Karakter. Herkesin bir fikri, bir tarafı var ama duruş sahibi olmak ayrı bir meziyet.

Zamanın akışında bazı insanlar, sadece yaşadıkları dönemle sınırlı kalmaz; onun ötesine geçen bir iz bırakırlar. Altan Öymen onlardan biriydi. Onu tanıyan herkesin belleğinde ortak birkaç kelime var: zarif, ağırbaşlı, beyefendi. Bu tanımlar belki de bir meslekten ya da siyasi görevden çok daha fazlasını ifade ediyor. Çünkü Öymen, yaşarken yalnızca olaylara değil, o olaylara karşı gösterilen tavra da örnek oldu.

1932 doğumlu Altan Öymen’in meslek yolculuğu, gazetecilikle başladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olarak sahaya adım attığında, Türkiye henüz demokratik yapıyı yeni yeni tanıyordu. Öymen’in gazeteciliği, sadece haber aktaran bir meslekten ibaret değildi; yazdıklarıyla kamuoyunu yönlendiren, dış politikadan iç siyasete kadar geniş bir yelpazede fikir üreten bir zihindi o.

Kalemini hiçbir zaman otoritenin gölgesine teslim etmedi. Çıkar hesaplarıyla değil, vicdan terazisiyle yazdı. Bu yüzden kalıcı oldu.

Altan Öymen, yalnızca bir gazeteci değildi. Siyasete atıldığı andan itibaren de çizgisinideğiştirmeyen bir siyasetçi oldu. 1999’da CHP Genel Başkanlığı görevine geldi. Belki kısa sürdü liderliği, ama yarattığı etki zamana meydan okudu.

Popülizmle arasına mesafe koydu. Günlük alkışlar yerine uzun vadeli kazanımları önceledi. Bu da onu, özellikle demokrasi ve özgürlükler söz konusu olduğunda farklı bir konuma yerleştirdi.

Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanan neredeyse her kırılma anında Öymen’in kaleminden dökülen cümleler vardı. Bir manşetin ardında ya da bir kürsü konuşmasında yankılanan ses olarak tarihe tanıklık etti. Herkesin sustuğu anlarda bile yazmayı, anlatmayı sürdürdü. Sessizliğin gücüne inandı ama asla sessiz kalmadı.

İnsan ilişkilerinde zarafetin adıydı.

Siyaset ve gazetecilik gibi sert zeminlerde bile nezaketini kaybetmeyen, insan ilişkilerine özen gösteren bir duruş sergiledi. Onu tanıyanlar, çoğunlukla “zarif bir insandı” diyerek başlıyor anlatmaya.

Altan Öymen’le denk geldiğimizde mutlaka birkaç kelime eder, sohbet ederdik. Bir seferinde Gazeteciler Cemiyeti’ndeydik, elinde çantası vardı. Yardım etmek istedim, almak için uzandım. Ama ne yaptıysa o çantayı bana taşıttırmadı. “Hanımefendilere çanta taşıttırmayız,” dedi gülümseyerek.

Espiriliydi. 

O artık aramızda değil. Ama yazdığı her yazı, söylediği her söz, taşıdığı o duruş… Hepsi bir karakter mirası olarak kaldı. Günümüzde en çok da bu eksiliyor: Karakter. 

Herkesin bir fikri, bir tarafı var ama duruş sahibi olmak ayrı bir meziyet. Altan Öymen bu meziyeti, hayatının her evresinde taşıyan isimlerden biriydi.

Onu anlatmak, aslında bir dönemin özlemini dile getirmek demek. Çünkü bazı insanlar, sadece kendilerini değil, ait oldukları kültürü de temsil eder. Altan Öymen de gazeteciliğin, siyasetin ve en önemlisi insan olmanın onurlu temsilcilerindendi.

Ölümünden sonra gazeteci, siyasetçi dostları, çalışma arkadaşları onunla ilgili bol bol yazacaklar. Bu yazımla ben de kendisine genç bir gazeteci olarak veda ediyorum. Mesleğin artık bizim omuzlarımızda...

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Altan Öymen

Yorum Yazın

Tuğba Yıldırım
Tuğba Yıldırım

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Kamusal alandan sonra sıra vatandaşlık tanımında mı?
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Koçgiri ile başlayan ve Ümmete uzanan ilginç bir siyasal yolculuk
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Kalkınmayı vergisiz düşünmek: Bir hayalin peşinde Türkiye
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Yemekle gelen yoksulluk: Türkiye’nin sessiz salgını
Nilden Bayazıt
Nilden Bayazıt Necati Özkan’dan bir tane var
Tuğba Yıldırım
Tuğba Yıldırım Genç bir gazeteci gözünden duayene veda
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Ani Katedrali’ni "Fethiye Camii" olarak adlandırmak ne anlama geliyor?
Tunay Şendal
Tunay Şendal Türk-Kürt-Arap birliği modelinin Türkiye için riskleri
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak Zakintos’un plajları ve restoranları
Herkül Millas
Herkül Millas Taner Timur ve Modernleşme
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Kötülüğün sıradanlığı üzerinden Türkiye’ye bakmak
Onur Tuğrul Karabıçak
Onur Tuğrul Karabıçak Altun’un ardından: Boğaziçi, İletişim Başkanlığı, iktidar ve kültürel hegemonya
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Bir hafıza ve direniş ritüeli olarak Fatih Altaylı’nın koltuğu
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy Zamanı Ölçmek - Takvimin Doğuşu (1)
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Dağın öteki yüzü
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Batı Karadeniz’in ruhunda pedal çevirmek
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Cumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Yeni Proje Okulları Yönetmeliği ne getiriyor, mevcut uygulamalardan ve IB DP’den nasıl farklılaşıyor?
Özgür Çoban
Özgür Çoban Polonya'da TVP vakası: Devletin televizyonu, iktidarın borazanı
Ali Kılıç
Ali Kılıç İran: Sükûnetten doğan fırtına
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı