MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Avrupa Parlamentosu seçimleri: Göç, aşırı-sağ partiler ve Avrupa’nın ruhu

ANA SAYFAGENELAvrupa Parlamentosu seçimleri: Göç, aşırı-sağ partiler ve Avrupa’nın ruhu
Avrupa Parlamentosu seçimleri: Göç, aşırı-sağ partiler ve Avrupa’nın ruhu
06 Haziran, 2024, Perşembe 13:02
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Rabia Karakaya Polat
Rabia Karakaya Polat

Mayıs ayında yapılan bir araştırmaya göre seçmenler için hayat pahalılığından sonra ikinci önemli endişe kaynağı göç. Kamuoyu araştırmalarına dayanarak yapılan tahminler aynı zamanda parlamentoda popülist radikal sağ partilerin AB genelinde oy ve sandalyelerini arttıracağını ve birçok ülkede sağa doğru büyük bir kayma yaşanacağını öngörüyor.

Avrupa Birliği’nin yasa yapıcı organlarından olan Avrupa Parlamentosu’na girecek 720 temsilci için 6-9 Haziran 2024 tarihlerinde 27 üye ülkede seçimlere gidilecek. Bu oylama, AB'nin gelecekteki siyasi yönü açısından belirleyici bir an teşkil ediyor. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği'nin en önemli kurumlarından biri ve doğrudan vatandaşlar tarafından seçilen tek kurum. İşlevsel olarak yasama organı olan AP, mevzuatın onaylanması ya da reddedilmesi, denetimin gerçekleştirilmesi ve bloğun yedi yıllık bütçesinin onaylanmasında önemli bir rol oynuyor. Ayrıca yeni oluşacak parlamento, Avrupa Komisyonu'nun bir sonraki başkanını da seçecek.

Kamuoyu yoklamaları seçmenlerin kararını belirleyecek önemli konulardan birinin göç yönetimi olacağını gösteriyor. Mayıs ayında yapılan bir araştırmaya göre seçmenler için hayat pahalılığından sonra ikinci önemli endişe kaynağı göç. Kamuoyu araştırmalarına dayanarak yapılan tahminler aynı zamanda parlamentoda popülist radikal sağ partilerin AB genelinde oy ve sandalyelerini arttıracağını ve birçok ülkede sağa doğru büyük bir kayma yaşanacağını öngörüyor.

Suriye iç savaşını takiben Avrupa’ya artan göç hareketleri pek çok ülkede siyasete yön veren önemli faktörlerden biri oldu. Aşırı-sağ partilerin Hollanda, İtalya, Almanya gibi ülkelerdeki seçim başarılarında göç karşıtı söylemlerinin önemli bir yer tuttuğunu gözlemledik.

AŞIRI SAĞIN BAŞARISINDA GÖÇ KARŞITI SÖYLEMLER BAŞAT

Göç konusu uzun zamandır Avrupa Birliği’nin gündeminde. Suriye iç savaşını takiben Avrupa’ya artan göç hareketleri pek çok ülkede siyasete yön veren önemli faktörlerden biri oldu. Aşırı-sağ partilerin Hollanda, İtalya, Almanya gibi ülkelerdeki seçim başarılarında göç karşıtı söylemlerinin önemli bir yer tuttuğunu gözlemledik. Bir yandan da bu konu AB ülkeleri arasında bir yük paylaşımı tartışmasına yol açtı. Avrupa’nın çeperlerinde yer alan ve göç hareketlerinin doğal olarak ilk hedefi olan Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkeler diğer ülkelerin kendileriyle bu yükü yeterince paylaşmadığından şikayet etti.

Bu konudaki tartışmalar ve yıllar süren müzakelerin sonucunda Nisan 2024'te Avrupa Birliği, öncelikle Avrupa ülkelerinin etrafında daha güçlü bir siper oluşturmayı amaçlayan yeni bir ortak göç anlaşmasını kabul etti. Bu anlaşma, yeni gelen sığınmacıların sayısını azaltmayı, iltica prosedürlerini hızlandırmayı ve AB dışında işlem merkezleri kurmayı amaçlıyor.Kısacası bu anlaşmayı, AB’nin son yıllardaki dışsallaştırma (externalisation) politikasının bir uzantısı olarak görebiliriz.

Yeni anlaşmada kabul edilen zorunlu dayanışma (mandatory solidarity) ilkesi gereği AB'nin 27 ülkesinin ya İtalya, Yunanistan ve İspanya gibi “ön cephe” ülkelerinden binlerce göçmeni kabul etmesi ya da bunun yerine ekstra fon veya kaynak sağlaması gerekecek. Anlaşmanın uygulanmasına henüz başlanmadı. Onaylanan tedbirlerin yürürlüğe girmesi için en az iki yıl geçmesi gerekeceğinden kısa vadede herhangi bir değişiklik gözlemleyemeyeceğiz. Zorunlu dayanışma ifadesini ilk duyduğumda bunun bir oksimoron olduğunu düşündüm. Zorla dayanışma olur mu hep birlikte göreceğiz. 

Avrupa yaşlanan bir kıta. Seçilecek yeni parlamentonun bir yandan daha fazla işçiye olan ekonomik ihtiyacı göz önünde bulundurması bir yandan da savunucusu olduğu evrensel insan hakları çerçevesinde mülteci politikaları üretmeyi başarması gerekecek.

YAŞLANAN KITA DAHA FAZLA İŞÇİYE İHTİYAÇ DUYUYOR

Anlaşma sürecinin Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce tamamlanması seçimlerde beklenen sağa kaymayı bir nebze frenlemeyi amaçlıyordu. Bu anlaşma ile AB,  seçmenlere göç yönetiminin kontrol altında olduğu, üyeler arasında mutabık kalındığı ve endişelenecek bir şey olmadığı mesajını vermek istedi. Peki aşırı sağ partileri taklit edip onların söylemlerini kullanarak seçmenlerin gönlünü kazanmak mümkün mü? 

Göç konusunda katı bir tutum benimsemenin, merkez sağ Avrupa siyasi partilerinin Avrupa Parlamentosu'nda istikrarlı bir çoğunluk oluşturmasını sağlayacağının garantisi yok. Bu konuda Hollanda’nın çok iyi bir örnek teşkil ettiğini düşünüyorum. 22 Kasım 2023’te gerçekleşen seçimler öncesinde merkez sağ partilerin söylemleri Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağ Özgürlük Partisi ile göç karşıtlığı açısından neredeyse yarışıyordu. Ancak seçimlerin sonunda kazanan Wilders oldu. Oy oranını ikiye katlayarak seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de benzer bir sonuç şaşırtıcı olmayacak. Marine Le Pen’in dediği gibi insanlar orjinali varken kopyasına neden oy versin. Eğer göçmen karşıtı bir seçmen iseniz aşırı sağ partiler size en ‘çekici’ politikaları sunarken onları taklit ederek oy kazanmaya çalışan partilere oy vermek çok da anlamlı görünmüyor.

Avrupa yaşlanan bir kıta. Seçilecek yeni parlamentonun bir yandan daha fazla işçiye olan ekonomik ihtiyacı göz önünde bulundurması bir yandan da savunucusu olduğu evrensel insan hakları çerçevesinde mülteci politikaları üretmeyi başarması gerekecek. En önemlisi ise tüm bunları yaparken seçmenlerin güvenini sağlamayı mümkün kılacak dikkatli bir denge kurmak.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Rabia Karakaya Polat
    Rabia Karakaya Polat

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Oğuz Demir
    Oğuz Demir Mutsuzlar Ekonomisi: Çalışan da Dertli, Çalışmayan da
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Eksilen pay, çalınan rıza
    Bora Şahin
    Bora Şahin Baba – oğul politik rollerine yeni bir soluk: Nişanyanlar
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Çerçioğlu olayı ve belediyelerin çözülüşü
    Özgür Öğütcen
    Özgür Öğütcen “Liyakat”: Sahte bir kavram
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm Süreci için üç parti imkânsızı başarabilmeli
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Ekonomik gelişme, demokratikleşme ve Kürt Sorunu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Manifest düşmanlığı kadın düşmanlığıdır
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman Sol dönüşüm ve kültür
    Akın Özçer
    Akın Özçer Seyfettin Çilesiz’in çilesi
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş İhale kanununun iki, üç maddesi Türkiye’yi bitirdi
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 17 Ağustos’tan alınması gereken hisse
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Program tıkır tıkır Maşallah!
    Cengiz Kapmaz
    Cengiz Kapmaz Rojava süreci bozar mı?
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı