© Yeni Arayış

Türkiye'de 2025 yazı itibariyle dezenflasyon süreci ve uygulanması gereken politikalar

Dezenflasyon sürecinde uygulanması gereken politikalar genel olarak talebi azaltmaya, beklentileri kontrol etmeye ve ekonomideki mali/parasal disiplini sağlamaya yöneliktir. Bu süreç kısa vadede sıkıntılı olabilir ama uzun vadede fiyat istikrarını ve sürdürülebilir büyümeyi sağlar.

Türkiye 2025 yazı itibariyle dezenflasyonun ilk aşamalarındadır. Bu dönemde, para politikası sıkı kalmalı, mali disiplin korunmalı, yapısal reformlar hızlandırılmalı, güven ve beklenti yönetimi öncelik olmalıdır.Bu sürecin başarısı, ekonomik sabır ve siyasi kararlılığa bağlıdır.

Dezenflasyon süreci, bir ekonomide enflasyon oranının kalıcı şekilde düşürülmesi sürecidir. Bu süreçte amaç, enflasyonun yavaşlatılması ve zamanla istikrarlı, düşük seviyelere çekilmesidir (örneğin %2-5 gibi hedefler). Dezenflasyon genellikle yüksek enflasyonun ardından gelir ve dikkatli politikalar gerektirir.

1. Sıkı Para Politikası

* Merkez Bankası faiz oranlarını yüksek tutar veya artırır: Bu, kredi kullanımını ve toplam talebi azaltarak fiyatlar üzerindeki baskıyı hafifletir.

* Para arzı kontrol altına alınır: Likidite sıkılaştırılır, büyüme yavaşlatılır.

* Politika faizi reel pozitif tutulur: Yani faiz enflasyonun üstünde tutulur, bu da tasarrufu teşvik eder, tüketimi yavaşlatır.

* Güven artırıcı iletişim: Merkez Bankası, enflasyon hedefi konusunda piyasalara net mesaj verir.

2. Sıkı Maliye Politikası

* Kamu harcamaları azaltılır: Devletin ekonomiye olan talep katkısı düşürülür.

* Vergi gelirleri artırılır (dolaylı veya doğrudan): Tüketim eğilimini baskılamak için kullanılabilir.

* Bütçe disiplini sağlanır: Açıkların finansmanı için para basılmasının önüne geçilir.

3. Yapısal Reformlar

* Piyasa rekabeti artırılır: Fiyat mekanizmasının sağlıklı işlemesi sağlanır.

* Enerji, gıda gibi alanlarda arz güvenliği artırılır: Bu tür kalemlerdeki arz şokları dezenflasyonu zorlaştırır.

* Kayıt dışı ekonomiyle mücadele: Vergi tabanı genişletilerek maliye politikası daha etkili hale getirilir.

4. Kur Politikası Desteği

* Kur istikrarı sağlanır: TL gibi para birimlerinde ani değer kayıpları ithalat maliyetlerini artırarak dezenflasyonu bozar.

* Sermaye girişleri teşvik edilir: Güvenilir ekonomi politikaları, portföy ve doğrudan yatırımları artırabilir.

5. İletişim ve Güven Politikaları

* Beklentiler yönetilir: Enflasyonun düşeceğine dair güçlü mesajlar verilmelidir.

* Şeffaflık: Merkez bankası ve ekonomi yönetimi, kararlarını açık bir şekilde gerekçelendirerek sunar.

* Politika tutarlılığı: Siyasi baskılardan arınmış, öngörülebilir ve istikrarlı bir çerçeve gereklidir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

* Dezenflasyon süreci, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.

* İşsizlik geçici olarak artabilir.

Bu yüzden sürecin dengeleyici sosyal politikalarla (örneğin hedefli destekler) desteklenmesi gerekebilir.

Dezenflasyon sürecinde uygulanması gereken politikalar genel olarak talebi azaltmaya, beklentileri kontrol etmeye ve ekonomideki mali/parasal disiplini sağlamaya yöneliktir. Bu süreç kısa vadede sıkıntılı olabilir ama uzun vadede fiyat istikrarını ve sürdürülebilir büyümeyi sağlar.

Peki Türkiye’de Durum nasıl?

Durum Özeti (2025 Temmuz itibariyle):

* Enflasyon hâlâ yüksek ama düşüş eğiliminde.

* TCMB politika faizini uzun süre yüksek seviyede tutuyor (örneğin %43).

* Kur daha istikrarlı, ancak hâlâ risk barındırıyor.

* İç talep güçlü kaldığı için dezenflasyon istenen hızda gerçekleşmiyor.

* Kredi büyümesi, tüketim ve kamu harcamaları talep yönlü enflasyonu destekliyor.

* Beklentilerde tam bir kırılma sağlanabilmiş değil.

Uygulanması Gereken Politikalar

1 - Para Politikası: Sıkı ve Sabırlı Olmalı

* TCMB sıkı para politikası duruşunu korumalıdır, Erken gevşeme, dezenflasyon sürecini bozabilir.

* Reel faiz pozitif kalmalıdır. (Faiz – beklenen enflasyon > 0)

* TCMB, sadeleştirme sürecini dikkatli yönetmeli,

* TCMB, Likiditeyi kontrollü şekilde piyasaya vermeli,

* TCMB, Enflasyon hedeflemesi çerçevesi güçlendirilmeli.

2 - Maliye Politikası: Destekleyici ve Sıkı Olmalı

* Kamu harcamaları kontrollü yapılmalıdır.

* Asgari ücret, emekli maaşları gibi kalemlerde artış yapılacaksa hedefli ve sınırlı olmalıdır.

* Vergi politikası enflasyonla mücadeleye destek vermeli, ama büyümeyi de boğmamalıdır

* Bütçe disiplini korunmalı, Popülist harcamalardan kaçınılmalıdır.

3 - Yapısal Politikalar: Arz Tarafı Güçlendirilmeli

* Tarım, enerji ve gıda alanında arz güvenliği artırılmalıdır.

* İthalata bağımlılığı azaltıcı üretim politikaları izlenmelidir (yerli üretimi teşvik).

* Kayıt dışılıkla mücadele mali tabanı genişletir, dolaylı vergilere olan bağımlılığı azaltır.

4 - Kur ve Döviz Politikası: İstikrar Korunmalı

* Kur geçişkenliği yüksek olduğu için döviz kurları mümkün olduğunca istikrarlı tutulmalıdır.

* Rezerv birikimi devam etmeli ancak piyasaya müdahale sınırlı ve şeffaf olmalıdır.

* Sermaye girişleri (portföy + doğrudan) teşvik edilmelidir.

5 - İletişim ve Güven Politikaları: Beklentiler Kırılmalı

* TCMB ve ekonomi yönetimi eşgüdümlü sinyaller vermelidir.

* Gelecek 1-2 yıl için net enflasyon hedefi ve faiz patikası sunulmalıdır.

* Güven sağlanırsa beklentiler daha çabuk düzelir ve faizler erken düşürülebilir.

Riskler ve Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

* Siyasi müdahale veya erken seçim baskısı, dezenflasyon sürecini bozabilir.

* Faiz indirimi için erken hamle enflasyonu yeniden yükseltebilir.

* Yavaşlayan büyüme ve artan işsizliğe karşı sosyal önlemler alınmalı (ama enflasyonu tetiklemeyecek şekilde).

Sonuç olarak, Türkiye 2025 yazı itibariyle dezenflasyonun ilk aşamalarındadır. Bu dönemde:

* Para politikası sıkı kalmalı,

* Mali disiplin korunmalı,

* Yapısal reformlar hızlandırılmalı,

* Güven ve beklenti yönetimi öncelik olmalıdır.

Bu sürecin başarısı, ekonomik sabır ve siyasi kararlılığa bağlıdır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER