Türk-Kürt-Arap birliği modelinin Türkiye için riskleri
SİYASETTürk-Kürt-Arap birliği söylemi, bölgesel istikrar ve PKK terörüyle mücadele gibi hedefler içerse de ümmet temelli bir model, tarihsel olarak mezhepsel gerilimlere yol açmış ve toplumsal bütünleşmeyi sağlamada başarısız olmuştur.
Türkiye’nin seküler vatandaşlık anlayışı, farklı etnik grupların eşit haklara sahip olduğu bir sistem kurmayı hedeflemiştir. Bu model, mezhepsel veya etnik temelli bir düzenin yaratabileceği bölünmeleri önlemede etkili olmuştur. Ancak Türk-Kürt-Arap birliği söylemi, bu kapsayıcı yapıyı zayıflatma riski taşımaktadır. İslamcı bir üst kimlik, Sünni mezhebine vurgu yaparak, Alevi, Hristiyan veya diğer azınlık gruplarını dışlama potansiyeline sahiptir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde dile getirdiği Türk-Kürt-Arap birliği söylemi, etnik kimlikleri İslam ortak paydası altında birleştirme hedefiyle şekillenen bir vizyon sunmaktadır. Bu söylem, Osmanlı’nın çok etnili yapısını yeniden canlandırmaktan ziyade, İslam merkezli bir üst kimlik oluşturmayı amaçlayan bir ideolojik çerçeve önermektedir. Ancak, bu yaklaşımın ulus-devlet yapısını zayıflatma potansiyeli, Türkiye’nin toplumsal ve siyasi istikrarı açısından ciddi riskler barındırmaktadır.
Ulus-devlet modeli, modern dünyada farklı kimlikleri ortak bir vatandaşlık anlayışı etrafında birleştirme konusunda başarılı olmuşken, ümmet odaklı bir modelin mezhepsel bölünmelere yol açabileceği tarihsel örneklerle sabittir.
Türk-Kürt-Arap Birliği Söyleminin İdeolojik Temelleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk-Kürt-Arap birliği söylemi, etnik kimlikleri İslam’ın birleştirici gücüyle bütünleştirmeyi çabalarken bu vizyon, ulus-devlet kimliğini seküler bir vatandaşlık anlayışından uzaklaştırarak, dinsel bir ortaklık üzerine yeniden inşa etmeyi hedeflemektedir. Ancak bu yaklaşım, etnik çeşitliliği kucaklayan kapsayıcı bir vatandaşlık modelini, mezhepsel (özellikle Sünni) bir bakış açısıyla değiştirme eğilimindedir. Bu durum, tarihsel olarak farklı kimlikler arasında gerilimlere yol açmıştır. Samuel Huntington’ın Medeniyetler Çatışması eserinde belirttiği gibi dinsel kimliklerin siyasi projelerde ön plana çıkarılması, etnik ve mezhepsel farklılıkları derinleştirme riski taşımaktadır.
Türkiye’de bu söylem, Kürt ve Arap kimliklerini İslam üst kimliğiyle birleştirme çabası olarak görünse de mezhepsel bir çerçevenin toplumsal uyumu riske atacağı ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Osmanlı İmparatorluğu’nun çok etnili yapısı, farklı grupları hiyerarşik bir düzen içinde bir arada tutarken, modern ulus-devlet modeli eşit vatandaşlık ilkesiyle toplumsal bütünleşmeyi sağlamıştır.
Mezhepsel Ayrışmaların Tarihsel Riskleri
Mezhepsel temelli bir toplumsal düzenin riskleri, tarihsel ve güncel örneklerle açıkça ortaya konmuştur. Örneğin, 1975-1990 yılları arasındaki Lübnan İç Savaşı, farklı mezhepler arasındaki gerilimlerin ulus-devlet yapısını çökerttiğini göstermiştir. Eugene Rogan’ın The Arabs: A History adlı eserinde, Lübnan’da Hristiyan, Müslüman ve Dürzi topluluklar arasındaki mezhepsel çatışmaların, devletin istikrarını nasıl yok ettiği detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu örnekler, mezhepsel bir modelin farklı kimlikleri birleştirme konusunda yetersiz olduğunu kanıtlar.
Yakın dönemde Ortadoğu’da mezhepsel ayrışmaların yıkıcı etkileri daha da belirgindir. Irak ve Suriye’deki Sünni-Şii gerilimleri, ulus-devlet yapılarının zayıflamasına ve radikal grupların yükselişine zemin hazırlamıştır. Peter Mansfield’ın A History of the Middle East adlı eserinde, mezhepsel kimliklerin ulus-devlet inşasını zorlaştırdığı ve bölgesel istikrarsızlığı artırdığı vurgulanmaktadır. Keza, Irak’ta 2003 sonrası dönemde mezhepsel politikaların devlet otoritesini erozyona uğrattığı görülmüştür.
Ulus-Devlet Modelinin Önemi
Ulus-devlet modeli, modern Türkiye’de farklı etnik ve dinsel kimlikleri ortak bir vatandaşlık anlayışı altında birleştirme konusunda önemli bir başarı sağlamıştır. Ernest Gellner’in Uluslar ve Milliyetçilik adlı eserinde vurguladığı gibi ulus-devletler, modern toplumlarda standartlaşma ve ortak kimlik oluşturma ihtiyacıyla şekillenmiştir. Türkiye bu modelle, Kürt meselesindeki zorluklara rağmen toplumsal bütünleşmeyi desteklemiş ve ayrılıkçı hareketlere karşı birleştirici bir çerçeve sunmuştur.
Türkiye’nin seküler vatandaşlık anlayışı, farklı etnik grupların eşit haklara sahip olduğu bir sistem kurmayı hedeflemiştir. Bu model, mezhepsel veya etnik temelli bir düzenin yaratabileceği bölünmeleri önlemede etkili olmuştur. Ancak Türk-Kürt-Arap birliği söylemi, bu kapsayıcı yapıyı zayıflatma riski taşımaktadır. İslamcı bir üst kimlik, Sünni mezhebine vurgu yaparak, Alevi, Hristiyan veya diğer azınlık gruplarını dışlama potansiyeline sahiptir. Bernard Lewis’in The Emergence of Modern Turkey adlı eserinde, Türkiye’nin seküler ulus-devlet modelinin, Osmanlı’dan devralınan çeşitliliği yönetmede önemli bir başarı olduğu belirtilmektedir.
Türk-Kürt-Arap birliği söylemi, bölgesel istikrar ve PKK terörüyle mücadele gibi hedefler içerse de ümmet temelli bir model, tarihsel olarak mezhepsel gerilimlere yol açmış ve toplumsal bütünleşmeyi sağlamada başarısız olmuştur. Örneğin, Osmanlı sonrası dönemde Balkanlar’da dinsel ve etnik kimliklerin çatışma kaynağı haline geldiği görülmüştür. John Breuilly’nin Nationalism and the State adlı eserinde, ulus-devletlerin farklı kimlikleri ortak bir vatandaşlık bağıyla birleştirme kapasitesinin, mezhepsel modellere kıyasla daha etkili olduğu belirtilmektedir.
Türkiye’nin tarihsel ve toplumsal dinamikleri, ulus-devlet modelinin farklı kimlikleri birleştirme konusundaki başarısını ortaya koymuştur. Mezhepsel bir vatandaşlık anlayışı, seküler yapıyı erozyona uğratarak etnik ve dinsel gerilimleri artırabilir. Türkiye’nin tüm toplumsal gruplarını kapsayan seküler kimliği, toplumsal uyumu sağlama konusunda kritik bir rol oynamaktadır. Ümmetçi bir model, bu çeşitliliği yönetmede yetersiz kalarak, Ortadoğu’daki mezhepsel çatışmalara benzer bir kaosa yol açabilir. Dolayısıyla Türkiye’nin seküler ve kapsayıcı vatandaşlık anlayışını koruması, uzun vadeli toplumsal istikrar için vazgeçilmezdir.
İlginizi Çekebilir