Mahallede eşit temsile “1 KAPI DA SEN AÇ!
SİYASETKadınların siyasete katılımını artırmak sadece bir temsil meselesi değil; aynı zamanda daha adil, kapsayıcı ve demokratik bir toplumun inşası için zorunludur.
Kadınların yerel siyasette daha görünür olması için şimdi hareket etme zamanı. Mahallede eşit temsil, katılım ve kapsayıcılık için çalışan ve yerel kadın liderliğini kuruluş amacı olarak tanımlayan “Mor Merdiven Ağı” ara seçimlerde seçmenlere bir çağrıda bulundu: Muhtarlık ara seçimlerinde yerel kadın liderliğini desteklemek için:“1 Kapı Da Sen Aç! Bugün bir oy, yarın eşit bir gelecek demek.
Küresel Cinsiyet Uçurumu 2024 Raporu’na göre, Türkiye’nin en zayıf olduğu alanlar arasında ekonomik katılım ve siyasi güçlenme. Raporda Türkiye, siyasi güçlenme başlığında 146 ülke arasında 114. sırada (WEF, 2024). Bu durum, kadınların siyasi karar alma süreçlerine katılımının oldukça sınırlı kaldığını gözler önüne seriyor.
Türkiye'de kadın milletvekili oranı %19,9 ile dünya ortalaması olan %27,2’nin belirgin şekilde altında. Bu oran, yasama organında kadınların yalnızca beşte bir oranında temsil edildiğini ve karar alma mekanizmalarında seslerinin zayıf kaldığını gösteriyor Türkiye bu oranla, 192 ülke arasında 126. sırada (UN Women & TÜİK, 2024).
Bakanlık düzeyinde kadın temsili ise daha da sınırlı. Mevcut 17 bakanlıktan sadece biri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bir kadın tarafından yönetiliyor. Bu durum, yürütme organlarında kadın liderliğinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu ve politika üretiminde erkek egemenliğinin sürdüğünü gösteriyor.
Son 50 yıla bakıldığında, Türkiye’nin kadın devlet başkanı ile geçirdiği süre yalnızca %5,4. Bu oran, kadınların ülkenin en üst düzey yönetim kademesinde yer alma fırsatlarının oldukça sınırlı kaldığını açıkça ortaya koyuyor.
Yerel Siyasette Kadınlar Nerede?
Yerel yönetimler, vatandaşın yönetime en yakın temas noktasıdır. Ancak bu alanlarda kadın temsiliyeti hâlâ son derece düşük:
• Belediye başkanları: %5,6
• İl belediye başkanları: %13,6
• İlçe belediye başkanları: %5,1
• Belediye meclisi üyeleri: %11,8
• Muhtarlar: %3,3
Bu oranlar, karar alma mekanizmalarının neredeyse tamamında erkeklerin baskın olduğunu ve kadınların sesi ile deneyimlerinin yönetim süreçlerine yeterince yansımadığını gösteriyor. Kadınların yerel siyasette eşit şekilde temsil edilmediği bir sistem, toplumun yarısının taleplerini göz ardı ediyor demektir. Oysaki yerel demokrasi, ancak kadınların da karar süreçlerine eşit katılımıyla gerçekten güçlü olabilir.
Kadın Temsilinde Dönüm Noktaları, Eksik Kalan Yönler…
İzmir, İstanbul ve Ankara — bu üç büyük şehir, yalnızca nüfus yoğunluklarıyla değil, aynı zamanda kadın muhtar temsilinde öncü konumda olmalarıyla da dikkat çekiyor:
• İzmir’de 199
• İstanbul’da 198
• Ankara’da 173 kadın muhtar görev yapıyor.
Bu tablo, umut verici bir gelişmeye işaret etse de gerçek eşit temsiliyetten hâlâ çok uzağız. Kadın muhtar sayısındaki artışın tüm şehirlerde dengeli biçimde yaygınlaşması, eşitlikçi ve kapsayıcı yerel yönetimler için kritik öneme sahip.
2024 seçimleriyle birlikte Şanlıurfa, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez iki kadın muhtara görev vererek sembolik açıdan önemli bir eşiği aştı. Ancak Bayburt'ta hâlâ hiçbir kadın muhtar bulunmuyor — tüm mührü erkekler taşıyor. Bu durum, temsil adaletinin ülke içinde bile bölgesel düzeyde ciddi farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor.
Kadınların siyasete katılımını artırmak sadece bir temsil meselesi değil; aynı zamanda daha adil, kapsayıcı ve demokratik bir toplumun inşası için zorunludur. Gerçek bir dönüşüm için sadece bireysel değil, kurumsal ve toplumsal düzeyde köklü değişimlere ihtiyaç var.
Siyasetin de Bir Cinsiyeti Var!
Verilerin açıkça ortaya koyduğu üzere, köy muhtarlıklarında kadın temsili %1’in dahi altında. Kırsal bölgelerde kadınların sadece adaylaşma oranı değil, aynı zamanda kadın adaylara oy verme eğilimi de oldukça düşük. Bu durum, sosyo-ekonomik statü ile kadınlara oy verme arasındaki doğrudan ilişkiyi net biçimde gözler önüne seriyor. Kırsalda ekonomik bağımsızlığı olmayan, eğitim olanaklarına sınırlı erişimi bulunan kadınların siyasette yer bulması neredeyse imkânsız hale geliyor.
Hayatta her alanın olduğu gibi, siyasetin de bir cinsiyeti var. Ataerkil toplum yapısı, kültürel normlar, bakım emeğinin yükünü büyük oranda kadınların taşıması gibi faktörler, cinsiyetler arasındaki uçurumu derinleştiriyor. Kadınlar yalnızca toplumun değil, aynı zamanda siyasetin de görünmeyen emekçileri olarak kalıyor.
Kadınların siyasete katılımının önündeki engellerden biri de finansal kaynaklara erişim eksikliği. Aday olabilmek, kampanya yürütebilmek ve görünür olabilmek için gereken maddi destek çoğu kadın için bir lüks. Ancak bu eşitsizliğin kökeni daha derin: Kadınların eğitim ve iş gücüne eşit düzeyde katılamaması, onları siyasi rekabetin başından saf dışı bırakıyor.
Tüm bu yapısal sorunlara ek olarak, kadınların siyasete katılımını teşvik edecek kurumsal ve yasal mekanizmaların eksikliği, süreci daha da çıkmaza sürüklüyor. Seçimden seçime hatırlanan kadın adaylar, seçim sonrasında yeniden erkek egemen siyasi kültürün gölgesinde unutuluyor.
Kadınların siyasete katılımını artırmak sadece bir temsil meselesi değil; aynı zamanda daha adil, kapsayıcı ve demokratik bir toplumun inşası için zorunludur. Gerçek bir dönüşüm için sadece bireysel değil, kurumsal ve toplumsal düzeyde köklü değişimlere ihtiyaç var.
Seçen de Seçilen de Kadın Olabilir!
Kadınlar yalnızca seçmen değil; aynı zamanda seçilen, yöneten ve karar alan aktörlerdir.
Yerel yönetimlerde daha fazla kadın, sadece daha eşit bir temsili değil; aynı zamanda daha güçlü, daha katılımcı ve daha adil bir demokrasiyi mümkün kılar.
Türkiye, kadınların siyasi temsiliyeti açısından hem küresel sıralamalarda hem de ülke içindeki dağılımda belirgin bir eşitsizlikle karşı karşıya. Bu dengesizlik yalnızca istatistiksel değil; aynı zamanda demokrasi, eşitlik ve kapsayıcı yönetişim açısından da derin bir yapısal sorundur.
İstanbul’un İlçelerinde Kadın Muhtarların Yükselişi
İstanbul, kadın muhtar temsili açısından Türkiye ortalamasının çok üzerinde yer alıyor. Ancak bazı ilçelerde kadınların hâlâ hiç temsil edilmemesi, yapısal engellerin varlığını ve eşitsizliklerin sürdüğünü açıkça ortaya koyuyor.Bazı ilçelerde kadınlar, muhtarlık koltuklarında güçlü bir varlık sergiliyor:
• Beşiktaş: 23 mahallenin 16’sında
• Kadıköy: 21 mahallenin 14’ünde
• Beylikdüzü: 10 mahallenin 6’sında
• Bakırköy: 15 mahallenin 8’inde
• Avcılar: 10 mahallenin 5’inde
• Maltepe: 18 mahallenin 9’unda kadın muhtarlar görev başında.
Bu ilçeler, kadınların yerel siyasette söz sahibi olabildiği alanlar olarak öne çıkıyor. Özellikle sosyo-ekonomik seviyesi görece yüksek bölgelerde, kadınların siyasete katılımı daha görünür hâle geliyor.
2019’da yalnızca birer kadın muhtara sahip olan bazı ilçelerde de önemli gelişmeler kaydedildi:
• Bağcılar, Bayrampaşa ve Esenler'de kadın muhtar sayısı 2’ye,
• Çatalca ve Sultangazi’de 3’e yükseldi.
Daha büyük yüzölçümüne ve çok sayıda mahalleye sahip ilçelerde de kadınlar temsiliyet mücadelesini sürdürüyor:
• Şile (62 mahalle) ve Pendik (36 mahalle): 3’er kadın muhtar
• Silivri (35 mahalle): 4 kadın muhtar
• Fatih (57 mahalle): 5 kadın muhtar
• Esenyurt (43 mahalle): 7 kadın muhtar
Bu tablo, kadınların siyasette daha aktif roller üstlenebileceğini gösteriyor. Ancak eşit temsil için bu başarıların yalnızca belirli ilçelerle sınırlı kalmaması, genel bir dönüşüme evrilmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, 2024 yerel seçimleri sonrasında kadın muhtar sayısı 1134’ten 1680’e yükseldi. Bu artış, kadınların yerel yönetime katılımında olumlu bir ivmeye işaret ediyor. Ancak, bu tablo niteliksel bir dönüşüm açısından hâlâ yetersiz.
Nicelikte Artış, Nitelikte Yetersizlik!
Sonuç olarak, 2024 yerel seçimleri sonrasında kadın muhtar sayısı 1134’ten 1680’e yükseldi. Bu artış, kadınların yerel yönetime katılımında olumlu bir ivmeye işaret ediyor. Ancak, bu tablo niteliksel bir dönüşüm açısından hâlâ yetersiz. Kadınların yerel yönetimlerdeki görünürlüğü artıyor, evet…Ama görünürlük, her zaman etkinlik anlamına gelmiyor. Temsil açığı derin, karar alma mekanizmalarına erişim ise sınırlı.
Unutulmamalı ki; sayısal artışlar, yapısal eşitsizlikler giderilmediği sürece, gerçek bir eşitliği garanti etmez. Kadınların sadece “seçilen” olmaları değil, aynı zamanda söz sahibi olmaları da gerekir. Gerçek bir dönüşüm, sadece rakamlarla değil; kadınların siyasette etki alanlarının genişlemesiyle, karar süreçlerine yön vermesiyle ve liderlik pozisyonlarında güçlenmesiyle mümkündür.
“Eşitlik İçin Evet!”
1 Haziran 2025’te, 407 köy ve mahallede muhtarlık ve ihtiyar heyeti seçimleri yapılacak (YSK, 2025). Bu sadece bir seçim değil; eşitlikçi ve kapsayıcı mahalleler inşa etmek için büyük bir fırsat!
Kadınların yerel siyasette daha görünür olması için şimdi hareket etme zamanı.
Mahallede eşit temsil, katılım ve kapsayıcılık için çalışan ve yerel kadın liderliğini kuruluş amacı olarak tanımlayan “Mor Merdiven Ağı” ara seçimlerde seçmenlere bir çağrıda bulundu:
Muhtarlık ara seçimlerinde yerel kadın liderliğini desteklemek için:
“1 Kapı Da Sen Aç!”
Bugün bir oy, yarın eşit bir gelecek demek.
Unutmayalım, eşitlik mahalleden başlar.
Ezcümle, kadın varsa demokrasi var!
------------------
Kaynakça
1. UN Women & TÜİK (2024). Türkiye’de İstatistiklerle Kadın: 2024. https://www.tuik.gov.tr/media/announcements/istatistiklerle_kadın2024.pdf.,
2. WEF (2024). Global Gender Gap Report. https://www.weforum.org/publications/global-gender-gap-report-2024/.
3. YSK (2025). https://www.ysk.gov.tr/tr/secim-tarihleri.
İlginizi Çekebilir