© Yeni Arayış

İnsanlığın güruhlaşması ve küresel ahmaklık

Aptallaştırma ve ahmaklaştırma, insanın insanı kullanması için üretilen  tehlikeli bir hastalıktır. Ahmaklaştırmaya karşı akıllanmanın dışında bir yol gözükmemektedir.

Aklını kullanmaya cesaret eden bireylerin olmadığı güruhları ve yığınları korkularla, kurgularla ve vehimlerle idare etmek, manipüle etmek ve  kontrol etmek güç ve iktidar sahipleri ve odakları için çok kolaydır.

Bilgi üretimi ve bilgiye ulaşım açısından insanlık tarihinin  en ileri dönemini yaşamamıza rağmen insanlığın düşünmeyen, sormayan, duymayan ve düşlemeyen  ahmak bir güruha dönüştürülmesi, küresel düzeyde yaşadığımız en büyük sorundur. Dünyada küresel ahmaklık ve aptallaştırma sorunuyla yüzyüze bulunuyoruz. İklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın, çılgınca yapılan silahlanma yarışının, insanlığı ve dünyayı tümüyle ortadan kaldırabilecek bir tehdit olduğu gerçeği karşısında ahmakça ve aptalca bir duyarsızlıkla ve düşüncesizlikle bakan güruhlar oluşmuş durumdadır. Ahmak ve aptal güruhlar,  doğayı talan ederek ve insanları sömürerek güç, para, altın ve  hakimiyet elde eden azınlık bir haramiler sürüsünün peşinden gitmeyi ve iradesini onlara teslim ederek  yaşamayı seçmiş durumdadırlar.

Özgürlük ve akıl sahibi olan birey, düşünen, akleden, duyan ve düşleyendir. İnsanlığı yapay korkularla kontrol etmek isteyen güçler, siyasal, sosyal, ekonomik, düşünsel ve duygusal açılardan  toplumları kontrol  ve yönetmek için  özgürce düşünen, duyan, aklını kullanmaya cesaret eden ve sorgulayan bireyleri etkisizleştirmekte ve bireyin olmadığı yığınlar-güruhlar meydana getirmektedirler. Aklını kullanmaya cesaret eden bireylerin olmadığı  güruhları ve yığınları korkularla, kurgularla ve vehimlerle idare etmek, manipüle etmek ve  kontrol etmek güç ve iktidar sahipleri ve odakları için çok kolaydır. İnsanlık, bilinçli ve kasıtlı bir şekilde  daha fazla güç ve  para uğruna aptallaştırılmakta ve ahmaklaştırılmaktadır. Küresel düzeyde, teknolojik imkanlar kullanılarak küresel düzeyde ahmaklık ve aptallık yeniden üretilmekte ve icat edilmektedir. Aptallaştırılan ve güruhlaştırılan topluluklar, doğanın ve insanlığın yokolması gibi en  varoluşsal  bir tehdit karşısında bile ırksal, cinsiyetçi, mezhepsel, kültürel, militarist, otoriter ve ideolojik nitelikteki yapay kalıplarını ve mağaralarını  aşamamaktadırlar.

Düşünmek, eleştirel düşünmektir. İnsanın düşünmesi yetmemektedir. İnsanın  esas yeteneği ve kapasitesi, eleştirel düşünme kapasitesinin gelişmişlik düzeyidir. Eleştirel düşünmenin yok olmasının ve zayıflamasının kaçınılmaz sonucu, aptallaştırılma, ahmaklaştırılma ve güruhlaştırılmadır. Felsefeyi, bilimi ve sanatı silikleştiren kültürel kalıplar, donmuş doğmalar, yapay kimlikler ve  siyasal-sosyal güç odakları, insanlara akletmeyi değil, kitleleri itaat etmeye ve teslim olmaya şartlamaktadırlar. İnsanlık, artık akıl çağında yaşamamaktadır. Yaşadığımız çağ, küresel ahmaklaştırma dönemidir. Eleştirel düşünme yeteneği ve kapasitesi geliştirilmediği takdirde, teknolojiyle, dinle, kültürle, kimlikle, eğitimle, korkularla insanlığın  ahmaklaştırılması  insanlığın ve dünyanın  sonunu getirecek boyutlara ulaşacaktır.

Siyasal, sosyal ve ekonomik güç sahipleri için  en önemli şey, karlarıdır.  Güç sahipleri için insanların ve doğanın hiçbir anlamı ve değeri yoktur. Güç sahipleri için insanlık ve doğa daha fazla kar elde etmek için kullanılacak, istismar edilecek ve sömürülecek  nesnelerdir. Doğanın  talan edildiği ve insanlığın yok edildiği yerlerde güç sahiplerinin katı ve kaskatı duruşları ve geri adım  atmayışları ibretliktir. Kadın cinayetleri veya orman yangınları karşısında  talancı ve yağmacı güç sahiplerinin hiçbir duyarlılığı  ve düşüncesi yoktur, çünkü güç sahipleri için kadının, doğanın, ormanın, kuşların, sokak hayvanlarının hiçbir değeri ve  önemi yoktur. Kar  ve menfaat merkezli yaklaşımın sorgulanarak insan ve doğa merkezli ve öncelikli yeni bir duygu, düşünme ve davranış dünyasının oluşturulması için küresel ahmaklığa karşı etkili bir insani seferberlik içine girmeye  ihtiyaç vardır. Birey olmaktan çıkarak güruhlaşan kitlelerin kolaylıkla kolektif düzeyde aptallaştırılmasının  nedenleri  nelerdir sorusu  çok önemlidir. Bu sorunun  kolay bir cevabı olmamasına rağmen, bir kaç noktanın altını çizmekte yarar vardır. Kolektif  aptallık, insanlığı ve doğayı, somut ve işe yarar gerçeklikler olarak görmemektedir. Kolektif aptallık, çıkarı ve karı,  uğruna her şeyin feda edileceği değer olarak görmektedir. Kolektif olarak aptallaştırılan güruhlara göre, iklim krizi, su kaynaklarının kuruması, kadın cinayetleri, savaşların korkunç yıkımı gibi  büyük doğa ve insani sorunların  varlığını gösteren  hiçbir  delil, işaret ve gelişme yoktur. Kitleler, su kesintileriyle karşılaştıklarında, yüksek sıcaklıklardan bunaldıklarında,  piknik yapacak bir ağaç  gölgeliği bulmadıklarında, dudak ucuyla  iklim değişiyor galiba, sular kuruyor gibi cümleler kurarlar.Başka bir ifadeyle aptallaştırılan güruhlar ve yığınlar, yumurta kapıya dayandığında   doğa ve insani  sorunlarının   gerçekliğinin ve yakıcılığının kısmen farkına varabilirler. Aptallaştırılan kitleler,  sahici sorunların farkına varana kadar,  her şey için artık çok geçtir.Aptallık, gerçek tehlikenin veya tehdidin veya sorunun ne olduğunu anlayamayacak kadar körleşmek demektir. Kitleleri, kolektif olarak aptallaştırmak mümkündür, ancak kitleleri rasyonel, verimli ve  etkili bir şekilde  kolektif olarak  harekete geçirmek imkansızlık düzeyinde zordur.

İnsanlar güç karşısında aptallaşmaktadır. Güç, aptallaştırmaktadır. Bireyin önemli ve önceliklik olduğunu düşündüğümüz zaman, eleştirel düşünme yeteneğimizi geliştirdiğimiz zaman  aptallaştırılmaya karşı kendimizi korumak mümkün olabilir. Devleti tanrılaştırdığımız zaman, büyük ihaleleri alanları,  yolsuzluk yapanları,  hırsızlık yapanları,  mafya çetelerini, büyük şirketleri güçlü  gördüğümüz zaman kitlelerin ahmaklaştırılması çok kolay olmaktadır.  Çeteciliği, yolsuzluğu, sahtekarlığı güçlü gören yığınlar, aptalca bir şekilde siyasetin, tarikatların, sahte kurtarıcı liderlerin, şarlatan doktorların, sahte diploma sahiplerinin, üçkağıtçı müteahhitlerin peşinden gitmektedir.Mafya veya sahte tarih dizilerinin hareketliliğinin büyüsüne kapılan ahmak yığınlar,  kendilerini unutarak sahte hayali dizi kahramanlarına hayranlık duymanın ahmaklık olduğunun  farkında değildirler. Ahmaklaştırma,  düşünmeden ve sorgulamadan  her şeyin çözüm yolunun güç sahipleri tarafından  dayatılan hazır paketlerin  olduğu gibi taklit edilmesi olduğunu  sanmaktır. Kolektif aptallaştırma, kendisini  kolektif itaat ve biat olarak ortaya koyar. Güç, para, silah ve kadın sahibi olanların sürekli olarak hareketlerini hayranlıkla izleyen aptallaştırılan kalabalıklar, hiçbir şey yapmamanın kendileri için en uygun davranış biçimi olduğunu vehmetmektedirler.

Aptallaştırma ve ahmaklaştırma, insanın insanı kullanması için üretilen  tehlikeli bir hastalıktır. Ahmaklaştırmaya karşı akıllanmanın dışında bir yol gözükmemektedir. Akıl işbaşında olduğu sürece bizi ahmaklaştıran güçlere karşı kendimizi korumak ve geliştirmek mümkün olabilir. Birey olarak insan, en akıllı  varlıktır. Güruh olarak insanlık, en aptal olan türdür. Küresel aptallaştırmanın panzehiri,  birey olmadan ve aklı kullanmadan vazgeçmemektir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER