© Yeni Arayış

Ferdi Zeyrek’in ardından

Bize düşen, o izleri takip etmek. Onun gibi tebessümle yola çıkmak. Çünkü bazen bir ülkenin değişmesi için büyük devrimler gerekmez. Bazen sadece iyi bir yürek, bir omuz dokunuşu, bir içten selam yeterlidir.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “kardeşim” dediği Ferdi Başkan’a gösterdiği vefa ise ayrıca takdiri hak ediyor. Bu, siyasi kimliklerin ötesine geçerek insanlık ortak paydasında buluşmanın zarif ve anlamlı bir örneğiydi. Bugün, seni kaybetmenin hüznüyle değil, senden öğrendiklerimizin borcuyla bakıyoruz bu ülkeye.

“Geç bulduk, erken kaybettik,” diyor Manisalı bir çiftçi, gözleri buğulu. Sesi titrek. Hafızasındaki taze bir anıyı anlatıyor: “Daha iki ay önce köyümüze geldi. Sarıldık, koklaştık. Biz onu bağrımıza bastık, o da bizi yüreğine aldı.”

Ferdi Zeyrek’in ardından konuşulanlar, sadece bir siyasetçinin vedası değil; aynı zamanda bir toplumun, yeniden kendisine benzemeye başladığı bir dönemin ani kırılışıdır.

Manisa’nın girişindeki “Yastayız” pankartı, bu kadim şehirde yalnızca bir ismin değil, bir umudun yasının tutulduğunu gösteriyor. Ara sokaklardaki esnaf kahvehanelerinde insanlar çay eşliğinde anlatıyor Ferdi’yi. Her cümlede aynı ortak tema: “Ferdi başka biriydi.”

Peki, kimdi bu “başka biri”?

Seçilmiş Olmak Değil, İnsan Kalabilmek

Ferdi Zeyrek 2024’te, CHP’nin Manisa’daki 75 yıllık makûs talihini değiştirdi. Sadece kazanan olmadı; partinin tarihindeki en yüksek oy oranına ulaşarak, Manisa’da yeni bir sayfa açtı. Ancak onu asıl farklı kılan bu başarı değil, seçimden sonra da insan kalabilmiş olmasıydı.

O, önce insandı.

Sonra bir baba.

En son bir siyasetçiydi.

Toplumun her kesiminden insanın onu anlatırken gözlerinin dolması, yalnızca bir kaybın değil, bir eksilişin göstergesi. Çünkü Ferdi Zeyrek, bu topraklarda uzun zamandır unutulan bir şeyi hatırlatmıştı: Siyaset, önce insan olmaktır.

Partizanlığın Ötesinde Bir “Ferdi” Duruşu

Türkiye’nin kutuplaşmanın kıskacında boğulduğu, kelimelerin bile cephelere ayrıldığı bir dönemde, Ferdi Zeyrek siyaseti yeniden halkın diliyle konuşmaya başladı. Onun yaklaşımında ideolojik körlük değil; insana dair bir açıklık vardı. Çiftçiye nasırlı eliyle dokundu, gencin gözünde aradı umudu. Cumhurbaşkanına da selamı vardı, emekliye de. Herkese aynı sıcaklıkla yaklaştı.

Bugün ardından gözyaşı dökenler sadece bir partiye oy verenler değil. Çünkü o, CHP’nin değil, halkın başkanıydı. Manisa’da siyaseti birleştirici bir zemine çekmeyi başardı. Ve bu ülkede uzun zamandır birleştirici olmak, belki de en cesur eylem haline geldi.

Yarım Kalan Umut

Evet, her şey çok kısa sürdü: Sadece 1 yıl 2 ay. Ama o sürede, başka siyasetçilerin on yılda yapamadığını yaptı. Umut ekti. Sevgiyle yönetti. Yalnızca proje açıklamadı; yüzlere tebessüm, gönüllere güven yerleştirdi.

Bugün Manisa’da tutulan yas, bir canın ardından dökülen gözyaşlarından ibaret değil. O gözyaşları, biraz da şu sorunun cevapsızlığına: “Ya Ferdi yaşasaydı, ne olurdu?”

Belki bu ülkenin ruhu biraz daha iyileşirdi. Belki siyaset yeniden vicdanla buluşurdu. Belki biz, içten bir selamın ne kadar büyük bir şey olduğunu yeniden hatırlardık.

Bir Tohum, Bir Yol, Bir Miras

Ferdi Zeyrek geride bir şey bıraktı. Bir seçim değil, bir hissiyat. Bugün Türkiye’nin birçok köyünde, kasabasında, kentinde onun gibi bir siyaseti özleyenler var. Gönülden konuşan, kalpten yöneten, ayrıştırmayan bir siyaset…

Bize düşen, o izleri takip etmek. Onun gibi tebessümle yola çıkmak. Çünkü bazen bir ülkenin değişmesi için büyük devrimler gerekmez. Bazen sadece iyi bir yürek, bir omuz dokunuşu, bir içten selam yeterlidir.

Ferdi Zeyrek bunu gösterdi. Gösterdi ve gitti.

Ama geride kalan, sadece hatırası değil; aynı zamanda bir çağrıdır:

“Mümkün! Başka bir siyaset, başka bir Türkiye mümkün.”

Yıldızlar Yoldaşın Olsun Ferdi Başkan

Manisa Valiliği önünde gerçekleştirilen tören, yalnızca resmi bir veda değil; aynı zamanda vicdani bir teşekkürdü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “kardeşim” dediği Ferdi Başkan’a gösterdiği vefa ise ayrıca takdiri hak ediyor. Bu, siyasi kimliklerin ötesine geçerek insanlık ortak paydasında buluşmanın zarif ve anlamlı bir örneğiydi.

Bugün, seni kaybetmenin hüznüyle değil, senden öğrendiklerimizin borcuyla bakıyoruz bu ülkeye.

Yıldızlar yoldaşın, ışığın halkın arasında daim olsun sevgili Ferdi Başkan.

Senin gibi insanlara bu ülkenin hâlâ çok ihtiyacı var.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER