© Yeni Arayış

Mamdani’ye oy verenler, siyasete yön verenler

Nilden Bayazıt, New York seçiminde hangi aday, hangi toplumsal kesimden ve hangi araçları kullanarak oy aldığını analiz ediyor. Mamdani ve kampanya ekibinin başarısı ise seçmeni sandığa çekmek ve muhafazakar oy oranların asahip yerleşim bölgelerine karşı şehir genelinde ortak bir koalisyon oluşturmuş olmanın başarı getirdiği tespitini yapıyor

Elimizde değil, umut her zaman bir yerlerden karşımıza çıkıyor. Her zaman nizami düzene b karşı koyan bir güç çıkıyor ama bu topraklarda olmasa bile dünyanın bir yerlerinde bir takım çiçekler açıveriyorlar.

Karşı koyan güç demişken Trump ve Mamdani arasındaki düello daha seçim sonuçlarının ilk açıklandığı saatlerde başladığını belirtmezsek olmaz. Trump’ın beklenildiği üzere “Öyle mi? Peki o zaman başlıyoruz” tehdidine Mamdani’nin cevabı hazırdı: “Şimdi sesi aç biraz. New York demek göçmen demektir. Göçmenler tarafından kurulmuştur ve bu akşamdan itibaren bir göçmen tarafından yönetilecektir. Şunu bil ki birimizi çiğnersen hepimizi çiğnersin.”

İki milyondan fazla seçmen bu Salı günü sandığa gitti; neredeyse dört yıl önce sandığa gidenlerin yaklaşık iki katı. Şunu kestirmek zor değil; Mamdani ve Cuomo’nun yarışı gençlerle elli yaş üstü seçmenin yarışı oldu. Ve yarışı gençler kazandı.

Peki, henüz Ocak ayında yüzde 1 olan oy oranı olan Mamdani, nasıl bir kampanya yaptı, kimlere ulaştı da, New York elitinin onca çabasına rağmen ciddi bir seçmen kitlesini oy vermeye ikna etti ve yüzde 50.4 oyluk bir başarıyla seçimin galiba oldu? Siyaset iletişimcisinin alamet-i farikası önce adayını konumlandırmak, daha sonra seçmenini iyi tanımlamak, ona ulaşabilmenin yollarını bulmak ve seçim sonrasında bu çalışmaların sonucunun doğru olup olmadığını görmek. Mamdani ve kampanya ekibinin başarısı ise seçmeni sandığa çekmek ve muhafazakar oy oranların asahip yerleşim bölgelerine karşı şehir genelinde ortak bir koalisyon oluşturmuş olmak.

New York seçimlerinin dağılan oy oranlarını biraz daha yakından incelersek kimin kime nasıl ulaştığını daha yakından görmüş olacağız. Mamdani, otuz yaş altı gençlerin yüzde 62’sinin oyunu almış, 30-44 yaş arasındaki seçmenin de yarısının oyu Mamdani’ye gitmiş. Altmış beş yaş üstünün ise sadece yüzde 29’u Mamdani’ye ait. Bunun tam tersi olarak bağımsız aday Cuomo ise beyaz ve 65 yaş üstü Amerikalı seçmenin yüzde 45’inin oyunu almış.

Genelde genç nüfustan oy alan siyasetçilerin aynı zamanda kadın seçmenin çoğunluğundan da oy aldığı bilinir, ancak burada durum tam tersi. AtlasIntel ‘in araştırmasına göre erkeklerin yüzde 57’si, kadınların ise yüzde 37’si Mamdani’yi tercih etmiş. Tahmin edileceği üzere Mamdani en az oyu “beyazlardan” almış. Yüzde 59 Asyalı Amerikalı Mamdani’ye oy vermis, bu Cuomo’nun aldığı Asyalı Amerikalı oyların neredeyse iki katı. Güney Amerikalı ve siyahi Amerikalıların ise yaklaşık yarısının oyu Mamdani’ye gitmiş.

Mamdani nerelerde dolaştı?

Bu yüksek oranları almak için Mamdani nerelerde dolaştı? Herkesin yazdığı dijital platformların etkinliğine saygımız sonsuz, ancak Mamdani’yi özel kılan şey her an sokakta olması; kendisinin de sokakta , kendi adına çalışanları ile birlikte broşür dağıtması, aniden köşe başında karşınıza çıkması, ufak bir büfeden sandviç alıp yanındakilerle sohbet ederek yemesi veya New York’un simgesi metroyla seyahat etmesi onu halktan bir figür olduğunun en büyük kanıtı.

Bugün artık her ülkede dijital platformlarda yer amak her siyasetçinin önceliği olmuş durumda. Ancak atlanılan konu ise önemli olanın sosyal medya viral olmak değil ya da viral olacak zamanı yakalamakla ilgili değil; bu dijital dünyanın bir parçası olabilmek, oradan bağ kurabilmekle ilgili olduğunu atlamaları. Bu kanallarda sosyal bağ kuramayan bir siyasetçi için yaşamak veya kazanmak bugün artık oldukça zor, gençleri başka türlü yakalamıyorsunuz. Sadece Tik Tok veya Instagram da boy göstermek yeterli değil, orada oraya özel, gençlerin ilgisini çekecek, onları motive edecek stratejik bir dil kullanmak çok önemli. Siyasi elitlik, bunları sıkça atlıyor; ülkemizde bunun örneği çok. Obama gençleri yakalamayı ilk başaran siyasetçiydi, o dönemden bu döneme, Mamdani’ye kadar bu ilişkiyi kurabilen bir siyasetçi çıkmamıştı.

Şu anda New York, sosyal demokrat olduğunu her fırsatta dile getiren, ilk Müslüman, aynı zamanda da en genç belediye başkanını seçmiş olmanın sevincini yaşıyor. Ancak kendisi de önümüzdeki süreçte Trump’la uzun sürecek bir tartışmanın içinde olacağının farkında.

Unutmamak gerekir ki bu seçim, artık meşalenin yeni, genç siyasetçilere verilmesinin zamanının geldiğinin çok iyi bir özeti.

Bizim içinse bir şeylerin değişebileceğine dair bir umut; zira umut olmadan yaşayamayız.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER