LGS bitti, şimdi asıl maraton başlıyor
EĞİTİMSıklıkla yapılan hatalardan biri, tercih sürecinde kararın sadece ebeveyn tarafından verilmesidir.
LGS süreci bir sınavla değil, tercihlerle tamamlanır. Bu tercihler bir bina seçmek değil, bir öğrenme ve gelişme iklimi seçmektir. Çocuğunuzun yalnızca akademik değil, duygusal ve sosyal anlamda da güçleneceği bir okul, onu hayata hazırlayacaktır. Tercih dönemi, çocuğunuzun yeteneklerini ve hayallerini destekleyecek bir adım için eşsiz bir fırsattır. Onunla birlikte düşünün, birlikte karar verin ve bu süreci birlikte büyüyerek geçirin.
Liselere Geçiş Sınavı’nı (LGS) çocuğunuzla birlikte geride bıraktınız. Aylar süren emek, stres, uykusuzluk ve özveri dolu bir sürecin ardından şimdi yeni bir yol ayrımındasınız: lise tercihleri.
Bu aşamada verilecek kararlar yalnızca bir okula yerleşme değil, aynı zamanda çocuğunuzun akademik, sosyal ve duygusal gelişimini doğrudan etkileyecek bir yol haritası anlamına geliyor. Peki, bu süreçte nelere dikkat etmeli, nasıl bir yol izlemelisiniz?
1. Puan Değil, Potansiyel Önemlidir
LGS puanı elbette belirleyicidir; ancak yalnızca sayısal bir veri olarak değerlendirilmemelidir. Çocuğunuzun ilgi alanları, güçlü yönleri, öğrenme tarzı ve gelecek hedefleri dikkate alınarak okul tercihi yapılmalıdır. Şu sorular size yol gösterebilir:
Çocuğum sayısalda mı, sözelde mi daha başarılı?
Hangi ortamda daha mutlu ve üretken olur?
Bu okul çocuğumun üniversite ve kariyer hedeflerine katkı sağlar mı?
Unutmayın: en yüksek puanlı okul değil, çocuğunuza en uygun ortamı sunan okul, en doğru tercihtir.
2. Lise Türlerini Tanımak: Hangi Okul Hangi Çocuğa Uygun?
Türkiye’de farklı lise türleri bulunuyor ve her biri farklı öğrenci profillerine hitap ediyor:
Fen Liseleri: Sayısal alanı güçlü, tıp ve mühendislik gibi hedefleri olan öğrenciler için.
Sosyal Bilimler Liseleri: Hukuk, iletişim, psikoloji gibi alanlara ilgi duyan öğrenciler için.
Anadolu Liseleri: Hem sözel hem sayısal becerilere açık, yönünü henüz tam belirlememiş öğrenciler için.
Meslek Liseleri: Erken yaşta meslek edinmek isteyen, pratik yönü güçlü öğrenciler için.
Proje Okulları: (Güzel Sanatlar, Spor Liseleri vb.) Belirli alanlara özel yeteneği olan öğrenciler için.
Uluslararası Program Uygulayan Liseler (IB, IGSCE, AP gibi): Küresel ölçekte eğitim almak isteyen, üniversite hedefi yurt içinde olduğu kadar yurt dışına da yönelen öğrenciler için uygundur. Bu okullar, genellikle eleştirel düşünme, akademik yazma, yabancı dil yeterliliği ve disiplinler arası bakış açısı kazandırır.
Özellikle IB (International Baccalaureate) Diploma Programını sunan devlet veya özel liseler, uluslararası üniversite başvuruları, akademik prestij ve öğrencinin 21. yüzyıl becerilerini geliştirmesi açısından önemli avantajlar sağlar. Ancak bu programların yoğun akademik gereklilikleri, öğrencinin öz disiplini ve dil yeterliği ile uyumlu olmalıdır.
Okul türünü seçerken okulun eğitim felsefesini, fiziksel imkanlarını, öğretmen kadrosunu ve mezun başarılarını iyi araştırmanızı öneririm.
3. Taban Puanın Ötesine Bakın
Tercih sürecinde sadece geçen yılın taban puanlarına odaklanmak yeterli değildir. Aşağıdaki kriterleri de mutlaka göz önünde bulundurun:
Akademik başarı düzeyi: Üniversiteye yerleşme oranları, sınav başarıları nasıl?
Öğretmen profili: Deneyim, öğretmenlerin mezun oldukları okullar, yüksek lisans ve doktora yapan öğretmenlerin okulda çalışması, öğretmenlerin öğrenciyle iletişimi gibi unsurları araştırın.
Yabancı dil eğitimi: Etkin ve sürdürülebilir mi, kaç saat ingilizce eğitimi veriliyor? Bir dilin etkin bir şekilde öğrenilebilmesi için o dile yeterli düzeyde maruz kalmak son derece önemlidir. Bu maruziyet ise okulda sunulan ders saatlerine ek olarak, gerçekleştirilen kulüp çalışmaları, projeler ve çeşitli etkinliklerle desteklenmelidir.
Sosyal-kültürel etkinlikler: Kulüpler, geziler, proje çalışmaları yapılıyor mu? Okulun İnstagram hesabından bu tarz bilgilere ulaşabilirsiniz.
Konum ve ulaşım: Okul güvenli ve erişilebilir bir çevre sunuyor mu?
Çocuğunuzun gününün büyük bölümünü geçireceği okul ortamı, onun gelişiminde belirleyici rol oynayacaktır.
4. Tercih Listesi Nasıl Hazırlanmalı?
2024 yılı itibarıyla, merkezî sınav puanıyla öğrenci alan okullar için en fazla 10 tercih yapılabiliyor. Bu nedenle tercih listesini dikkatli ve stratejik biçimde oluşturmak büyük önem taşıyor.
Hayal Tercihler: Yüzdelik dilimin biraz üzerinde kalan okullar.
Gerçekçi Tercihler: Tam olarak başarı sırasına uygun okullar.
Garanti Tercihler: Yerleşme olasılığı yüksek, güvenli tercihler.
Geçmiş yılların yüzdelik dilimlerini karşılaştırarak bu dağılımı kurmak, tercihlerinizi daha isabetli hale getirecektir. Listeyi hazırlarken, en çok istenilen okul en üste yazılmalıdır.
Unutmayın tercih sırası, yerleştirme önceliklerinde belirleyicidir.
Şehir Dışında Yatılı Okul Düşünen Veliler İçin
Yüksek puanla şehir dışındaki başarılı okullara gitme fikri cazip olabilir, ancak bu karar yalnızca akademik başarıya göre verilmemelidir. Çocuğun duygusal olgunluğu, evden uzakta yaşama hazırlığı ve kendi isteği en az puanı kadar önemlidir.
Yatılı okullar disiplin ve imkan sunar, ama yalnızlık ve uyum zorlukları da doğurabilir.
Yatakhane koşulları, güvenlik, destek hizmetleri detaylıca araştırılmalıdır.
Yurdun okul kampüsü içerisinde olması önemli bir kriter olmalıdır.
Karar, aile baskısıyla değil, çocuğun isteğiyle verilmelidir.
İlk gençlik yıllarında her çocuk yatılı yaşama hazır olmayabilir; bu karar bazen üniversiteye kadar ertelenmelidir.
Unutmayın, iyi okul önemlidir, ama iyi hissetmek daha önemlidir. Başarıdan önce mutluluk ve uyum gelir.
5. Karar Sürecinde Aile Desteği
Sıklıkla yapılan hatalardan biri, tercih sürecinde kararın sadece ebeveyn tarafından verilmesidir. Oysa araştırmalar gösteriyor ki tercih sürecine aktif katılan öğrenciler, seçtikleri okullarda daha yüksek motivasyon, daha güçlü aidiyet ve daha iyi başarı düzeyleri sergiliyor.
Çocuğunuzu sadece dinlemek değil, gerçekten “duymak” bu noktada çok önemli. Kendi gençliğinizdeki şartlarla bugünü kıyaslamadan, onun güçlü yönlerine ve hayallerine odaklanın.
Bu Tercihler Sadece Bir Liste Değil, Bir Yaşam Yönüdür
LGS süreci bir sınavla değil, tercihlerle tamamlanır. Bu tercihler bir bina seçmek değil, bir öğrenme ve gelişme iklimi seçmektir. Çocuğunuzun yalnızca akademik değil, duygusal ve sosyal anlamda da güçleneceği bir okul, onu hayata hazırlayacaktır.
Mutlu çocuk, başarılı çocuktur.
Tercih dönemi, çocuğunuzun yeteneklerini ve hayallerini destekleyecek bir adım için eşsiz bir fırsattır. Onunla birlikte düşünün, birlikte karar verin ve bu süreci birlikte büyüyerek geçirin.
İlginizi Çekebilir