Elon Musk-Donald Trump kavgasının altında ne var?

Bu kavga sadece Trump-Musk kavgası değil, sektörler arası bir kavga ve 21. Yüzyılda bir emlakçı ile bir SpaceX’cinin kavgasını, bırakın uzun vadeyi orta vadede bile gayrimenkul sektörünün kazanması bana çok akla yakın gelmiyor. 

Herkes Elon Musk-Donald Trump kavgasını konuşuyor, bendeniz de bu yazıyı bu konuya ayırmak istedim, bir tür yaklaşım getireceğim, gerçeği ne kadar, ne kadarını açıklıyor bilemem ama zaten “bu iş budur” türü yaklaşımları çok sevmiyorum, konuyu kısmi bir açıklama gayreti bana yetiyor.

Yaklaşımım çok sathi olarak etimoloji-kelime kökenlerini araştıran bilim temelli olacak, uzmanı olduğum bir bilim dalı değil doğal olarak ama kelime kökenlerinin, gerisindeki anlamların sosyal bilimlerde hatta doğa bilimlerinde bile çok açıklayıcı olabildikleri malum. 

Musk ve Trump formasyonları, meslekleri açısından iki farklı dünyanın insanları.

Wikipedia’ya girdim, her ikisinin de yaşam hikayelerini indirdim, ABD Başkanı Trump Fred Trump’ın oğlu, baba gayrimenkul (real estate, immobilier) girişimcisi, 1971’de de Trump adını “The Trump Organization” diye ismini değiştirdiği baba şirketinin yönetimini devralıyor, büyük bir gayrimenkul zengini oluyor, Trump Tower’ları herkes bilir, bizde de var bir tane.

Trump şimdi ikinci dönem ABD Başkanlığı yapıyor ama malum, siyaset bir iş değil, Trump bir emlakçı özünde.

Gayrimenkul yani yabancı dillerdeki karşılıkları ile real estate, immobilier kelimeleri mesleğin doğasının durağanlık çağrıştırdığını gösteriyor; estate kelimesinin kökeninde state, état (durum) var, stationary de durağan gibi bir kelime.   

Gayrimenkulün Fransızcası immobilier yani mobil, hareketli olmayan anlamına, gayrimenkulün tam karşılığı, nakledilemez anlamına.

Trump Wharton mezunu, şaşırmadım değil, demek ki Wharton’dan bile, çok çok iyi bir fakülte, Amerikan ekonomisini gümrük duvarları ile MAGA (Make America Great Again) yapabileceğini savunabilenler çıkabiliyor, hayret ama belki de bu fikir sadece çıkar kökenli bir fikirdir.

Wikipedia’dan Musk’ın da yaşam öyküsüne, eğitimine baktım, o da Wharton da okumuş, başka iyi okulların yanı sıra.

Ancak, Musk gayri menkulcü değil, Astronotik Space X’in kurucusu ve yöneticisi, Open AI isimli bir yapay zeka şirketini kurucu ortağı, Neuralink isimli bir nöroteknoloji firmalarının sahibi, Tesla’yı saymıyorum bile.

Musk uzay yolculuklarının, Mars’ın peşinde, Trump ise dünyanın en iyi üniversitesi Harvard ile uğraşıyor.

Siyaset uzun soluklu bir mesele, hatta nesiller arası bir konu, bu kavga sadece Trump-Musk kavgası değil, sektörler arası bir kavga ve 21. Yüzyılda bir emlakçı ile bir SpaceX’cinin kavgasını, bırakın uzun vadeyi orta vadede bile gayrimenkul sektörünün kazanması bana çok akla yakın gelmiyor.

Bu kavgada tarafların karakterleri, egoları ön plana çıkıyor gibi gözüküyor ama işin özü tam da öyle değil, meseleye kişilikler üzerinden değil 21. Yüzyılın karakteristikleri ve sektörler üzerinden bakmak lazım.

Musk bir simge, Trump başka bir simge, Trump simgesi eski ekonomiyi çağrıştırıyor, Musk simgesi ise yeni hatta yepyeni ekonomiyi.

Amerikan iktisat-işletme dergisi Fortune 500 bu hafta ABD’nin en büyük firmalarını açıkladı ve aynı sayıda bu firma büyüklükleri sıralamasının eski tarihlerine de gidilebiliyor.

Ön sıralarda Exxon (petrol) ve Walmart (perakende) dışında tüm şirketler değişiyor, eski ekonomi geriliyor, yeni teknoloji firmaları ve özellikle sağlık sektörü şirketleri öne çıkıyor, bu tabloda Trump demiyorum ama Trumpcılara pek istikbal yok. 

Trump’cılara ve Trump’ın arkasındaki sektörel çıkarlara şimdiden geçmiş olsun bence.