MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Yeni milliyetçilik ve Öcalan

Ana SayfaSi̇yasetYeni milliyetçilik ve Öcalan
Yeni milliyetçilik ve Öcalan

Etkileri sınırlı olmakla birlikte “Radikal Demokrasi” düşüncesi üzerine yazan çizen ve düşünen birçok insan var. Böyle bir ihtiyaç çerçevesinde bu toprakların bir ferdi olarak Abdullah Öcalan’ı da saymak gerek.

17 Haziran, 2025, Salı 07:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

Yeni milliyetçilik farklı ulus-devletlerde farklı zamanlarda etkisini gösterdi ve iktidara geldi. Örneğin Brexit’de İngiliz milliyetçiliği, Amerika’da Trump milliyetçiliği, Macaristan’da Orban milliyetçiliği, Türkiye’de de Erdoğan-Bahçeli milliyetçiliği farklı zamanlarda da olsa kendi ulus-devletlerini millliyetçi ideolojiyle yönetir oldular.

İnsanlık tarihinde “milliyetçilik” milyonlarca insanın ölümüne neden olduktan sonra kendi sonuna doğru hızla ilerliyor. Gördüğümüz bu son milliyetçilik dalgası da bir süre sonra yine çok sayıda insan hayatına mal olarak bitecek ve insanlar yeni bir hayata gözlerini açacaklar. Gözlerini açacakları dünya ise, herkesin milliyeti, etnik kökeni ve inancını birlikte yaşayabilecekleri yeni bir dünya olacak.

Biliyoruz ki “küreselleşme” adı verilen süreç “ulus-devletlerin” “norm” ve “değer üretme” kapasitesini sınırlayarak onları homojenleştirdikçe ulus-devlet içinde yaşayanların kendi kimliklerini sorgulamalarına yol açtı ve sonuçta kendilerine dil, din ve kültür bakımından yakın insanlarla daha yakın olma duygusu yarattı. Bu süreç iki ayrı ulus-devlet tiplerinde farklı yürüdü. Batı’nın homojen ulus-devletleri aldıkları göçlerle heterojenleşirken, Doğu’nun daha kurulurken farklı ulusların üzerlerine kurulmuş olduklarından dolayı zaten heterojen olan ulus-devletleri küreselleşmenin etkisiyle kimlikleştiler. 

İşte bu gelişme, ulus-devlet içinde, ulus-devletin kendisine (ya da kendilerine) ait olduğunun düşünen kimlikle (ya da kimliklerle), iddiaları ulus-devletin hala devam eden sınırlamalarına ya da dayatmalarına karşı kendi kimliklerini daha özgürce yaşamak olan kimlikler arasında siyasi gerilimlere ve çatışmalara yol açtı. Bu siyasi gerilimler zamanımızın ulus-devletlerinde bir ucu “yeni bir milliyetçilik”, diğer ucu “daha radikal bir demokrasi” ima eden yeni siyasetler oluşturdular. 

Bu yeni milliyetçilik farklı ulus-devletlerde farklı zamanlarda etkisini gösterdi ve iktidara geldi. Örneğin Brexit’de İngiliz milliyetçiliği, Amerika’da Trump milliyetçiliği, Macaristan’da Orban milliyetçiliği, Türkiye’de de Erdoğan-Bahçeli milliyetçiliği farklı zamanlarda da olsa kendi ulus-devletlerini milliyetçi ideolojiyle yönetir oldular. Daha henüzAlmanya’da AFD’nin, Fransa’da Le Pen’in iktidara gelmelerine tanık olmadıysak da bunun da çok uzak olmadığını söyleyebiliriz.

Bu tarihe karşı çılgın gidişi durdurmak mümkün mü? Bence mümkün ama kolay değil. Topyekün bir zihni devrim gerekiyor. Peki içinde bulunduğumuz bu “yeni milliyetçilik” döneminde ki sonucun bundan öncekilerden farklı olmayacağı ve milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanacağı ortada olduğuna göre, böyle bir sonu önlemek için yeni bir şey söyleyen var mı insanlık adına?

Tabii ki var! Etkileri sınırlı olmakla birlikte “Radikal Demokrasi” düşüncesi üzerine yazan çizen ve düşünen birçok insan var. Böyle bir ihtiyaç çerçevesinde bu toprakların bir ferdi olarak Abdullah Öcalan’ı da saymak gerek. Her ne kadar hala “Bebek katili” gibi aşağılayıcı bir ifadeyle anılıyor olsa bile Öcalan’ın “Demokratik Konfederalizm” konusunda önerdikleri üzerine düşünmekte yarar var.

Var çünkü, yazımın girişinde de söylediğim gibi “ulus-devlet” formunun geleceği kalıcı bir form olarak görünmüyor. Nitekim bugünlerde yükselen “yeni milliyetçiliğin” ve bunun sonucu olan savaşın giderek insanlığı büyük bir yıkıma götüreceği ortada. O nedenle de “milliyetçiliklere” karşı, ulus-devletlerin ulaştığı çok-kimlikli yapıların yeni bir vizyonla yeni bir toplumsal düzen düşünmesi ve yaratması gerek. İşte bu çerçevede Öcalan’ın da önerisini dikkate almak ve böylelikle farklılıklarımızdan milliyetçi olmayan yeni bir “biz” yaratmak tartışmasına katkıda bulunmak mümkündür. Öcalan diyor ki:

“Demokratik konfederalizm bir devlet sistemi değil, halkın devlet olmayan demokratik sistemidir. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere halkın tüm kesimlerinin kendi demokratik örgütlenmesini yarattığı, politikayı doğrudan ve özgür-eşit konfederasyon yurttaşlığı temelinde, yerelde kendi özgür yurttaşlık meclislerinde yaptığı bir sistemdir”.

Haksız mıyım? 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Yeni MilliyetçilikAbdullah Öcalan

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Yeni milliyetçilik ve Öcalan
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Irak işgaliden sonra benzer oyun
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Dış Güçler: Sert adamlar, yumuşak hafızalar
    Sinem Arslan
    Sinem Arslan Barış süreçlerinde taraflar arası mutabakatlarda “Yapıcı Muğlaklık”: Neden tercih edilir? Gerçekten yapıcı mı, yıkıcı mı?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Demir Perde’nin çöküşü, İran’ın Ateşi: 1983’ün Mirası
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (1)
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Ey CHP: Titre ve Kendine Dön
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Düşünmeyen nesiller projesi
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beyaz Saray’da aşk başkadır!
    Osman Erden
    Osman Erden “Führer’e İtaat”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı