MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Yarasıyla alan eden yuva: Evbark

Ana SayfaKültür SanatYarasıyla alan eden yuva: Evbark
Yarasıyla alan eden yuva: Evbark
04 Aralık, 2024, Çarşamba 07:20
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın

Pınar Öğünç’ün Evbark adlı kısa filmi, evlerin hafızasıyla açılıyor. Her duvarda görmeye alışık olduğumuz o yağlı boya manzara resmiyle. Bu ailenin hayatı eve gelen tebligatla değişiyor. On beş yaşındaki oğullarının odasından yol geçeceğinin haberini alıyorlar.

Ev ve eve dönüş üzerine çeşitli romantik cümleler kuruldu. Bu çatının ilk çağrıştırdığı kelimeler sıcaklık, yuva, güven. Ev, başımızı soktuğumuz alan olmanın dışında anlamlar da taşıyor. Mahrem olanın yaşandığı güvenli alan, hatıralar… Kimi zaman başlangıç, kaçış, geri dönüş noktası. Aile kurumunun inşa edildiği mekân. Damağımızda gezinen bir tat, kaynayan tencere. İçeride gezinen sevimli bir kuyruk. Başlangıç noktası. En nihayetinde ev nedir diye sorsalar, çocukluk hafızasıdır derim.

Büyük ve katmanlı bir çürümenin içindeyiz. Bu çürümenin her katmanı farklı başlıklara ev sahipliği yapıyor. Uykularımız kaçıyor. Yaşadığımız ev bize dar oluyor ve konunun uzmanları alanına özgü literatür taramalarıyla, terimlerle açıklama yapıyorlar. Problemleri kategorize edip bir nebze olsun rahatlıyoruz. Aklın yolu bir, sorun belliyse çözüm de bellidir. Bir nebze rahatlamayla giriyoruz yatağa, sokuluyoruz evimize. Sonra birileri uykumuzun tam tepesinden parmak sallıyor. Evin çatısı çatırdamaya başlıyor. Çatırdamanın dozu son yıllarda arttı. Kiralar, zam sabahları, ev sahibiyle mahkemelik olmak atasporumuz oldu. Haliyle orta ya da orta üst sınıfa mensup her vatandaş bir sabah evsiz uyanabilir. Bu korku ve endişeyle hayatını uykusuz da geçirebilir. Uykuların çalındığı, temiz hafızanın balyozla yıkıldığı günlerden geçerken hayatın anlamını yeniden sorguluyor tutunacak bir dal arıyoruz. O dalı bulamadıkça içine düştüğümüz umutsuzluğu ve yeni dünyayı kanıksıyor, hissizleşiyoruz.

Dönmek istediğimiz, güvende hissettiğimiz yer bizim değil artık. Eve dair bütün anlamlar dağıldı ortalığa. Geriye ne çocukluk hafızası ne de balkon sohbetleri kaldı.

DÖNMEK İSTEDİĞİMİZ YER BİZİM DEĞİL ARTIK

Pınar Öğünç’ün Evbark adlı kısa filmi de bahsettiğimiz yeni dünyayı anlatıyor. Film, evlerin hafızasıyla açılıyor. Her duvarda görmeye alışık olduğumuz o yağlı boya manzara resmiyle. Bu ailenin hayatı eve gelen tebligatla değişiyor. On beş yaşındaki oğullarının odasından yol geçeceğinin haberini alıyorlar. İçine düştükleri yeni dünyaya evin ergeni hariç herkes alışkın görünüyor. İçine düştüğümüz gerçekliği sürreal bir zeminde irdeleyen Evbark, acı bir gülümseme bırakıyor. Film bir hikâyenin geldiği son nokta aslında. Aile, evlerinin talan edilmesine karşılık mahkemelerle uğraşmanın yersiz olduğunun farkına varmış derin bir umutsuzluğun içine gömülmüş durumda. Öyle ki evleri, hatıraları, barınma mekanları giderek daralıyor ve kendileri de evlerin ortak hafızasında ‘mutsuz’ olarak yerini alıyor. Filmin final sahnesinde manzara resmi yerinde ailenin mutsuz, ifadesiz fotoğrafının yer alması bu durumu özetliyor.

Film, derin anlamlar taşıyan evlerin geldiği son noktayı gösteriyor bize. O sıcaklık ya da güven hissinden bize geriye kalanın ne olduğunu… Dönmek istediğimiz, güvende hissettiğimiz yer bizim değil artık. Eve dair bütün anlamlar dağıldı ortalığa. Geriye ne çocukluk hafızası ne de balkon sohbetleri kaldı. Mutsuz bir tablonun içinde sıkıştık, nefes almaya çalışıyoruz.

Bu sade ve derin hikâye akıcı diyaloglarla; Sevinç Erbulak, Beyti Engin ve Can Bartu Arslan’ın su gibi oyunculuğuyla başarısını tamamlamış. Filmin bende bıraktığı soruyla yazımı bitirmek istiyorum, sıkışıp kaldığımız bu mutsuz manzara karşısında ne yapacağız?

KÜNYE

Yönetmen, Senarist: Pınar Öğünç
Oyuncular: Sevinç Erbulak, Beyti Engin, Can Bartu Arslan
Görüntü Yönetmeni: Atıl Onur Demir
Kurgu: Firuze Engin, Pınar Öğünç
Ses tasarımı ve Müzik: Bülent Yurttaş
Final mix: Oğuz Kaynak
Yapımcı: Özgür Doğan
Fotoğraf: Şahan Nuhoğlu

ÖDÜLLER

6. Atıf Yılmaz Kısa Film Festivali, Kurmaca, Birincilik

16. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, Türkiye’den Kısalar İzleyici Ödülü- Üçüncülük

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
​​​​​​​Pınar ÖğünçEvbarkSinemaKısa Film

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı