MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Olağanüstü koşullardan çıkış

Ana SayfaSi̇yasetOlağanüstü koşullardan çıkış
Olağanüstü koşullardan çıkış

Cuma günü Çağlayan Adliyesi’nde Ekrem İmamoğlu’na destek için Mansur Yavaş’ın da olması, o gün İmamoğlu’nun karşılaşabileceği “adli kontrol” benzeri bir cezayı engelledi. Dahası, ikisini de beraber yükselten bir sinerji oluşturdu. Yeni bağımsızlık mücadelesinin, “Çağlayan Muharebesi” bu birliktelik ve dahası arka planda, muhalefetin başlıca ve güçlü birçok isminin orada toplanmasıyla kazanıldı.

03 Şubat, 2025, Pazartesi 06:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Sezin Öney
Sezin Öney

Cuma günü Çağlayan Adliyesi’nde Ekrem İmamoğlu’na destek için Mansur Yavaş’ın da olması, o gün İmamoğlu’nun karşılaşabileceği “adli kontrol” benzeri bir cezayı engelledi. Dahası, ikisini de beraber yükselten bir sinerji oluşturdu. Yeni bağımsızlık mücadelesinin, “Çağlayan Muharebesi” bu birliktelik ve dahası arka planda, muhalefetin başlıca ve güçlü birçok isminin orada toplanmasıyla kazanıldı.

Olağanüstü koşullardan, ancak olağanüstü yöntemlerle çıkış olabilir. Türkiye de, bugün olağanüstü koşullardan; olağanüstü siyasi denklemler ve stratejilerle çıkabilir. Evet, Türkiye kamuoyunun önüne düzenli olarak sandık geliyor; ama seçimler kısmen özgür ve kesinlikle adil değil.  Rekabetçi otoriter sistemlerde de zaten, iktidarın meşruiyetini ve “yarışarak bileğinin hakkıyla” hegemonya kurduğu algısının mümkün olabilmesi için çoklu aday ve çok partili seçimlerin olması arzulanıyor. Ancak, bu seçimlerin hiçbir zaman gerçek manada “rekabetçi” olması istenmiyor; diğer bir deyişle, seçimlerin sadece ve sadece, iktidar için güvenoyu olması hedefleniyor.

Yaklaşık çeyrek yüzyıllık AK Parti hegemonyası başladığından beri bu denklem ilk kez, 7 Haziran 2015 seçimlerinde bozuldu. AK Parti, tek başına iktidarı olamaz hale geldi ve “ittifak” adı altında örtük koalisyon dönemlerinin önü açıldı. Hegemonya kullanılarak rekabetçiliğin dozu düşürüldü ve otoriterliğe kademe atlatıldı. Rekabetçi denklemi muhalefet lehine bozduğu düşünülen Selahattin Demirtaş da, yaklaşık 1 yıllık bir sürecin sonunda tutuklanarak siyasi sistemin dışına itildi.

2016 Darbe Girişimi sonrası, 2017’de Başkanlık Sistemi’ne geçiş ile yeni bir statüko oluşturulmaya çalışıldı. Bu statüko, 2019’a kadar işledi de…Ama 2019’daki yerel seçimler ve özellikle de, çifte İstanbul seçimleri, otoriterlik-rekabetçilik dengesinde ibreyi bir kez daha muhalefet lehine çevirdi. Şimdi de, rekabetçi otoriterliğin “kimyasını bozan” Ekrem İmamoğlu sistem dışına atılmaya çalışılıyor. İmamoğlu’ndan sonra sıra, Mansur Yavaş’a da gelir. Her kim olursa olsun, eğer ki gerçekten “kazanarak” iktidarın yeni sahibi olma ihtimaline sahipse; bu sistem, şu veya bu şekilde onu siyasetin dışına atmanın yollarını arayacaktır.

Türkiye’nin önümüzdeki on yıllarını şekillendirecek bir dönüm noktasına doğru ilerliyoruz. Ama 2025’te ama 2028’e kadar olan bir tarihte; er veya geç, Türkiye’nin önüne sandık gelecek.

“Erken seçim” meselesi, her ne kadar muhalefetin gündemi gibi gözükse de, aslında iktidarın büyük sorunu. AK Parti, “altın çağını” sandık müptelası bir hareket olarak yaşadı ve hegemonyasını sandık üzerinden kurdu. Ve şimdi, her ne yaparsa yapsın, seçimlerin muzafferi olmama tehdidi ile taşıyor.

“Sandık müptelalığı” ile kastim şu: 2010 referandumundan beri, Türkiye’de toplam 13 “genel seçim” veya “genel seçim havasında geçen sandık süreci” yaşandı. Ortalamaya vurursak, her 10 aya bir seçim düşüyor.

2010 referandumu, 2011 genel seçimleri, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimleri, 2014 yerel seçimleri, 2015 Haziran genel seçimleri, 2015 Kasım genel seçimleri, 2017 referandumu ve 2018’de, çifte seçimler-genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi, 2019’da yerel seçimler ve tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi.

2023’te kazanılan seçimler, iktidara can suyu oldu ama yeni statüko oluşamadan, ekonomik kriz ve 2024 yerel seçimlerinin ezber bozan sonuçları iktidarın meşruiyetini örseledi. O nedenle de, “sandık sıkıntısı” yaşıyor iktidar; statüko oluşumunu engelleyen siyasi aktör ve hareketleri güçsüzleştirmekveya sistemin dışına itmek, muhalefeti hiçleştirmek ve mutlakiyetini otoriterliğin dozunu arttırarak pekiştirmek zorunda.

Yavaş ve İmamoğlu ile tüm muhalefetin demokrasi ve hukuk devletine inananları, beraberce olağanüstü koşullardan çıkışın olağanüstü formülünü bulmak zorunda. Aksi takdirde, hep beraber bildiğimiz haliyle Cumhuriyet’in sona erdiği ve demokrasimizin kalanını da kaybetmemizin müsebbibi olacaklar.

Gelecek seçimler, her ne zaman olacaklarsa, iktidar için “muhalefeti sandığı gömme” seçimlerine dönüşecektir. Diğer bir deyişle, Türkiye artık, dönüştüğü rekabetçi otoriter sistemin rekabetçiliğinin sonuna geldi: iktidar, kendi geleceğini garantiye almak için sistemin sadece “otoriter” kısmını devrede bırakmak istiyor.

Türkiye siyasi tarihini kalıcı olarak değiştirecek bu dönüm noktası da, bu nedenle olağanüstü koşullara sahip. Bir tür “Kurtuluş Savaşı” dönemindeyiz; siyasi ve hukuki araçların çarpıştığı bu savaştan ya hukuk devleti-demokrasi galip çıkacak veyahut otokrasi, tüm renkleriyle çiçek açacak.

Cuma günü Çağlayan Adliyesi’nde Ekrem İmamoğlu’na destek için Mansur Yavaş’ın da olması, o gün İmamoğlu’nun karşılaşabileceği “adli kontrol” benzeri bir cezayı engelledi. Dahası, ikisini de beraber yükselten bir sinerji oluşturdu. Yeni bağımsızlık mücadelesinin, “Çağlayan Muharebesi” bu birliktelik ve dahası arka planda, muhalefetin başlıca ve güçlü birçok isminin orada toplanmasıyla kazanıldı.

Ancak “Çağlayan Muharebesi” gibi daha birçok güç çatışması, darboğaz, pusu ve saldırı olacak.

Her nasıl yapılacaksa, formülü siyaseten nasıl oluşturulacaksa, irili ufaklı muharebelerden oluşan yeni “Kurtuluş Savaşı” da, ancak birliktelik, dayanışmanın oluşturacağı sinerji ve koruma ile aşılabilecek.

O yüzden Yavaş ve İmamoğlu ile tüm muhalefetin demokrasi ve hukuk devletine inananları, beraberce olağanüstü koşullardan çıkışın olağanüstü formülünü bulmak zorunda. Aksi takdirde, hep beraber bildiğimiz haliyle Cumhuriyet’in sona erdiği ve demokrasimizin kalanını da kaybetmemizin müsebbibi olacaklar.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Ekrem İmamoğlu

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Sezin Öney
Sezin Öney

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı