MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Mümtazer’in süreç bağlamında seçim öngörüsü

Ana SayfaSi̇yasetMümtazer’in süreç bağlamında seçim öngörüsü
Mümtazer’in süreç bağlamında seçim öngörüsü

PKK’nin silah bırakmasının ve kendisini feshetmesinin, Türkiye’yi çok fazla hukuka dönmeye zorlayacak bir gelişme olacağından hiç kuşku yok. 

25 Nisan, 2025, Cuma 06:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz

AK Parti, MHP arasında sürece yaklaşımda çeşitli nüans farkları olduğu çok açık. Ama bu en azından şimdilik iki parti arasında önümüzdeki kısa dönemde bir kopuşu getirecek boyuta ulaşmış değildi. AK Parti ve MHP iki konuda büyük ölçüde anlaşmış durumdalar. Terörsüz Türkiye ve Türkler ve Kürtlerden yeni bir ulus devleti /milleti inşa etme. Devlet Bahçeli için bu temel/esas, varoluş stratejisi. Erdoğan oy, seçim ve iktidar hesabını daha fazla yaparak siyaset yapan bir lider, Bahçeli dönüşü olmayan bir yolda, aynı şey Erdoğan için geçerli değil.    

Son haftanın seçim tartışması, muhalefetin sonuç alamayacağı bir tartışma zeminine çekilmesi ve enerjisini yanlış kanala akıtan bir tartışma.  

Tartışmanın fitilini T24 yazarı Cansu Çamlıbel’in siyaset bilimci Prof. Mümtaz'er Türköne ile yaptığı röportaj ateşledi. Türköne’nin “ Erdoğan çözüm sürecini baltalayacak, yani çözüm sürecinin gelişmesini engelleyecek. Bahçeli de bunun üzerine Türkiye'yi erken seçime götürecek. Erdoğan çözüm sürecini baltalayacak çünkü daha önce anlattığım gibi hukuka dönüşün kendi hegemonik gücünü tırpanlayacağını ve kendini enterne edeceğini düşünecek” öngörüsü “Cumhur İttifakı’nın sonu geldi mi” tartışmasını yeniden alevlendirdi. 

Türköne, öngörüsünü iki varsayıma dayandırıyor.  İlki, Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin  “yeni çözüm süreci” konusuna farklı yaklaştıkları varsayımı.

İkincisi ise yeni çözüm sürecinin gerektirdiği hukuksal zemine yaklaşımları arasındaki farklılığa vurgu yapıyor.  Türköne çözüm sürecinde hukuka dönmenin zorunlu olduğunu iddia ederek,  Erdoğan’ın süreci baltalayabileceğini iddia ediyor.  Bahçeli’nin erken seçim isteyeceğini iddia ediyor. 

Türköne,  buna benzer görüşlerini ilk defa açıklamadı. Daha önce de benzer yaklaşımları farklı mecralarda ifade etmişti. Peki, neden şimdi bu derece tartışmaya ve tepkilere neden oldu. Sanırım ana muhalefet medyasının farklı mecralarında, bu öngörünün MHP ile AK Parti arasındaki ilişkileri koparmaya yönelik yorumlanması ve muhaliflik oyununda araçsallaştırılmasıdır.   

Mümtazer’in çözüm sürecinde hukuka dönülmesi gerektiğini vurgulamasını ve bu konuda gösterdiği hassasiyeti doğru kavramak ve uyarılarını dikkate almak gerek.  

PKK’nin silah bırakmasının ve kendisini feshetmesinin, Türkiye’yi çok fazla hukuka dönmeye zorlayacak bir gelişme olacağından hiç kuşku yok. 

Bunu dayatacak iç ve dış dinamiklerin nasıl seyredeceği belirmiş değil. Türkiye yaz aylarında bunları daha fazla tartışmak ve gündeme almak zorunda. 

İktidar bloğunun buna dair hazırlıkları nedir bilinmiyor. Ama süreç hem içerde hem de Suriye’de karınca misali de olsa ilerliyor. İktidarın iki partisi arasında kopuş riski olan ciddi bir sorun olsa bu ilerleme olamaz. 

AK Parti, MHP arasında sürece yaklaşımda çeşitli nüans farkları olduğu çok açık. Ama bu en azından şimdilik iki parti arasında önümüzdeki kısa dönemde bir kopuşu getirecek boyuta ulaşmış değildi.    

AK Parti ve MHP iki konuda büyük ölçüde anlaşmış durumdalar. Terörsüz Türkiye ve Türkler ve Kürtlerden yeni bir ulus devleti /milleti inşa etme.  

Devlet Bahçeli için bu temel/esas, varoluş stratejisi. Erdoğan oy, seçim ve iktidar hesabını daha fazla yaparak siyaset yapan bir lider, Bahçeli dönüşü olmayan bir yolda, aynı şey Erdoğan için geçerli değil.    

Fakat AK Parti 2000’li yılların başındaki AK Parti değil, MHP 2000’li yılların öncesindeki MHP değil. AK Parti MHP’lileşti, MHP az da olsa AK Partileşti. 

Bir de ana muhalefetin “bu tarihsel fırsatı” değerlendirebilecek bir siyasal iradeden hayli uzak olduğu bir süreçte, bunun siyasal sonuçlarını da hesaba kattığımızda, iktidar bloğu partilerinin arasının süreç bağlamında açılmasından hoşlanmak, medet ummak akla pek yatkın değil.  

Her iki parti de, her iki konuda başarısızlıklarının iktidarlarının sonu olacağını öngörecek kadar siyasi tecrübeye sahipler. MHP lideri ayrıca başarısızlığın aynı zamanda devletin bekasını gerçek anlamda gündeme getirmesinden ve bunun siyasi faturasından feci şekilde korktuğundan, ortağını İmamoğlu konusunda olduğu gibi tatlı sert sık sık uyarıyor.

Aynı zamanda ana muhalefet partisine karşı hukuksuz saldırılarda ortağını yalnız bırakmamaya da bir o kadar özen gösteriyor. Belki de iktidar veya kendi parti çevresinin gazını alma görevi yapıyor. Buna da yeni çözüm sürecini alet ediyor. Yoksa Bahçeli veya MHP’nin de, ortağı AK Parti gibi evrensel hukuk çok umurunda değil. Bunu Mecliste Can Atalay kararının okunması ve Saraçhane protestolarına karşı tutumunda bir kez daha gördük.

MHP’nin veya Bahçeli’nin değişimi, “terörsüz Türkiye veya eski cumhuriyetin ambalajını değiştirmekle” sınırlı.

Burada evrensel hukuka dönülmesinin önünü açacak bir hamle beklemek gerçekçi bir beklenti değil.  Yanlış beklenti yapmak ve yanlış yere yığınak yapmaktır.

Bölgesel ve küresel gelişmeler nedeniyle bu dönemde AK Parti ve MHP’nin ikisinden biri diğerine mahkûm değil, ikisi birbirine mahkûm. MHP için iktidarı siyasi sorumluluk taşımada kontrol etmek ayrıcalıklı bir durum. Geçmiş dönem ortaklıklarında iktidar olmanın siyasi sorumluluğu vardı. 

Bugün devlet bürokrasisindeki güçlü etkisi ve kadrolaşması, AK Partiyi daha fazla zorlayabilecek bir konuma sahip. Bundan Bahçeli kolay kolay vazgeçmez, aksine süreç için zorlayıcı olmayı tercih edecektir. 

Bu tartışma veya beklenti sırasında gözden kaçırılmaması gereken bir nokta da, esas olarak dış dinamiklerin zorlamasıyla, PKK’nin silah bırakma ve kendini feshetme kongresi arifesinde,  gerçekleşme ihtimali olmayan beklentileri güçlendiren yaklaşımların, bu fırsatın kaçırılmasıyla sınırlı bir sonuç üretmekle kalmayacak olmasıdır.  

Bir de ana muhalefetin “bu tarihsel fırsatı” değerlendirebilecek bir siyasal iradeden hayli uzak olduğu bir süreçte, bunun siyasal sonuçlarını da hesaba kattığımızda, iktidar bloğu partilerinin arasının süreç bağlamında açılmasından hoşlanmak, medet ummak akla pek yatkın değil. 

  • İmamoğlu operasyonunun bir ayı İmamoğlu operasyonunun bir ayı
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Mümtazer TürköneSeçimÇözüm SüreciMHPAKP

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Rabia Karakaya Polat
    Rabia Karakaya Polat İmamoğlu’nun X hesabının kapatılmasının ardından: Özgürlük veya denetim alanı olarak Sosyal Medya
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bildirinin sosyalist pasajları: Türkiye siyasetinde yeni bir raf düzeni
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk PKK kendini feshetti: Peki şimdi ne olacak?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Anneme, tüm kadınlara: Bir kadınlık mirası üzerine
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Sevgi, çocuklukla pazarlık yapmaktır
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ahmet Türk’e demokrasi,  İmamoğlu’na Silivri olmaz/olamaz 
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Hayırlı olsun!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy ‘Terörsüz Türkiye’den ‘Demokratik Türkiye’ye
    Ahmet T. Kuru
    Ahmet T. Kuru Batı’dan Müslüman ülkelere: Liberalizmin küresel krizi 
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Paşaların barışması
    Ayşe Övür
    Ayşe Övür Beyoğlu Kültürü 
    Ersin Kalaycıoğlu
    Ersin Kalaycıoğlu Terörsüz Türkiye, Demokrasi ve Hukuk Devleti
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Turbun büyüğü: Yerine getirilmeyen 6 maddede
    İlter Turan
    İlter Turan Vergi gelirlerini arttırmak muhtemelen mümkün olmayacaktır 
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Hakikat bir gizli sırdır
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Sopadan havuca geçer miyiz?
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı