MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Milliyetçiliğin zavallı sınırları

Ana SayfaSi̇yasetMilliyetçiliğin zavallı sınırları
Milliyetçiliğin zavallı sınırları
03 Aralık, 2024, Salı 07:15
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

Küreselleşme ulus-devletin etki alanını daraltırken aslında ulus-devlet içinde “milliyetçiliğin” de varlığını daraltıyor. Bugünlerde gördüğümüz milliyetçilik hareketlerinin yükselişi ise aslında bu gerçeğe olan tepkinin bir sonucu. Ne yaparlarsa yapsınlar halklar daha ileri bir demokrasiyi, her biri kendi kimliğini de yaşayarak ama birlikte yeni bir demokrasiyi bulacaklar. Milliyetçiliğin zavallı sınırlarına yaklaştıkça bence görünen bu.

Ülkenin biraz dışına çıkıp da ülkeye baktığımızda ulus-devlet formatına benzer olsa da aslında bir imparatorluk yapısına daha yakın bir ülkede yaşadığımızı görürüz. Osmanlı imparatorluğu yıkıldığında kurucu babalar çözüm olarak ulus-devlet kurmak için yola çıktıklarında var olan topluluklar içinde bir ulus-devlet kurmak için gerekli homojen bir topluluğun olmadığını gördüler. O nedenle de farklılıklar içinden ortak kurucu bağ olarak “Türklüğü” ve “Sünniliği” öne çıkarmayı düşündüler ve öyle de yaptılar. Bugünkü topluluğumuzun yapı taşları böyle örüldü.

Bu formülasyonun dışında kalmış Türk olmayan ya da kendini Türk olarak tanımlamayan insanlar yanında, kendilerini “Sünni” hatta “Müslüman” görmeyen insanlar da vardı kuşkusuz. O zamanın yönetici aklı bu insanların da zaman içinde “asimile” olacakları ve sonunda Batı benzeri bir “ulus-devlet” olacağımızdı.

Ama şu anda iktidarda olan devlet aklı Kürtlere güvenmiyor ve onların siyasi varlıklarını sona erdirmenin derdinde. Hem içeride hem de dışarıda.

DEVLET AKLI KÜRTLERE GÜVENMİYOR

Ama öyle olmadı. Öyle olmadığının kanıtı da özellikle bu ülkenin kurucu halklarından biri olan Kürtlerin, Cumhuriyet boyunca çeşitli defalar isyan etmeleri oldu. Bunun yanı sıra kuruluşta var olan bazı kimlikler, örneğin Lazlar, Çerkezler, Araplar gibi halklar büyük ölçüde kurucu babaların bekledikleri gibi asimile oldular. Ama Kürtler olmadılar. “Kürtlerin” varlığı ve başlattıkları siyasi mücadelenin başta Türkler olarak diğer kimlikler nezdinde kabul görmesi ise ülkenin de büyük ölçüde ulus-devlet olup olamayacağını belirleyecek.

Ama şu anda iktidarda olan devlet aklı Kürtlere güvenmiyor ve onların siyasi varlıklarını sona erdirmenin derdinde. Hem içeride hem de dışarıda. Geçenlerde Devlet Bahçeli eliyle başlatılan Kürtlere “gelin birlikte olalım!” çağrısı ile Suriye’de Türkiye’nin etki sahasındaki HTŞ’nin hareketlenip Halep’i ve çevresindeki şehirleri ele geçirmesi birbirleriyle ilgili meseleler gibi görünüyor.

Birincisi, içeride, iktidarın anlam dünyasında “kökü dışarıda” olarak görülmesi nedeniyle Kürt siyasi hareketinin “Türkiyelileşmesi” önerisi, aslında bir çeşit “Kürtleri bölme” hareketi gibi görünüyor. Çünkü bilindiği gibi Kürtler siyasi olarak Türkiye’de etkin oldukları kadar Suriye’de de etkindirler ve bir biçimde birbirleriyle de akrabalık ilişkileri içindedirler.

İkinci olarak, dışarıda Suriye devletinin yeniden dizaynında Türkiye’nin de masada olmasını sağlayarak, Kürtlerle ilgili belirli bir veto gücü elde ederek, en azından Amerika ile anlaşarak Kürtleri daha da içerilere hapsetmek. Sanki son hamle böyle bir hamle.

Bana kalırsa bu yanlış hesap Bağdat’tan dönecek. Ama dönerken de çok acıya mal olacak gibi. Hem içeride hem dışarıda. Onun için yol yakınken dönsek! Ama nasıl?

Bir kere şunun altını çizelim. Küreselleşme ulus-devletin etki alanını daraltırken aslında ulus-devlet içinde “milliyetçiliğin” de varlığını daraltıyor. Bugünlerde gördüğümüz milliyetçilik hareketlerinin yükselişi ise aslında bu gerçeğe olan tepkinin bir sonucu.

Ne yaparlarsa yapsınlar halklar daha ileri bir demokrasiyi, her biri kendi kimliğini de yaşayarak ama birlikte yeni bir demokrasiyi bulacaklar. Milliyetçiliğin zavallı sınırlarına yaklaştıkça bence görünen bu.

 

 

 

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
KüreselleşmeMilliyetçilikUlus Devlet

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı