MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Komisyon kuruluyor sorular çoğalıyor

ANA SAYFASİYASETKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor
Komisyon kuruluyor sorular çoğalıyor

Türkiye yine aynı hataları tekrarlıyor gibi. Ve galiba yine dağ fare doğuracak.

29 Temmuz, 2025, Salı 02:02
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz

Kapsayıcı olmayan, yasaya dayanmayan, toplumsal meşruiyeti inşa etmeyen, tek taraflı bir komisyonla barışa, çözüm sürecine ya da demokratikleşmeye dair gerçek bir adım atılması oldukça zor olacak bir şeydir. Dünyada başarısız örneklerin ortak özelliği, işte tam da bu yanlış tasarım. Türkiye yine aynı hataları tekrarlıyor gibi. Ve galiba yine dağ fare doğuracak.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeni bir komisyon kuruluyor. En azından görünüşte. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un girişimiyle oluşturulmak istenen bu yapının hedefi kamuoyuna “Terörsüz Türkiye” söylemiyle sunulsa da, masaya koyulan yöntem, kapsayıcılık düzeyi ve yasal altyapı ihtiyacı açısından hayli sorunlu bir çerçeve ile karşı karşıyayız.

Geçtiğimiz hafta Meclis’te bu komisyon sürecine dair bir trafik yaşandı. MHP ve CHP genel başkanlarıyla ikinci kez bir araya gelen Meclis Başkanı Kurtulmuş’un ardından, ilk kez MİT Başkanı İbrahim Kalın da Meclis’te grubu bulunan partileri ziyaret etti. Temel amaç, özellikle ana muhalefet partisi CHP’nin komisyona dair çekincelerini gidermekti. Fakat anlaşılan, bu çabalar beklenen uzlaşmayı yaratmış değil.

Meclis Başkanı’nın tüm partilere gönderdiği yazıda, her partinin komisyona kaç vekil bildireceği netleştirilmiş. Ancak bu teknik detayın ötesinde, komisyonun yasal bir çerçeveye dayanmadan, doğrudan Meclis Başkanlığı uhdesinde kurulacak olması ciddi bir sorun. CHP, DEM Parti ve Yeni Yol Partisi'nin komisyonun kanunla kurulması, görev, yetki, işleyiş ve süresinin yasayla ve geniş mutabakatla belirlenmesi talebi dikkate alınmadı.

Bu sadece siyasi partilerin değil, birçok akademisyen, sivil toplum örgütü ve kamuoyunun geniş kesimlerince savunulan bir öneriydi. Yine de iktidarın tercih ettiği yapı, sürecin hem meşruiyetini hem de sürdürülebilirliğini baştan sorgulatıyor.

"Silahsızlanma"ya Daraltılmak İstenen Bir Süreç

Meclis Başkanı'nın komisyonu tanımlarken kullandığı “Terörsüz Türkiye hedefli” ifadesi, komisyonun yalnızca silahsızlanma ekseninde daraltılmak istendiğini açıkça gösteriyor. Bu söylem, hem çatışmanın tarihsel köklerini hem de Kürt meselesinin toplumsal, siyasal ve kültürel boyutlarını sürecin dışına itiyor.

Yani bu, aslında yeni bir çözüm süreci değil; daha çok, çözüm süreci izlenimi yaratılarak dar kapsamlı bir güvenlik eksenli söylemin sürdürülmesi anlamına geliyor. Nitekim, DEM Parti ve CHP bu yapıya tam anlamıyla rıza göstermiş değil. Komisyonun, çözümün değil, bir tür oyalanmanın zemini olması ihtimali, giderek güç kazanıyor.

Komisyonun vekil dağılımı da iktidarın ağırlığını hissettiriyor. AK Parti’ye 21, CHP’ye 10 vekil hakkı verilirken; MHP ve DEM Parti’ye 4’er, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi’ne ise 3’er vekil düşüyor. Meclis’te grubu bulunmayan partilere birer temsilcilik verilmiş. Ancak bu dağılım da yeterince kapsayıcı değil.

Meclis dışı aktörlerin –akademisyenler, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri– sürece dâhil edilmediği bir yapıdan yeterince katılımcı, şeffaf ve çoğulcu olamaz.

Ya da komisyonda Cumhur İttifakı partilerin oylarıyla alınacak kararlar sürecin toplumsal meşruiyeti zayıf kalacaktır. Buna cevaz veren yapıda bir komisyon sürecin ruhuna uygun düşmediği gibi sürecin toplumsal ihtiyaçlarına da   yanıt verilemez.

Türkiye geçmişte de benzer süreçler yaşadı. Ancak her defasında en büyük sorun, sürecin yasal dayanağının olmaması, yürütmenin tek elden ve kapalı biçimde yapılması, muhataplık meselesinin çözülmemesi oldu. Bugün yaşananlar, geçmişin başarısızlıklarında rol oynayan tüm eksiklerin yeniden üretildiğini düşündürüyor.

Üstelik bu süreç, “komisyona bir isim vererek” şekillendirilmeye çalışılıyor. “Terörsüz Türkiye Komisyonu” gibi bir tanım, hem meseleyi sadece güvenlik parantezine sıkıştırıyor hem de tarafsızlık ilkesini zedeliyor. Bu durum, sürece katkı sunmak isteyen kesimlerdeki tereddütleri artırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Toplumda, özellikle Kürt meselesine duyarlı insanlı olmak üzere hayli geniş bir kesimde, iktidara yönelik derin bir güven sorunu var. Bu sadece geçmiş deneyimlerin yarattığı bir travmadan kaynaklanmıyor. Aynı zamanda yeni sürecin neredeyse dokuz aydır gereksiz bir gizlilikle ve kapalı devre yürütülmesi, bu güveni daha da aşındırıyor.

Bu süreçte beklenti, en azından komisyonun kuruluşunda bu güven krizinin aşılmasına yönelik yapıcı adımlar atılmasıydı. Ancak görülen o ki, bu beklenti de boşa çıkıyor.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un hafta sonu Çanakkale’de yaptığı konuşma, komisyonun kısa süreli olacağını ve “Terörsüz Türkiye” hedefiyle çalışacağınıvurguladı. Bu açıklama, Cumhur İttifakı’nın sürece dair rotasını çoktan çizdiğini, diğer siyasi aktörlerin ise bu rotaya sadece uymalarının beklendiğini gösteriyor.

Kapsayıcı olmayan, yasaya dayanmayan, toplumsal meşruiyeti inşa etmeyen, tek taraflı bir komisyonla barışa, çözüm sürecine ya da demokratikleşmeye dair gerçek bir adım atılması oldukça zor olacak bir şeydir.

Dünyada başarısız örneklerin ortak özelliği, işte tam da bu yanlış tasarım. Türkiye yine aynı hataları tekrarlıyor gibi. Ve galiba yine dağ fare doğuracak.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz İktidarın hukuksuz planları ve CHP’de derinleşen kriz
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (2)
    İlter Turan
    İlter Turan Vakit kaybetmeden sosyal güvenlik reformu yapmamız gerekiyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Nas nasıl Riba’ya dönüştü?
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Siyasetin kırılgan zemini: Mazlumluk ve güç ikilemi
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Türkiye’nin Avrupa anahtarı: Erdoğan ile Özel’in buluşma noktası
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Çocukları sevgiyle şımartmak
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye ekonomisi SWOT analizi
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı