MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Karanlık tarafı da sevebilmek

ANA SAYFAPSİKOLOJİKaranlık tarafı da sevebilmek
Karanlık tarafı da sevebilmek
23 Ekim, 2024, Çarşamba 07:15
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan
yazı içi reklam

Carl Jung’un sözleri bu noktada yankılanır: “Bir insanın aydınlanması, karanlık tarafını bilmekle başlar.” Bu cümle, içimizdeki karanlığı kucaklamadan gerçek bir bütünlüğe ulaşamayacağımızın altını çizer. Kendimizden sakındığımız, kabul edemediğimiz ne varsa o karanlıkta yaşam bulur: yıkıcı arzular, kıskançlıklar, kontrolsüz hırslar… İşte, asıl mesele bunları bastırmak değil, onları tanımak ve sevmektir.

“Senin ışığına herkes koşar ama karanlığından bir ben kaçmam”

İnsanın en derin köşelerinde, kendisinden bile sakladığı karanlık bir taraf vardır. Bu taraf, ruhun gölgesinde, bilinçaltının en gizli katmanlarında yaşar. Kimi zaman öfke, kimi zaman arzu, kimi zaman ise en saf haliyle korkudur bu. İçimizdeki bu karanlık, toplumun onaylamadığı her türlü düşünceyi, arzuyu ve hırsı barındırır. O kadar derindir ki, bizden bile gizlenmiştir, çünkü yüzleşmek cesaret ister. Cesaret ise, karanlığın derinliklerine inip, o ürkütücü boşlukta kendimizi bulmaktır. 

Carl Jung’un sözleri bu noktada yankılanır: “Bir insanın aydınlanması, karanlık tarafını bilmekle başlar.” Bu cümle, içimizdeki karanlığı kucaklamadan gerçek bir bütünlüğe ulaşamayacağımızın altını çizer. Işığa ulaşmak için önce karanlıkla yüzleşmek zorundayız. Ancak bu yüzleşme, insanın kendi içindeki canavarı görmesi anlamına gelir. Kendimizden sakındığımız, kabul edemediğimiz ne varsa o karanlıkta yaşam bulur: yıkıcı arzular, kıskançlıklar, kontrolsüz hırslar… İşte, asıl mesele bunları bastırmak değil, onları tanımak ve sevmektir. Çünkü içimizdeki canavar, aslında bize aittir ve onunla savaşmak, kendi varlığımızla savaşmak demektir.

Gerçek sevgi, bir insanın sadece aydınlık tarafına değil, karanlıklarına da sarılabilmektir. Karanlık, kim olduğumuzun yarısıdır.

KARANLIK, KİM OLDUĞUMUZUN YARISIDIR

Bu noktada aklıma şu sözler gelir: “Senin ışığına herkes koşar ama karanlığından bir ben kaçmam.” Gerçek sevgi, bir insanın sadece aydınlık tarafına değil, karanlıklarına da sarılabilmektir. Karanlık, kim olduğumuzun yarısıdır. Kendi karanlık taraflarımızı sevebilmek, insan olmanın ne demek olduğunu anlamakla başlar. “İyi” ya da “kötü” etiketlerinin ötesine geçerek, insanın çok yönlü, karmaşık ve kırılgan doğasını kucaklamaktır. Çünkü insan, sadece ışığıyla değil, karanlığıyla da bir bütündür. Karanlık taraflarımızı reddetmek, bizi tam olmaktan alıkoyar. Ancak kabul ettiğimizde, içimizdeki her parçanın bir anlamı olduğunu fark ederiz.

Bu yolculuk kolay değildir. Kendi gölgemize bakmak, yüzleşmek zorunda olduğumuz tüm zaaflarımızı, korkularımızı ve arzularımızı açığa çıkarır. Ama gerçek özgürlük, işte tam da bu gölgelerle barış yapabilmekte saklıdır. Kendi karanlık tarafımızı kabul etmek, başkalarının karanlığını da anlamamıza olanak tanır. İşte, bu anlayış ve kabul, insanın gerçek sevgiye ulaşma yolculuğundaki en önemli adımıdır. Çünkü ancak bir insanın karanlığını da sevebildiğimizde, onun bütünlüğünü ve hakikatini kucaklayabiliriz.

İnsanın en büyük zaferi, sadece aydınlığında değil, karanlığında da kendini bulmasıdır. Ve asıl aşk, işte bu karanlığa dokunabilen yüreklerde büyür.

  • Güvende hissetmemek Güvende hissetmemek
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Carl JungYıkıcı ArzularKıskançlıklarKontrolsüz HırslarKaranlık Taraflar

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Gönen Orhan
Gönen Orhan Su krizi, belediyeler ve otonom çözüm
Erdem Bağcı
Erdem Bağcı FED kararları ve resesyon beklentisi
Murat Aksoy
Murat Aksoy Ekonomi kötü, geçinemiyorum diyor Cumhur İttifakı’na oy veriyor…
Ali Kılıç
Ali Kılıç Kadın, yaşam, özgürlük: Mahsa’nın yankısı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Ergenlikte mantık nereye gider?  
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk Terörist İsrail Türkiye’ye saldırabilir mi?
Murat Paker
Murat Paker CHP üzerinden narsisizm, haset ve politik liderlik
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Biz ne yaşıyoruz, biz ne yapıyoruz?
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu Gösteri toplumu: Yaşamı geri alabilir miyiz?
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
Hasan Çetin
Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı