MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Erdoğan’ın 'güçsüzlük' itirafı

Ana SayfaKöşe YazilariErdoğan’ın 'güçsüzlük' itirafı
Erdoğan’ın 'güçsüzlük' itirafı

Erdoğan’ın 'güçsüzlük' itirafı

31 Temmuz, 2024, Çarşamba 04:55
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Erdoğan’ın konuşması bir anlamda “güçlü değiliz”in itirafıdır. Sonuç olarak Türkiye güçlü olsaydı bahsedilen adımlar (İsrail’e girme) atılırdı. Ve güçsüzlüğümüzün temel nedeni, önce AKP’nin sonra iktidar blokunun iç siyasette izlediği kutuplaştırıcı siyaset. İkincisi de iç siyasete bağlı olarak dış siyasette meşruiyeti ve temeli olmayan bir hamasi politikalardır.Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin Rize İl Teşkilatı toplantısında yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik sert mesajlar verdi. Erdoğan konuşmasında; “Biz çok güçlü olmalıyız ki, bu İsrail Filistin'e bunu yapamasın. Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiç bir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları da atalım.” ifadelerini kullandı.Yazının hemen başında belirteyim, İsrail’in Gazze’de giriştiği katliam karşısında Batılı ülkeler başta olmak üzere dünyanın iki yüzlü tavrı, savundukları insani değerler açısından utanç vericidir. Tabi insanlığın düştüğü çaresizliği de not etmekte fayda var.İsrail’in katliamlarının durması ancak, ulus-devletlerden bağımsız olarak toplumların küresel dayanışması ve bunun siyasetinin kamusallaşması ile mümkün olabilecektir.Şimdi gelelim Erdoğan’ın açıklamasına.Öncelikle Karabağ ve Libya’ya girme konusunda eğer bilinçli bir tercih olarak söylenmemişse iki düzeltme yapmak durumundayız.İlki, Türkiye olarak Karabağ’a girmedik. Azerbaycan, Ermenistan’ın işgali altında olan Karabağ’a, yani kendi topraklarını kurtarmak için girdi. Türkiye, bu süreçte Azerbaycan’a askeri ve siyasi destek verdi o kadar.İkincisi, Libya’ya da biz girmedik. Tam tersine Erdoğan önce olası Libya saldırısına karşı açıklama yaptıktan sonra, Fransa ile birlikte NATO da Libya’ya yönelik harekat başlayınca destek verdik.Görüldüğü gibi, Erdoğan konuşmasında eğer bilinçli biçimde söylenmemişse gerçek olmayan iki bilgi var. Ya da bilinçli söylenmiş ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bizim bilmediğimiz gerçekler var demektir ki, bu da vahimdir.
“Güçlü olmalıyız”dan kasıt, Türkiye’nin güçlü olmasını mı yoksa teşkilat toplantısına ev sahipliği yapan AKP’yi mi yoksa her ikisini de mi kast ediyor bilmiyoruz. Ama konuşmanın o bölümünden şunu anlıyoruz; “güçlü değiliz”. Çünkü, güçlü olsaydı bahsedilen adımları (İsrail’e girme) atılırdı.

GÜÇLÜ DEĞİLİZİN İTİRAFI

Erdoğan alıntıladığım konuşmasının ilgili bölümünü şöyle bitiriyor; “Yapmamak için hiç bir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları da atalım.” Burada “güçlü olmalıyız”dan kasıt, Türkiye’nin güçlü olmasını mı yoksa teşkilat toplantısına ev sahipliği yapan AKP’yi mi yoksa her ikisini de mi kast ediyor bilmiyoruz. Ama konuşmanın o bölümünden şunu anlıyoruz; “güçlü değiliz”. Çünkü, güçlü olsaydı bahsedilen adımları (İsrail’e girme) atılırdı.Evet içerde iç siyasette AKP de güçlü değil, dışarda, dış politikada Türkiye güçlü değil. Bunun nedeni önce AKP’nin sonra iktidar blokunun iç siyasette izlediği kutuplaştırıcı siyaset. İkincisi de iç siyasete bağlı olarak dış siyasette meşruiyeti ve temeli olmayan bir hamasi politikanın izlenmesi.AB’den kopuş, batıya, ABD’ye mesafe alma, Ortadoğu’da kültürel kimlik yani İslam üzerinden liderlik hayali hepsi bizi uluslararası ilişkilerde zayıflattı. Dahası Türkiye Batı’dan koparken ne Doğu ile ne de Ortadoğu ile sağlıklı ilişki kurma imkanı bulamadı.İçine düştüğü “Araf’ta” olma halini hem Batı hem de Doğu için pazarlık unsuru olarak kullanabileceğini düşündü ama bunda da başarılı olabilmiş değil.Sonuçta içerde ve dışarda izlenen politikanın sonucu her iki alanda da “değerli yalnızlık” oldu.Bu politikalar içerde ekonomik krizi derinleştirdikçe, Türkiye uluslararası ilişkilerde daha da zayıfladı. Ve hamaset adına mesafe aldığı tüm ülkelerle ilişkileri iyileştirmek adına attığı adımların Türkiye’ye maliyeti oldu. Mısır’la barışma da öyle oldu, Suriye ile barışma süreci de öyle oluyor.
Erdoğan eğer içerde kendi partisini, dışarda Türkiye’yi güçlü bir ülke yapacaksa bunun yolu, içerde toplumsal barışı sağlamaktan geçer. Yani toplumun en az yüzde 50’si ile samimi bir barış yapması zorunludur. Bunun yolu da hukuk, demokrasi ve özgürlükten geçer.

İÇ BARIŞ SAĞLANMADAN GÜÇLÜ DEVLET OLUNMAZ

Erdoğan konuşmasında ifade ettiği “güçlü olmalıyız ki bu adımları da atalım.” tersinden okumayla doğrudur.Türkiye eğer uluslararası ilişkilerde zayıfsa bunun temel nedeni içerde ekonomik krizin yarattığı güçsüzlüktür. Buna bağlı olarak ikinci neden ise iktidar blokunun uluslararası ilişkilerde risk almak için ihtiyaç duyduğu siyasi meşruiyete de sahip olmamasıdır.Erdoğan eğer içerde kendi partisini, dışarda Türkiye’yi güçlü bir ülke yapacaksa bunun yolu, içerde toplumsal barışı sağlamaktan geçer. Yani toplumun en az yüzde 50’si ile samimi bir barış yapması zorunludur. Bunun yolu da hukuk, demokrasi ve özgürlükten geçer.Bu ise siyaset yapılan zihniyetin, bu siyaseti meşru kılan yönetim sistemi değişene kadar demokratik denetim açısından güçlendirilmesinden geçer. Bunu yapmasının zor olduğunu son dönemde yaşananlardan biliyoruz.Eğer bu gerçekse o zaman İsrail’e (askeri zorluklar dışında) yönelik adım atmak da imkansız demektir.Unutmayalım ki, bir ülkenin gücü ekonomik gücü ile doğrudan bağlantılıdır. Bizim ekonomimiz durumu da ortada. Unutmayalım ki, ekonomiden gelmeyen güç, hamaset ile gelmez.O zaman soru şu; Erdoğan neden İsrail’i hedef aldı?Sokak hayvanları yasasının gündemi değiştirme süresi doldu, gündem değiştirmek için başka bir konu lazımdı, o da İsrail’e tehdit oldu.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı