MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

CHP, barış yolunda daha cesaretli ve etkili olmalı

ANA SAYFASİYASETCHP, barış yolunda daha cesaretli ve etkili olmalı
CHP, barış yolunda daha cesaretli ve etkili olmalı
18 Ekim, 2024, Cuma 07:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz

Özgür Özel'in Diyarbakır, Van, Hakkâri ve Batman illerini kapsayan Kürt bölgesi ziyaretinin dikkatle izlenmesi gerekir, bu gezi fazlasıyla önemli arz ediyor. Bir tür önümüzdeki döneme dair güçlü emarelerin ortaya çıkacağı bir gezi olacak. Ortada kuyu var yandan geçelim taktiğiyle Türkiye'ye daha fazla zaman kaybettirilemez.

1 Ekim 2024 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin DEM Partililerle tokalaşması hamlesiyle kamuoyuna ilk sinyali verilen yeni tip barış arayışı, bu hafta da partilerin liderlerinin Meclis gruplarındaki konuşmalarıyla sürdü.

Doğal olarak son on beş günün en fazla merak edilen konusu, CHP'nin ne yapacağı ve nasıl tutum takınacağıdır. İki nedenle bu çok fazla önemliydi.

İlkini, iktidar yürüyüşü başlatan partinin tutumunun, gelişmeleri toplumsal olarak en fazla etkileme gücüne sahip olması oluşturuyor.

İkincisini ise CHP'nin yeni lideri Özgür Özel'in “CHP değişecek Türkiye Değişecek” hedefine göre ne kadar tutarlı politikalar geliştirme kapasitesi olduğunun anlaşılması oluşturuyor.

CHP'nin yönelimi ve iç yapısı açısından en kritik birkaç konudan birisini hiç kuşkusuz Kürt sorununun oluşturduğu, bilinir bir gerçek. 

Salı günü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, on beş gün sonra ilk kez konu hakkında partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. CHP'nin sahaya indiğini duyurdu.

Özel, önümüzdeki hafta içinde Diyarbakır, Batman, Van ve Hakkâri’ye gidecek. Özel, grup konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye “Devlet Bey iyisini yapıyorsunuz, el uzatmak iyidir, barışmak savaşmaktan iyidir. Dün bana yaptıklarını sana yapmıyorum, seni eleştirmiyorum. Milletin seçilmiş temsilcisine uzatılan el millete uzatılan eldir” ve “üzerimize düşen ne varsa cesaretle yapacağız. Kimsenin şüphesi olmasın” diyerek seslenmesi önemlidir.

Yönünü esas olarak netleştirmiştir. Gelişecek barış sürecine destek vereceğini ilan etmiştir.

2013-2015 çözüm süreci başladığı ilk günlerde, dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “çözüm süreci konusunda kredi açıyoruz” sözlerine karşın, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan “senden kredi isteyen kim” diyerek CHP'nin desteğini geri çevirmişti.

AK Parti çözüm sürecini kendi denetiminde yürütmek istemişti. Bu çözüm sürecinin büyük yanlışlarının başında gelen tutumlardan biriydi. Ana muhalefeti dışlamak, herhangi bir kesimden verilecek desteği önemsememek hem kendine güvenmemektir hem de çatışma çözümü konusundan bihaber olmaktır. Farklı kesimlerden barış süreçlerine destek ne kadar güçlü olursa ve barış çalışması toplumsallaşırsa, sürecin başarıya ulaşma ve sağlıklı sonuçlanma ihtimalinin de o derece yüksek olacağı, çeşitli dünya deneyimleri sonucunda gözlenmiştir, artık tartışma konusu değildir. Aksine taraflar bu konuya özel önem verirler, sürecin paydaşlarını çeşitli aşamalarda çoğaltırlar.

İktidarın ve Cumhur İttifakı'nın aynı yanlışı tekrar edip etmeyeceklerini, CHP ve diğer siyasal toplumsal kesimlerin sürece ilişkin yaklaşımlarını ne derece önemsedikleriyle bir kez daha göreceğiz. Umarım aynı yanlış bir kez daha yapılmaz. Süreç partilerin küçük hesaplarına heba edilemez, yeşermeye yüz tutan umutlar bir kez daha kırılamaz.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, aynı konuşmasındaki “tüm vatandaşlar anayasadaki gibi fiilen de özgür olsun” vurgusu ise, CHP’nin bütün kötülüklerin ve sorunların kaynağını aslında mevcut iktidar partisiyle açıklama veya sorunların devlet yapısından kaynaklanan boyutlarını kabul etmeme politikasını ve tutumunu hatırlatıyor.

Anayasanın Kürt sorunu bağlamında tek kimlikli olmasından kaynaklı ağır siyasal yükün taşınmaya devam edileceği işareti verilmişe benziyor.  

Keza “Biz siyasetin kısır tartışmalardan uzaklaşmasını, halkın gerçek sorunlarının konuşulmasını istiyoruz” sözleriyle ya barış konusunun halkın gerçek gündemi olmadığı söylenmiş olunuyor. Ya da Kürt halkının varlığını inkara devam ediliyor.

Her iki durumun da CHP'nin veya CHP'lilerin çok sevdikleri “kendi kalelerine gol atmak” olduğunun hala kavranmadığını gösteriyor. Bu durumda CHP'nin değişmesi, Türkiye'nin demokratik değişiminin imkansızlığıyla yüzleşmek zorunda kalacak.

Bu konu, iktidara yürüdüğünü sanan CHP'nin büyük bir handikapı. Ülkenin sorunlarını doğru tahlil etmekten, iç tutarlığa sahip demokratik çözümler üretmekten hala çok uzak.Bu sadece Kürt sorunuyla veya barışla sınırlı değil.

BU KONU CHP’NİN BÜYÜK HANDİKAPI

Daha da ötesi iktidara yürüdüğünü iddia eden partinin; demokratikleşmenin, adaletin, eşitliğin, hukukun ve özgürlüklerin gelişmesinin önündeki en büyük tıkaç olan Kürt sorununda, iktidarın arkasından nal toplayan politikalarla, temel insan hakları konularında nasıl ilerleme sağlanabileceği sorusu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Bu konu, iktidara yürüdüğünü sanan CHP'nin büyük bir handikapı. Ülkenin sorunlarını doğru tahlil etmekten, iç tutarlığa sahip demokratik çözümler üretmekten hala çok uzak.

Bu sadece Kürt sorunuyla veya barışla sınırlı değil. Dış politika konusunda “biz yurtdışında Türkiye'nin politikalarını savunuruz” ya da “Cumhurbaşkanını yurtdışında anlatmamıza gerek yok” veya   Özel'in “anayasanın ilk dört maddesine dokunmaya kalkanın elini kırarız” söylemi gibi yaklaşımların toplamı, CHP’nin geleneksel devletçi millici politikalarında ısrarını gösterir nitelikte.

Bu bakımdan Özgür Özel'in Diyarbakır, Van, Hakkâri ve Batman illerini kapsayan Kürt bölgesi ziyaretinin dikkatle izlenmesi gerekir, bu gezi fazlasıyla önemli arz ediyor.

Bir tür önümüzdeki döneme dair güçlü emarelerin ortaya çıkacağı bir gezi olacak. Ortada kuyu var yandan geçelim taktiğiyle Türkiye'ye daha fazla zaman kaybettirilemez. 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Hakan TahmazCHPBarış

Yorum Yazın

Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz İktidarın hukuksuz planları ve CHP’de derinleşen kriz
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (2)
    İlter Turan
    İlter Turan Vakit kaybetmeden sosyal güvenlik reformu yapmamız gerekiyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Nas nasıl Riba’ya dönüştü?
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Siyasetin kırılgan zemini: Mazlumluk ve güç ikilemi
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Türkiye’nin Avrupa anahtarı: Erdoğan ile Özel’in buluşma noktası
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Çocukları sevgiyle şımartmak
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye ekonomisi SWOT analizi
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı