MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Baktığımız her yerde Tanrıyı görmek*

ANA SAYFAFELSEFEBaktığımız her yerde Tanrıyı görmek*
Baktığımız her yerde Tanrıyı görmek*
09 Ekim, 2024, Çarşamba 07:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan
yazı içi reklam

Cibran’ın çağrısı, Tanrı’nın doğadaki izlerini görmekle ilgilidir. Bilim ise bu çağrıyı daha ileriye taşıyarak, bu izlerin doğa yasalarındaki karşılığını bulmamıza olanak tanır.

Gözlerimiz yalnızca ışığı ve karanlığı ayırt edebilen basit organlar olarak görülebilir. Oysa baktığımız her yerde karmaşık düzenin izlerini görebilmek, bir anlamda doğanın kendini ifade etme biçimidir. Evrendeki her şey – yıldızlar, atomlar, DNA’mızın kıvrımları ve hatta bir kar tanesinin simetrisi – bir tasarımın, belki de çok daha büyük bir zekânın yansımalarıdır. İşte bu fikir, Halil Cibran’ın Peygamber eserinde dile getirdiği o derin bakış açısıyla örtüşür: “Beni tapınaklarda aramayın, ruhum vadilerde, rüzgarın dansında ve denizin gürültüsündedir. Çünkü ben, siz neredeyseniz oradayım; iç sesinizde, düşlerinizde ve hatta kaybolduğunuzu düşündüğünüz o karanlık anlarınızdayım.”

Bu cümlelerde Cibran’ın ifade ettiği şey, Tanrı kavramının yalnızca dinî bir olgu olarak algılanmasının ötesine geçip bilimle buluştuğu noktadır. Modern fizik ve biyoloji, doğanın işleyişini anlamak için her geçen gün daha derine indikçe, rastlantısallığın arkasında yatan o düzenin izlerine rastlıyor. Kuantum teorisi, evrenin en küçük yapıtaşlarında bile düzenli bir kaosun var olduğunu ve bu kaosun belirli kurallara göre işlediğini gösteriyor. Cibran’ın vadilerde, rüzgarın dansında gördüğü Tanrı da aslında bu düzenin ifadesi olarak karşımıza çıkıyor.

Beynimiz, doğayı ve evreni anlamlandırmak için sürekli olarak kalıplar arar, anlamlı bütünler oluşturmaya çalışır. İnsanlık, tarih boyunca Tanrı’yı bu anlamlandırma çabasının bir ürünü olarak görse de, belki de asıl mesele, onu her şeyin içinde saklı bir düzen olarak algılamaktır.

BEYNİMİZ SÜREKLİ KALIPLAR ARAR

Ünlü biyolog Richard Dawkins, evrim teorisinin yaratıcılığına dikkat çekerken, canlıların rastgele bir süreç sonucu değil, doğa yasalarının işleyişi sayesinde şekillendiğini savunur. Ancak bu yasa ve kuralların kendisi öyle muazzam bir denge ve uyum içerisindedir ki, evrende yalnızca kaos ve rastlantılar olmadığını hissettirir. Cibran’ın satırlarında yankılanan da budur: Doğa, kendi içinde bir zekâya sahiptir; bu zekâ kendini her şeyde, her yerde hissettirir.

Nörobilim ve psikoloji de bu konuda ilginç yaklaşımlar sunar. Beynimiz, doğayı ve evreni anlamlandırmak için sürekli olarak kalıplar arar, anlamlı bütünler oluşturmaya çalışır. İnsanlık, tarih boyunca Tanrı’yı bu anlamlandırma çabasının bir ürünü olarak görse de, belki de asıl mesele, onu bir dış güç olarak değil; her şeyin içinde saklı bir düzen olarak algılamaktır. Bu düzen, tıpkı Cibran’ın söylediği gibi, tapınaklarda veya uzaklarda değil, bizzat hayatın kendisinde, gözlerimizin önünde açığa çıkar.

Cibran’ın çağrısı, Tanrı’nın doğadaki izlerini görmekle ilgilidir. Bilim ise bu çağrıyı daha ileriye taşıyarak, bu izlerin doğa yasalarındaki karşılığını bulmamıza olanak tanır. Bu iki bakış açısı birleştiğinde, Tanrı’yı ya da doğanın zekâsını görmek için yalnızca dinî inançlara değil; gözlem yapmaya, düşünmeye ve anlam arayışına ihtiyaç duyduğumuzu anlarız. Baktığınız her yüzde Tanrının izlerini görmeniz dileğiyle

* Halil Cibran

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Gönen Orhan
Gönen Orhan Su krizi, belediyeler ve otonom çözüm
Erdem Bağcı
Erdem Bağcı FED kararları ve resesyon beklentisi
Murat Aksoy
Murat Aksoy Ekonomi kötü, geçinemiyorum diyor Cumhur İttifakı’na oy veriyor…
Ali Kılıç
Ali Kılıç Kadın, yaşam, özgürlük: Mahsa’nın yankısı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Ergenlikte mantık nereye gider?  
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk Terörist İsrail Türkiye’ye saldırabilir mi?
Murat Paker
Murat Paker CHP üzerinden narsisizm, haset ve politik liderlik
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Biz ne yaşıyoruz, biz ne yapıyoruz?
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu Gösteri toplumu: Yaşamı geri alabilir miyiz?
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
Hasan Çetin
Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı